Beklenmedik Kişi

43 10 31
                                    

Yine, yeniden bir okul sabahına uyandım. Sömestr tatilimiz bittiği için biraz hüzün, sevdiklerimle tekrar bir arada olacağım için ise mutluydum. Artık eskisinden daha çok birbirimize bağlanmıştık.

Telefonumu alıp WhatsApp grubuna girip günlerini aydınlatmak istedim. Hepsi için geçerli olacak mıydı? Orası meçhul...

Ekim: Günaydın benim minik çikolatalı keklerim.
Aras: Günaydın bebeğim.
Ege: Günaydın.
Ekim: Oha abartılı bir şekilde günaydın demedin Ege oha.
Ege: Fark etmedim.
Ekim: Hmmmmmmmm
Burcu: Günaydın bebişler.
Batuhan: Benim için gün aymadı abi. Telefonumun hoparlörü kulağıma sıçtı, kendimi yerde buldum.
Berk: Gerizekalı.
Berk: Günaydınlar. Ben evden çıkıyorum. On dakikaya yanındayım Batuhan.
Batuhan: Abi ben ilk senin yüzünü görmek istemiyorum. Hayaller manita hayatlar Berk'in muşmulası.
Berk: Boş yapma lan.
Aras: Ben de beş dakikaya yanındayım güzelim.
Ekim: Tamam.
Ekim: Can öldün mü? Sesin soluğun yok.
Burcu: Yoldadır o. Ben de buluşma yerimize gidiyorum şimdi. Okulda görüşürüz.
Ekim: Görüşürüz.

Aras gelene kadar hazırlanmıştım. Ayakkabılarımı da giydikten sonra aşağı indim. Annemler bugün gelecekti. Kapıya doğru yürürken Sevgi ablanın sesini duyup ona doğru döndüm.
"Ekim, kahvaltı hazırlamıştım. Yemeyecek misin?"
"Yok yemeyeceğim Sevgi abla. Erkek arkadaşım geldi, daha fazla bekletmeyeyim."
"Erkek arkadaşın mı? Hani nerede? Yakışıklı mı?"
"Dur dur. Evet erkek arkadaşım var. Kapıda bekliyordur, arabasıyla. Çok merak ediyorsan bak istersen..." deyip gülümsemiştim.
"Tamam sen git bakacağım ben arkandan." deyip mutfağa doğru koşar adım yürümüştü.

Evden çıktığımda Aras arabaya yaslı bir şekilde durup telefonunu kurcalıyordu. 
"Günaydın."
"Günaydın." deyip yanağımı öpünce şaşırıp ona baktım.
"Ne oldu? Hadi bin bakalım."  

Şoför arabayı çalıştırınca başımı mutfak camına çevirip Sevgi ablayı kontrol ettim. Gülümseyerek bizim olduğumuz tarafa bakıyordu. Ona elimi sallayıp, gülümsedim. 

************

Öğle arasındayken hepimiz kantine inip büyük bir masaya kurulmuştuk. Can ve ben konuştuklarımızdan kimseye bahsetmemiştik. Ege eski neşesinde değildi. Düşünceli bir hali vardı. Berk ve Batuhan ne olduğunu sormaya çalışsa da söylememişti, daha fazla da üstüne gitmemişlerdi. 

"Evine alışabildin mi Ekim?" diye sormuştu Batuhan.
"Sayılır. Annemler bugün dönecek tatili uzatmışlardı. Bundan sonrasını bilemeyeceğim artık."
"Bir gün çağır da görelim şu yere göğe sığmayan muhteşem evi." demişti Berk. Gülerek,
"Abartma be." demiştim.
"Ama çağıracağım tabii ki." diye ekledim. Muhabbet etmeye devam ederken zil çalmıştı ve sınıflara dağılmıştık. 

Derste Burcu'nun ağzını yoklamak için konuyu açmaya çalışmak aklıma geldi. Son on dakika hoca bizi serbest bırakınca konuşmaya başlamıştık.
"Burcu, sana bir şey soracağım."
"Sor bebeğim."
"Şimdi biri çıkıp da sana 'Senden hoşlanıyorum' dese..."
"Eee?"
"Ne tepki verirsin?"
"Yaşadıklarımı biliyorsun. Kimseye güvenmediğimi de."
"Biliyorum."
"Tabii ki de böyle bir şeyi istemem, kabul etmem."
"Ama bir şans da mı vermezsin?"
"Hayır Ekim. Benim tek güvendiğim erkek Can. Aras, Batuhanlarla falan da senin sevgilin ve onun arkadaşları olduğu için görüşüyorum. Sevmiyor muyum? Hayır seviyorum onları ama hiçbirine güvenemiyorum bu yüzden de bana bu şekilde gelecek kişiye gerçekten güvenmem gerekiyor."
"Anladım..." deyip, daha fazla uzatmamıştım. Öncelikle Ege ile konuşup bu olayı onunla açıklığa kavuşturmalıydım.

Son dersimizin çıkışında bahçede Aras'ları beklerken çıkış kapısında tanıdık bir yüz görmüştüm. Biraz yakınlaşınca ise bunun Murat Hoca olduğunu anladım. Burcu da yanıma gelmişti.
"O Murat mı yoksa bana mı öyle geldi?" diye sordu.
"Evet, oydu." 
"Neden bizim onu gördüğümüzü fark edince kaçtı?"
"Bilmiyorum." tedirgin olmuştum. Neden gelmişti, neden bizim onu gördüğümüzü fark edince kaçmıştı?"

Arkamdan kolların beni sarmasıyla irkilmiştim.
"Sakin ol güzelim, benim." 
"Birden sarılınca korktum Aras. Bari seslenseydiniz."
"Özür dilerim korkutmak istemedim. Neden bu kadar gerginsin?" Burcu'nun,
"Murat'ı gördük." demesiyle içimden bir küfür savurdum. Bakışlarımdan anlamıştı ki,
"Ne var?" diye omuz silkmişti.
"Spor salonundaki Murat mı?" 
"Evet."
"Siktir. Nerede şimdi?"
"Bizim onu gördüğümüzü fark edince birden ortadan kayboldu, daha doğrusu kaçtı."
"Bu ne demek oluyor?" diye fısıldamıştım.
"Ne demek olduğunu bilmiyorum ama kötü şeyler bizi bekliyor gibi gözüküyor." dedi Aras.

Hep birlikte önce Burcu'yu, sonra ise beni eve bırakmışlardı. Murat'ı, Aras'ı kurtardıktan sonra bir daha görmemiştik. Tekrar ortaya çıkmasının bir nedeni olmalıydı.





~Merhabalar. Bu seferki bölümü çok fazla zaman aralığını uzatmadan yazdım. Alkışlar füğdüsüfpfğ

Bölümü nasıl buldunuuuuz?

Sizce Murat niye ortaya çıktı?

Güzel güzel yorumlarınızı bekliyorum. Vote vermeyi de unutmayın. Sağlıcakla kalın ❤️



GÜZ KARANLIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin