bölüm 20:
ailenin yeni üyesi.‣
‣
‣"Taehyun ben çok heyecanlıyım."
Taehyun önlerindeki çocukları süzerken eşinin ellerini daha sıkı kavrayıp "Ben de çok heyecanlıyım sevgilim, ben de." diye mırıldandı.
Birkaç gündür olduğu gibi yine yetimhaneye gelmişlerdi. Çocuklarla tanışıp onlarla vakit geçiriyorlardı. Çocukların yeni bir aile gördüğü zamanki heyecanı o kadar açıktı ki, bu durum ikisine de çok garip hissettiriyordu.
Görevlinin yönlendirmesi ile çocukların oyun oynadığı alana girdiler. Onları tanıyan çocuklar hemen önlerine koşmuş ve bacaklarına sarılmışlardı. Bu duruma gülümseyip eğildiler ve miniklerle ilgilenmeye başladılar. Herhangi bir kriterleri olmasa da 3-4 yaş aralığında bir çocuk istiyorlardı. Daha küçük bir bebek henüz ilk seferlerinde zorlayabilirdi ve bu biraz gözlerini korkutuyordu.
Tanıştıkları çocukları sevmişlerdi, aralarında özellikle daha çok ısındıkları birkaç çocuk da olmuştu ama Beomgyu henüz hiçbirine karşı "Ben bu çocuğun babası olmalıyım" hissini yaşamamıştı. Taehyun da aynı şekilde düşünüyordu. Çocukların hepsi çok değerliydi ama içine doğmasını beklediği o his, henüz ona uğramamıştı. Bu yüzden onlarla daha fazla vakit geçirmesi gerektiğini düşünüyordu.
Güzelce vakit geçirip bir süre oyun oynadıktan sonra Beomgyu lavaboya gitmek için yanlarından ayrıldı. Oyun odasından çıktıktan sonra derin bir nefes bıraktı. Çocuklara üzülüyordu. Bir ailede olmayı istedikleri o kadar belliydi ki, resmen gözlerinin içine bakıyorlardı onu alsınlar diye. Bu küçücük yaşta böyle bir hayat sürmeleri çok üzücüydü.
Beomgyu bunları düşünmeyi bırakıp lavaboya doğru yürürken, koridorun başına gelir gelmez bir bebek ağlama sesi duyulmaya başladı. Bebek öyle içli içli ağlıyordu ki, sesi tüm koridorda yankılanıyordu. Beomgyu yürüdükçe sesin yaklaştığını hissediyordu. Bir süre sonra hafif aralık kapıdan iki kadın ve sakinleştirmeye çalıştıkları minik bir bebek gördü.
Omuz silkip yürümeye devam edecekti ama gönlü el vermedi. Kadınlar oldukça zorlanıyor gibiydi ve onlara yardım etmeyi deneyecekti. Her ne yapabilirse. Kapıyı yavaşça araladığında ona döndüler. Beomgyu eğilerek saygılı bir selam verdiğinde kadınlardan biri de aynı şekilde eğilmiş, çocuğu tutan kadın ise kafa selamı vermekle yetinmişti. Bebek hâlâ ağlamaya devam ederken Beomgyu dudaklarını dişledi. "Neyi var? Hasta mı?"
Diğerine göre daha genç duran kadın konuştu. "Ateşi yok, karnı tok, altı da temiz ama sorunun ne olduğunu anlamadık. Dakikalardır böyle ağlıyor."
Beomgyu usulca başını salladı. Çekingen bir tavırla konuştu. "Ben de kucağıma alabilir miyim?"
Kadınlar önce birkaç saniye birbirine bakmıştı. Ardından kafa sallayarak Beomgyu'ya uzattılar bebeği. Neden böyle bir istekte bulunduğunu bilmiyordu. Ama minik bebeğin böyle içli içli ağlaması onu üzmüştü. Bebeği dikkatlice tutup omzuna yatırdı. Sırtını şefkatle okşamaya başladığında tuttuğu nefesini bıraktı. İlk defa bir bebek tutuyordu ve bu ufaklık minicikti!
Bebek, minik ellerinden birini Beomgyu'nun yüzüne götürdüğünde, ağlaması iç çekişlere dönmüştü. Bir süre sonra tamamen susup uykuya daldığında, Beomgyu o günlerdir hissetmeyi beklediği hisle burukça gülümsedi. Gözlerinin dolduğunu hissediyordu. İki kadın şaşkınlık içinde bebeğin hemen sakinleşip uyumasını izlerken kapı yavaşça tekrar açıldı ve içeriye Taehyun girdi. Önce iki kadını ardından Beomgyu ve kucağındaki bebeği süzdü. Seri adımlarla yanına geldi. "Sevgilim burada ne işin var? Ne yapıyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my family || taegyu
FanfictionTaehyun ve Beomgyu evli bir çifttir. "Sana dair hiçbir şeyden pişman değilim. Ne seninle evlendiğim için, ne senin uğruna yaptıklarım için, ne de yapacaklarım için. Hiçbirinden ufacık bir pişmanlığım bile yok. Sen benim ailemsin, sen benim en büyük...