12: gitmeni istemiyorum.

2.3K 209 419
                                    

bölüm 12:
gitmeni istemiyorum.



Beomgyu kollarıyla dizlerini bağlamış bir şekilde otururken televizyon izleyen eşi ve oğluna bakıyordu. Taehyun oğlunun saçlarını okşarken, Sejun uykulu gözleri ile ekranı izliyordu. Beomgyu ise hemen çaprazlarındaki koltuktaydı.

Eve geldiklerinden beri mecburi konuşmalar dışında pek bir şey konuşmamışlardı. Taehyun yine de soğuk davranmıyordu, yani biraz davranmıyordu...

Jinyoung'dan rahatsız olduğu bariz belliydi ve bunu Beomgyu'ya açık açık söyleyememişti henüz. Bu yüzden içi rahat değildi. Hemen önyargılı yaklaşmak istemiyordu, belki de şu an sadece arkadaş olarak yaklaşıyordur diyordu ama sonra Beomgyu'ya asılacak olması düçüncesi onu çok sinirlendiriyordu.

Bu yüzden sinirine yenik düşüp eşinin kalbini kırmamak için bu konuyu açmamaya çalışmıştı.

Ama Beomgyu üzülüyordu. Jinyoung'u hemen silip atamazdı, sonuçta hâlâ hoşlanıyor mu bilmiyordu. Eğer hoşlanmıyorsa boşu boşuna yıllar sonra bulduğu arkadaşını üzmüş olacaktı.

Taehyun'u izlemeye devam ederken onun da uykulu olduğunu görünce gülümsedi. Koltuktan kalkıp yanına gittiğinde Taehyun Beomgyu'ya dönmüştü.

Beomgyu Sejun'u babasının dizlerinden kaldırdı. Uykulu çocuk babasının ne yaptığını anlamadığı için saf saf bakıyordu. "Gel bebeğim, uyuyalım."

Sejun uykusu olduğu için itiraz etmedi. Babasının boynuna sarılıp yanağını omzuna yasladı.

Beomgyu Taehyun'a döndü. "Hadi sevgilim sen de yatağa geç. Çok uykulu görünüyorsun."

Taehyun usulca kafasını sallayıp ayaklanmış ve odalarına yürümüştü. Beomgyu da oğlunu odasına götürüp uyuyana kadar yanında kaldı. Yavaş yavaş saçlarını okşarken, minik çocuk uykuya teslim olmuştu. Beomgyu oğlunun bebek şampuanı kokan saçlarını derince soluyup öpücükler kondurmuş ve çıkmıştı odadan.

Banyoya geçip işlerini hallettikten sonra kendi odalarına geçmişti. Taehyun çoktan uyumuştu. Onun mışıl mışıl uyuyor olmasına gülümseyip üzerini değiştirmek için dolaba yöneldi ve pijamalarını giydi. Yatağa geçtiğinde Taehyun'un beline sıkı sıkı sarılmış ve kafasını sırtına yaslamıştı. "Seni seviyorum." dedi, boğuk sesiyle.

Taehyun'un uyusa da bunu söyleme ihtiyacı hissetmişti. Taehyun'un kıskanç biri olduğunu biliyordu. O yüzden şu an kötü hissettiğinin de farkındaydı ve onu sevdiğini bilsin istiyordu. Her gün defalarca hatırlatmak istiyordu.

Taehyun'un onu ilk kıskandığı zamanı hatırlayınca gülümsedi, ilişkilerinin başlangıcı olan o günü.

İlişkilerinin başlangıcı olan o gün:

Beomgyu karşısında oturan çocuğu izlerken yakalanma korkusu ile ara ara bakışlarını yere indiriyordu. Kafasını tekrar kaldırdığında göz göze gelmeleri ise kalp krizi geçirmesi için gayet yeterli bir sebepti.

Taehyun ile son 5 ayda yakın olmaya başlamışlardı. Sürekli kafeye gidip geliyordu ve nasıl olduysa Sunghoon'la  arkadaş oldukları için bir anda kendisini de onunla arkadaş konumunda bulmuştu.

Taehyun sürekli Beomgyu'ya artık sevdiği çocuğa açılması gerektiğini söylediği için geçen ay en sonunda patlamış ve "O sensin aptal!" demişti. Ve Taehyun'un ufak çaplı bir şoktan sonra gülümsemesine şahit olmuştu.

O an içi büyük bir umutla dolmuştu, ta ki Taehyun'un konuyu değiştirip hiç öyle bir şey söylememiş gibi davranmasına kadar. Beomgyu sürekli o anı düşünüp durmuştu. 'Acaba öyle bir söylememiş miydi? Beyni ona bir oyun mu oynuyordu?'

my family || taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin