03: baba olmak neydi?

3K 258 248
                                    

bölüm 3:
baba olmak neydi?



Anne baba olmak neydi? Sadece bir sıfattan mı ibaretti? Nasıl bir histi? Hayatı boyunca bunları merak etmişti.

Tüm bunları kendi anne babası tarafından görmediği sevgiye, başka anne babaların çocuklarına göstermesiyle şahit olduğunda da çokça düşünmüştü. Her ebeveyn koşulsuz sever miydi evladını? Kendinden bile sakınır mıydı? Herkesten, her şeyden korumak ister miydi? Bunların hiçbirini görmemişti genç adam. Hayatını tamamen işe, iş arkadaşlarına ve birbirlerine adayan bir anne ve babaya sahip olmuştu. Onları nerdeyse görmediği bir çocukluk geçirmişti. Ve o sevgiden daima mahrum kalmıştı. Şimdi öğreniyordu sevmeyi, sevilmeyi. Kendisini koşulsuz seven bir eş, anne babasından görmediği tüm o sevgiyi vermek istediği bir oğlu vardı.

Yatağa uzanmış sarılarak uyuyan eşine ve oğluna bakarken bu düşüncelere dalmıştı Taehyun. Koluna yasladığı başını düzeltip onlara doğru biraz daha kaymıştı. Oğlunun saçlarına tüy kadar hafif bi öpücük kondurduktan sonra, Beomgyu'nun da yüzünü okşamıştı şefkatle. Onları korumak istiyordu. Verebileceği en büyük sevgiyi vermek istiyordu.

Beomgyu yüzünde hissettiği ellerle gözlerini yavaşça açtığında, gülümseyerek kendisini izleyen Taehyun'u görünce o da istemsizce gülümsemişti.

"Günaydın."

"Günaydın sevgilim."

Beomgyu nefesi boynuna çarpan oğluna döndüğünde gülümsemesi daha da genişlemişti. "Ne güzel bir sabah'a uyandım böyle"

Taehyun kısık bir şekilde güldü.
"Sen bir de benim uyandığım sabah'ı görsen..."

Beomgyu duyduğu şeyle aşk dolu bakışlarını eşine çevirdi. Taehyun da aynı şekilde karşılık verirken Beomgyu bir öpücük vermek için ona doğru yaklaştı. Ta ki minik oğulları "babiş napıyorsun, üstümden çekil" diye olaya müdahale edene kadar.

İkisi de hızla uzaklaşmışlar panikle bir süre birbirilerine bakmışlardı.

İlk toparlanan kişi Taehyun olmuş ve Sejun'a eğilip, yüzüne minik öpücükler kondurmaya başlamıştı.

"Minik bebeğim uyanmış mı?"

Sejun cevap vermek yerine kocaman gülümsemiş ve kollarını Taehyun babasının boynuna sıkı sıkı dolamıştı.
O sırada Beomgyu bağdaş kurarak oturmuş, az önce gerçekleşmemiş olan sabah öpücüğü için üzülüyordu. Taehyun eşinin bu halini fark edince yüzü boynuna gömülmüş oğluna kısa bir bakış atıp, Beomgyu'ya gel işareti yapmıştı. Beomgyu dizleri üzerinde Taehyun'un yanına geldiğinde, Taehyun boşta kalan eliyle yüzünü kavramış ve dudaklarına sıkı bir öpücük kondurup geri çekilmişti.

"Aşk oyunu oynadığınızı anlayabiliyorum babalar."

Taehyun kocaman açtığı gözleriyle oğlunu boynundan çekip tekrar yatağa bıraktığında, ellerini karnına götürüp gıdıklamaya başladı.

"Şuna bak sen, gözünden de hiçbir şey kaçmıyor."

Oğlunu gıdıklamaya devam ederken Sejun gülerek Beomgyu babasından yardım istemeye çalışıyordu. Beomgyu ise oğluna değil, eşine yardım etmeyi seçmiş, o da gülerek oğlunu gıdıklamaya başlamıştı. Bir süre sonra üçü de gülerek yatağa uzandığında, Sejun karnını tutup Beomgyu babasına döndü. "Babacım neden bana değil de Taehyun babama yardım ettin, hani biz korsanlara karşı birlikte savaşan iki denizciydik."

Taehyun gözlerini kocaman açıp yerinde doğruldu. "Sen beni düşman olarak mı görüyorsun?"

Sejun elini babasının yüzüne uzatıp hızla kafasını iki yana salladı. "Hayır babiş hayır, sen düşman olur musun hiç? Sen biz tehlikedeyken babamla bizi kurtaran kahramansın unuttun mu?"

my family || taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin