my family || taegyu

24: bazı kelimeler size dünyaları verebilir.

bölüm 24:
bazı kelimeler size dünyaları verebilir.

‣
‣
‣

Beomgyu'nun doğum gününün üzerinden 1 ay geçmişti. Bu süreçte çoğu şey aynı sıradanlıkla ilerlese de bazı konularda önemli kararlar almışlardı. Sejun'un kreşe başlaması gibi.

"Beomgyu daha çok mu erken acaba ya?"

Beomgyu oğlunun saçını düzeltirken eşinin söylediği şeye gözlerini devirdi. Yatağa oturmuş, elinde Sejun'un peluşlarından birinin kulağıyla oynayan Taehyun'a kısa bir bakış atıp tekrar oğluna döndü. "Hocasıyla görüştüm yaşının tam ideal olduğunu söyledi. Hem kendisi de istiyor." Bir elini oğlunun yanağına götürüp gözlerinin içine baktı. "İstiyorsun değil mi oğlum?"

Sejun hızlıca kafasını sallayıp gülümsedi. Taehyun dudaklarını büzüp derin bir iç çektiğinde Beomgyu oğlunun bu hevesli haline gülümseyip sıkıca sarıldı. Geriye çekildiğinde yaklaşıp alnına dudaklarını bastırdı ve yerinde doğrulup elini tuttu. "İlk kreş gününe hazır mısın minik tavşan?"

Sejun boşta kalan elini yumruk yapıp havaya kaldırmış ve "Hazırım!" demişti büyük bir heyecanla. Taehyun yataktan inip oğlunun diğer elini tuttu ve eğilip yanağına şefkatli bir öpücük kondurdu. "Güzel bebeğim benim. Büyüdün de okula mı gideceksin sen?" Sejun yüzündeki kocaman gülümsemeyle kafasını salladı. "Evet babiş! Orada benim bir sürü arkadaşım olacakmış. Öğretmenimiz bize çok güzel oyunlar oynatıp resimler çizdirecekmiş. Çok eğleneceğim çok!"

Taehyun Sejun'un bu heyecanlı haline burukça gülümseyip saçlarını karıştırdı. Pekâlâ, oğlu böyle mutlu olacaksa sorun yoktu. Beomgyu Taehyun'un biraz daha rahatlamış yüz ifadesini görünce gülümseyip "Hadi" dedi, "İlk günden geç kalmayalım."

Taehyun kafasını sallayarak onu onayladığında salona koyduğu çantasını aldı ve evden çıktılar.

Beomgyu sürücü koltuğuna geçtiğinde Taehyun oğlunu kucağına alarak öne binmişti. Şu an arka koltuğa oturtmak istemiyordu çünkü minik bebeğine sıkı sıkı sarılmaya ihtiyacı vardı. Beomgyu ikiliye kısa bir bakış atıp arabayı çalıştırdığında Taehyun sıkıca sardı oğlunu. Saçlarının arasına kokulu öpücüklerini kondurup şefkatle yüzünü okşadı. Ne yapsın, endişeliydi işte. İlk defa yabancı insanların arasında tek başına kalacaktı. Ve haberlerde gördüğü şeyler onu korkutuyordu.

Beomgyu nerdeyse 1 ay boyunca gönderecekleri kreşi araştırdıkları için daha rahattı ama Taehyun buna rağmen gergindi. Şimdiye kadar hep Kai'ye emanet etmişlerdi. Kai aslında İngilizce öğretmeniydi. Fakat ciddi ortamları sevmediğinden okulda çalışmak yerine özel ders vererek çalışmak istemişti. Bir çok öğrencisi olmasına rağmen vaktinin çoğunun boş geçtiğini söyleyip bir iş bulacağını söylemişti. Taehyun ve Beomgyu da Sejun'un bakıcısı olmayı teklif etmişti. Kai, Sejun'u seviyordu. Küçük kardeşi ile zamanında hep kendi ilgilendiği için de tecrübeliydi. Bu yüzden onların iş teklifini kabul etmişti.

Şimdi Sejun'u kreşe yazdırdıklarında aynı zamanda Kai'nin işsiz kalacak olması biraz bu karar da şüpheye düşmelerini sağlamıştı. Ama Kai duyduğunda hiç sorun etmemişti. Sonuçta bunun bir gün geleceğini biliyordu ve başka bir iş bulabilirdi. Tam kafede bunu konuştukları sırada içeriye kucağında Mi Cha ile Yeonjun girmişti.

Yeonjun Mi Cha'yı genelde kafeye getiriyor ve burada Sejun ile oynuyorlardı. Ama bunu her zaman yapamayacağı için onun da Mi Cha ile ilgilenecek birine ihtiyacı vardı. Beomgyu bunu bildiği için anında sormuştu abisine. Yeonjun başta şaşırsa da kabul etmişti. Çünkü Kai'den başka güvenebileceği biri yoktu ve Sejun sayesinde oluşan bir tecrübesi de vardı. Böylece hem arkadaşı yeni iş bulmuş olacak, hem de kızı güvende olacaktı.