Ophelia'nın ağzından...
Dumbledore'un odasından McGonagall ile çıktım ve çıkarken bakanlık görevlilerine pis bakışlar atmayı da ihmal etmedim.
"Aramıza katılmana çok sevindim Ophelia."
Sesinden gerçekten mutlu olduğu belli.
"Amacım sadece o delikten kurtulmak. Birkaç bebeğe, birkaç lanet öğretmek için o delikten kurtulmak benim durumumdaki biri için iyi bir fırsat."
"Savaş çok büyük olacak Ophelia. Senin konumun bizim yararımıza olabilir."
"Savaş umurumda değil profesör. Sonuçta ya Potter ölecek ya da Voldemort."
"Keşke dediğin gibi kolay olsa Ophelia, keşke..."
Sessizlik içinde yürümeye devam ettik. McGonagall beni kalacağımız odaya getirdi. Kalacağımız diyorum çünkü benimle birlikte Sirius ve Lupin de aynı odada kalacak.
Ah merak ediyorum. Ne kadar değişti? Beni unuttu mu?.. Peki sen Ophelia? Sen onu unuttun mu?
İçeri girdik. İçerisi çok geniş. Gryffindor ve Slytherin ortak salonu karışımı gibi dizayn edilmiş. Odanın birbirine en uzak köşelerine yerleştirilmiş 3 merdiven var. Sarı, kırmızı ve yeşil.
"Yeşil olan senin odana, sarı olan Remus'un odasına, kırmızı olan ise Sirius'un odasına çıkıyor."
Başımı salladım. Odanın ortasında bir şömine var. Şöminenin üstü kuru kafalar, korkutucu biblolarla süslü. Geniş, siyah renk deri koltuklar şöminenin karşısına yerleştirilmiş. Bir duvar boydan boya kitaplık.
"İhtiyacınız olan ve yasak kitaplar."diye açıkladı McGonagall.
Büyük salonun geri kalanı boştu.
"Neden boş?"
"Özel eğitimlerde yapacağınız düellolar için."
"Peki...İzninizle dinlenmek istiyorum."
"Tabii. Yorgun olmalısın. Akşam yemeğinde görüşürüz Ophelia."
McGonagall gittikten sonra yeşil merdivene yöneldim.
Odama girdim.
Temiz... Aşırı temiz.
Hadi Ophelia seni zindana bağlasalar orası bile temiz gelir. Neden mi? Basit: Azkaban pislik yuvası.
Adımlarımı odamın içindeki diğer kapıyı yönlendirdim. Kapıyı açıp içeri girince sıcak buhar yüzümü okşadı.
Sıcak su...
Saymayı bıraktığım yılların yorgunluğunu biraz olsun alabilecek şey sanırım bu.
***
Akşam yemeği için profesörlerin yanındaki yerimi aldım. Dakikalar içinde boş sandalyeler de doldu ve abimde yanıma oturdu.
"Hoşgeldin Ophelia."
Hiç şaşırmış gibi görünmüyor.
"Hoşbuldum abicim."
"Dumbledore'un teklifini neden kabul ettin?"
"Kardeşinle birlikte eğitim vermek sıkıcı olsa gerek, aynı okumak gibi."
"Hiç değişmemişsin Ophelia."
"Yanılıyorsun Sev. Ben çok değiştim. Azkabanda yaşamanın nasıl bir his olduğunu asla tahmin edemezsin."
"Oraya gireceğini bile bile baba-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SNAPE and BLACK
Fanfictionİki asi ruh... İkiside gözlerini kırpmadan canlarını verecek değerlere sahipti. İkiside aileleri tarafından reddedildi. Birisi onlar gibi kötü olmadığı için hain ilan edildi, diğeri ise muggle babasını öldürdüğü için katil. İkisi içinde işler zordu...