GÜZ KARANLIĞI

Parti Günü

(2 gün sonra)

(Dönem Sonu Partisi)

Sabaha Burcu'nun odasında açmıştım gözlerimi. Evde annemle karşılaşmamak için elimden gelen her şeyi yapıyordum; görünmez oluyordum. Ve dün Burcu'nun ısrarıyla evine gelmiştim. Gözlerimle odanın içini incelerken Burcu'nun uyuyor olduğunu gördüm. Saat 11.12'yi gösteriyordu. Birkaç dakika yatakta yaşamımı sorgulamıştım. Ardından, aklıma gelen hain planla yataktan çıkıp mutfağa doğru ilerledim. Yarısı su ile dolu olan sürahiyi alıp Burcu'nun odasına geri döndüm. Yavaş ve sessiz adımlarla Burcu'nun başında durdum. Bir kere seslenecektim ve tek seferde uyanırsa suyu üzerine dökmeyecektim. Böyle de yufka yürekliydim işte.
"Burcu!" diye seslendim. Burcu mırıldanmaya başlamış ancak gözlerini açmamıştı. Zafer gülümsemesiyle suyu tam dökecekken o an gözlerini açmıştı. Birkaç saniye gözlerini kırpıştırdıktan sonra odağına yakalanmıştım. Elim havada, sürahinin ucunda dökülmeyi bekleyen su ile Burcu'yla bakışıyorduk.
"Ne yapıyorsun öyle?" deyip doğrulmuştu Burcu.
"Bu suyu üzerime mi dökecektin yoksa!?" diye dehşet içinde yataktan çıkmıştı.
"Gözlerini açmasaydın, evet." demiştim.
"Cani... Kıyacaktın yani bana?"
"Evet." demiştim haince bir gülümsemeyle.
"Dört yanım ihanet, dört yanım yalan." diye bağırıp banyoya gitmişti. Ben ise planımı gerçekleştirememenin hüznüyle tekrar yatağa girmiştim.

Telefonumu elime aldığım zaman annemden cevapsız çağrılar ve okumadığım mesajlarının bildirimleriyle dolmuştu. Bildirimleri silip Aras'a mesaj atmaya karar verdim. Bu seferki günaydın mesajı bendendi. O sırada Burcu da odaya geri dönmüştü.
"Gel kahvaltı yapalım, sonra hazırlanmaya başlayalım."
"Daha erken değil mi, niye hemen hazırlanıyoruz?"
"Hayır anca yetişeceğiz. Hadi kalk oyalanma." deyince ilk önce banyoya girip elimi yüzümü yıkadım sonrasında da kahvaltı hazırlayan Burcu'ya yardım etmek için mutfağa. Her şeyi hazırlayıp sofraya oturmuştuk. Burcu çaylarımızı doldururken korkarak bir soru yöneltmiştim ona.
"Burcu?"
"Efendim."
"Hala kararlısın değil mi?"
"Neye?"
"Can haricinde birinin partneri olmamaya..." demiştim.
"Ekim konuştuk bunları. Ben kimseyle olamam."
"Burcu, anlıyorum. Yenemiyorsun bu korkuyu ama-"
"Hayır hayır lütfen aynı şeyleri tekrar konuşmayalım. Can bu durumdan şikayetçi değil, o beni yalnız bırakmaz." dediğinde bende daha fazla üstüne gitmemeye karar verdim. Oysaki dün okuldayken, Can'la konuştuğumda bir kızla partner olmak istediğini ama Burcu için ona teklif etmediğini söylemişti. Her zaman onun Burcu'yla olduğunu şimdi ise onu yalnız bırakamayacağından da söz etmişti. Burcu, Can'dan başka birine güvenememekte haklıydı ama bir gün onu seven birini hayatına almasını çok isterdim.

Kahvaltımızı edip mutfağı, ardından da Burcu'nun odasına çıkıp yataklarımızı toplamıştık. Bu işleri yapmamız neredeyse iki saati bulmuştu. Daha fazla zaman kaybetmeden duşa girmiştim. Ben çıktıktan hemen sonra da direkt Burcu duş almıştı. O sırada bende Aras'ın benim için aldığı kıyafetleri inceleyip hangisini giyeceğime karar vermeye çalışıyordum. Kısa sürede Burcu da odaya gelmişti.
"Karar veremiyorum Burcu. Yardım et."
"Ne ara aldın bunları lan?"
"Geçen gün okul çıkışı, Aras'la."
"Bak sen. Hiç bahsetmedin..."
"Aklıma gelmedi."
"Yalnız bunlar çok güzel. Zevkini sevdim."
"Ben değil, Aras beğendi. Hediye etti..."
"Bu çocuk eniştem olmalı artık Ekim. Başta pek sıcak bakmasam da seni sevdiğini anlayabiliyorum." dediklerini dinledikten sonra kısa bir süre sessiz kaldım.
"Ya ben kıyafet seçmek için yardım istedim senden, konu ne ara buraya geldi." deyip kısa süren sessizliğimi bozmuştum. Burcu gardırobuna doğru yürüyordu ki dediklerimle tekrar yanıma gelmişti.
"Dene hepsini üstünde görmem lazım." deyince oflayarak kıyafetleri denemeye başlamıştım. Uzun bir deneme, karar verme sürecinden sonra nihayet bir karara varmıştık; bordo askılı bir elbise de. Burcu ise mavinin açık tonlarında saten bir elbise giyecekti.
"Makyajımızı yapalım." demişti Burcu.
"Ben makyaj yapamam, denemedim hiç. Gerek de yok sanki..."
"Tabii ki var. Kıyafetine uygun bir makyaj yapacağım sana."
"Gerek yok Burcu saçımı yaparız olur biter."
"İtiraz yok..." deyip elimden tutup makyaj masasına oturttu.
"Peki tamam ama hafif bir makyaj istiyorum. Abartırsan silerim..."
"Kendini bana bırak bebeğim, çok güzel olacaksın." deyip hazırlıklarına başlamıştı.