bölüm 30 [final]:
benim ailem.‣
‣
‣2 yıl sonra
"Hadi Taehyun! Geç kalacağız şimdi!"
Taehyundan bir ses gelmeyince Beomgyu ofladı ve yanında ki kızının saçlarını okşadı. "Babana bir bakıp gelir misin kızım?" Sora başını salladı ve babalarının yatak odasına doğru koşturdu.
Hafif aralık kapıdan içeriye girdiğinde babasının aceleyle kravatını yapmaya çalıştığını gördü. "Baba seni bekliyoruz, hadi."
"Geliyorum bir tanem."
Sora babasını kısaca süzdükten sonra yanına yaklaştı. Eliyle ona doğru eğilmesini işaret edince Taehyun dizleri üzerinde eğilmiş, on yaşındaki kızı ile aynı boya gelmişti. Sora ellerini babasının yakalarına atıp güzelce düzeltti. "İşte şimdi oldu."
Taehyun onun bu hâline kocaman gülümseyip yanağına sulu bir öpücük kondurmuştu. Son olarak parfümünü de sıktı ve birlikte odadan çıktılar. Beomgyu Taehyun'u görünce 'sonunda!' bakışı atmadan edemedi. Sejun yerinden kalkıp kapıya doğru koşturduğunda Beomgyu arkasından seslendi. "Bebeğim koşma! Düşeceksin!"
Sejun babasını dinlemeden ayakkabılarını giymiş ve dışarıya çıkmıştı. Artık çok daha enerjik bir çocuk olmuştu ve asla hızına yetişemiyorlardı.
Hep birlikte arabaya bindiklerinde Taehyun düğün salonuna doğru sürmeye başladı.
Bir saniye, konuya hızlı girdik değil mi? En iyisi her şeyi baştan anlatalım. En son nerede kalmıştık? Hah, evet Sora'yı evlatlık almaya karar verdikleri günde.
O günün hemen sonrasında Taehyun ve Beomgyu gerekli kurumlarla görüşmeye başlamışlardı. Önce amcasını bulmaları gerekiyordu ve bulduklarında Sora'nın ne kadar haklı olduğunu anlamışlardı. Adam zaten ona bakmak istemediğini, yakın zamanda yetimhaneye vereceğini söylemişti. Daha sonra rutin aileyi tanıma, nasıl bir hayatları olduğuna şahitlik etme gibi uzun bir sürecin sonunda Sora resmi olarak ailenin bir üyesi olmuştu.
Günden güne onlara daha çok ısınmış daha konuşkan olmaya başlamıştı. Ve o kadar akıllı bir kızdı ki, büyümüş de küçülmüş tabiri onun için söylenmişti sanki. Bir de Beomgyu Sora'nın tavırlarının Taehyun'a benzediğini iddia ediyordu. Tabii bu durum Taehyun'un fazlasıyla hoşuna gidiyordu.
Üstelik Sejun da ablası ile çok iyi anlaşıyordu. Ara ara ufak atışmaları olsa da bunun normal olduğunu biliyorlardı. Yine de Sora küçük kardeşine göre çok korumacı ve dikkatliydi. Hatta bir ara parkta Sejun'u ittiren bir çocuğa sanki bir ebeveynmiş gibi kızdığına bile şahit olmuşlardı.
Taehyun'un iş hayatına gelirsek, babasının şirketinde işe girmişti. Yaklaşık bir buçuk yıl orada çalıştıktan sonra biriktirdiği paralarla kendi bürosunu açmıştı. Şimdi hiç kimsenin emrinde değildi. Her şey kendi kontrolü altındaydı.
Beomgyu ve Yeonjun ise kafelerinin ikinci şubesini açmış, üçüncüyü açmak için de hazırlıklara başlamışlardı. İşleri günden güne büyüyor, kafeleri gittikçe ünleniyordu. Taehyun bu yüzden Beomgyu'nun iki kat daha fazla yorulacağından isyan etse de, aksine artık daha çok çalışanları olduğundan kendine daha çok vakit ayırabilir olmuştu.
Kai de yeni çalışanlardan biriydi. Özel derslerine hâlâ devam ediyordu. Ama Mi Cha kreşe gidecek yaşa geldiğinden artık onun da bakıcısı değildi ve Yeonjunlar açtıkları şubelerin birinin sorumluluğunu Kai'ye vermişlerdi. Başta biraz şüphe duysalar da, Kai gayet güzel idare ediyordu. Aşk hayatında ise hâlâ bir gelişme yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my family || taegyu
FanfictionTaehyun ve Beomgyu evli bir çifttir. "Sana dair hiçbir şeyden pişman değilim. Ne seninle evlendiğim için, ne senin uğruna yaptıklarım için, ne de yapacaklarım için. Hiçbirinden ufacık bir pişmanlığım bile yok. Sen benim ailemsin, sen benim en büyük...