23: sana, senin kadar güzel bir hediye.

2.3K 175 283
                                    

bölüm 23:
sana, senin kadar güzel bir hediye.



Beomgyu yanında uyuyan eşinin yüzünü izlerken gözünün önüne düşen saçını dikkatlice çekmişti. Zor geçen iki günün sonunda yine sabaha birlikte uyandıkları için şükretti tanrıya. Her ilişkide olduğu gibi onların da tartıştığı, birbirlerini istemeden kırdığı zamanlar olmuştu. Ama ilk defa ikisi de birbirini kaybetme korkusunu bu kadar çok yaşamıştı. Neyse ki Taehyun bu korkuyla konuşmayı teklif etmişti de halletmişlerdi meseleyi.

Taehyun'un uyurken çatılan kaşlarına gülümseyip yaklaştı ve tam iki kaşının arasına bir öpücük kondurdu. Taehyun yerinde kıpırdansa da uyanmadı. Önceki gece o da uyumadığı için çok derin bir uykunun içindeydi. Beomgyu onun aksine akşam uyuduğu için daha erken uyanmıştı.

Birkaç dakika daha öyle durduktan sonra iç çekip komodinin üzerindeki telefonu almış, onunla oyalanmaya başlamıştı. Çünkü saat gerçekten çok erkendi.

Yaklaşık yarım saatini de telefonla geçirdikten sonra içeriden gelen tıkırtılarla Sejun'un uyandığını anlamıştı. Birkaç saniye sonra kapı tıklatıldı ve açıldı. Minik oğulları paytak adımlarla yanına geldiğinde Beomgyu kocaman gülümsemiş ve kucağına almıştı. "Günaydın bebeğim."

"Günaydın babacım."

Sejun babasının yanağına sulu bir öpücük kondurup hemen yanlarında uyuyan Taehyun babasına döndü. Onu rahatsız etmemek için tekrar Beomgyu babasına dönüp fısıldadı. "Baba, Taehyun babam bugün de işe gidecek mi?"

Beomgyu oğlunun babası uyanmasın diye fısıldamasına gülümseyip Taehyun'a kısa bir bakış attı. "Bilmiyorum aşkım. Neden sordun?" Sejun omuz silkip Beomgyu'nun saçlarıyla oynamaya başladı. "Hiç."

Beomgyu birkaç saniye sorgularcasına kaşını çattıktan sonra oğlunu zorlamamak için bir şey söylemedi ve yüzünü okşadı şefkatle. Taehyun yerinde hareketlendiğinde ona döndü. Elini Beomgyu'ya doğru uzattığında Beomgyu gülümseyip elini kavramıştı. Taehyun elini yanağına yaslayıp uykusuna devam ettiğinde Sejun da babasının bu haline parmaklarını dudaklarına götürüp kıkırdadı.

Beomgyu bu sefer de tatlı tatlı gülen oğluna yaklaşıp yanaklarına öpücüklerini kondurdu. Tek koluyla sardığı belinden kendine biraz daha çekmiş ve omzuna yaslanmasını sağlamıştı. Ara ara kafasını çevirip saçlarına öpücük kondururken Sejun babasının yüzüne koyduğu elini yavaş yavaş oynatıyordu. "Babiş saçlarımı kestirelim mi?"

Beomgyu hafif geriye çekilip oğluna baktığında saçlarının gözünün önüne düşmeye başladığını gördü. Ve Sejun saçlarının uzamasını pek sevmiyordu. Eliyle gözlerinin önünü açıp alnına bir öpücük kondurdu. "Kestirelim aşkım." Sejun gülümseyip kafasını salladığında Beomgyu da gülümsedi. O sırada Taehyun birkaç mırıltı eşliğinde gözlerini açmıştı. Gözünü kırpıştırarak ikiliye baktığında Beomgyu endişeyle dudaklarını dişledi. "Uyandırdık mı seni?"

Taehyun gözlerini ovarken kafasını iki yana salladı. "Yok, alışmışım bu saatte uyanmaya sanırım." Beomgyu kafasını sallayarak elini kendine çektiğinde Sejun kucağından inip Taehyun'un yanına geçti. Taehyun anında oğlunu kolları arasına almış ve yüzüne öpücüklerini kondurmuştu. Sejun babasının üzerinde uzanır bir pozisyondayken kafasını omzuna yasladı. Beomgyu derin bir iç çekip yataktan kalktı. Taehyun oğlunun uzun saçları ile oynarken onu izliyordu. "Hadi kalkın da kahvaltı yapalım artık uykucu bebekler."

Taehyun bu dediğine yüzünü buruştursa da gülerek yerinde doğruldu ve oğlunu kucağından indirdi. Kendisi de ayağa kalktığında henüz odadan çıkmamış olan eşine doğru konuştu. "Canım çok Bungeoppang çekti." Beomgyu Taehyun'a dönüp kaşlarını çattı. "Sabah sabah nerden çıktı? Rüyanda falan mı gördün?" Taehyun omuz silktiğinde Sejun da heyecanla ellerini çırptı. "Ben de istiyorum, ben de!"

my family || taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin