21: bazı sözler bıçak kadar keskin ve yaralayıcıdır.

2K 177 309
                                    

bölüm 21:
bazı sözler bıçak kadar keskin ve yaralayıcıdır.



Beomgyu eşinin gömleğinin yakasını ve kravatını düzeltip yanağına bir öpücük kondurdu. Taehyun'un kolları Beomgyu'nun beline sarılıyken, Beomgyu kollarını omzuna koymuştu. "Çok yakışıklı oldun, değiştirsen mi bu kıyafeti?"

"Yakışıklı olduysam niye değiştireyim?"

Beomgyu omuz silkti. "Tamam ben gördüm bitti işte. Başkasının özellikle Hyeri'nin görmesine hiç gerek yok."

Taehyun eşinin söylediği şeye gülüp dudaklarına uzun bir öpücük kondurdu. Geri çekileceği sırada yetmemiş olacak ki uzanıp birkaç öpücük daha kondurmuştu. "Sonuçta sadece senin beğenip beğenmemen umurumda. O yüzden sorun yok." Bu söylediği şeyle Beomgyu kocaman gülümsemiş ve kollarını doladığı boynunu kendine doğru çekip sıkıca sarılmıştı. Gün içinde ne kadar özleyeceğini bildiği için şimdi fırsatı varken sarılıyordu. Elini saçlarına götürüp boynuna kokulu bir öpücük kondurduktan sonra geriye çekildi.

Taehyun parlayan gözleri ile ona bakıyordu. Yanağını usulca okşadıktan sonra elini tuttu ve birlikte odadan çıktılar. Salonda uzanarak çizgi film izleyen Sejun'un yanına geldiklerinde minik çocuk yerinde doğrulmuştu. Taehyun yanına oturdu ve kollarını sıkıca sardı oğluna. "Ben gidiyorum bebeğim. Kai ile güzelce eğlen tamam mı?" Sejun gülümseyip başını salladı ve babasının yanağına ufak bir öpücük kondurdu.

Taehyun son bir kez saçlarının arasına öpücüklerini sıralamış ve ayağa kalkıp kapıya doğru yürümüştü. Beomgyu da arkasından geldi. Taehyun ayakkabılarını giyip dışarıya çıktığında Beomgyu'nun elini tutup hafif okşadı. "Akşam 8'de hazır olun. Yemeğe çıkalım."

Beomgyu dudaklarını dişleyip kafasını salladı. Uzun zamandır birlikte akşam yemeğine çıkmamışlardı ve şimdiden heyecanlanmıştı. Taehyun gülümseyip yanağına derin bir öpücük kondurduktan sonra arkasını dönüp arabasına bindi. Beomgyu yüzünde kocaman gülümsemeyle içeriye girdi ve oğlunu kucaklayıp odasına ilerledi. "Hazırlanmamız lazım bebeğim."

"Baba, Kaiş benimle oyun oynamak ister mi?"

Beomgyu oğlunun söylediği şey ile duraksayıp ona döndü. "Tabii ki ister oğlum. Neden sordun?" Sejun dudaklarını büzüp omuz silkti. "Ama dün benimle hiç oynamadı ki. Hep Mi Cha ile oynadı. Belki de benim oyunlarımı sevmiyordur? Yeni oyunlar öğrenebilir miyim?"

Beomgyu şaşkınlık içinde oğlunu dinlediğinde hâlâ dün akşamın etkisinde olduğunu anlaması uzun sürmemişti. Gözlerini kapatıp sıkıntılı bir nefes verdi.
Oğlu cevap beklercesine ona bakarken odaya girip yatağa oturdu. Sejun'u da bacakları iki yandan sarkacak şekilde kucağına oturtup bir elini yüzüne götürdü.

"Canım oğlum benim. Kai seninle oyun oynamayı, parka gitmeyi ve seninle vakit geçirmeyi çok seviyor. Üstelik sadece Kai değil, herkes seviyor. San amcan, Yeonjun ve Soobin amcan, babaannen ve deden... hepsi seni çok seviyor. Dün de seviyorlardı, bugün de seviyorlar, yarın da sevecekler. Sen onlar için çok değerlisin. Sadece Mi Cha ailemize yeni katıldığı için ve alışması gerektiği için dün onunla daha sık vakit geçirdiler. Ama bundan sonra öyle olmayacak. Hem seninle hem onunla güzelce ilgilenecekler. Söz veriyorum sana."

Babasının uzun açıklaması ile Sejun'un gözleri parlamış ve rahatlamıştı. Üstelik babası söz veriyorsa, sözünde dururdu. Bu yüzden kocaman gülümseyip hızlıca kafasını salladı. Beomgyu oğlunun bu sefer gerçekten ikna olduğunu görünce rahat bir nefes bırakıp sıkıca sarıldı ve boynuna bir öpücük kondurdu. "Hadi bir tanem, şimdi kıyafetlerini değiştirelim."

my family || taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin