Benliğimizin üstüne basıp geçen kötü hatıralarımızın devamındaydık.
Harika bir gün geçirdiğimiz doğum gününden iki gün sonra artık eve dönmemiz gerekiyordu. O gün de bugün oluyordu. Aras babasıyla konuşmuştu. Hepimiz şu an güvendeydik, korunuyorduk bu yüzden dönebilirdik.
"Herkes hazır mı?" diye sormuştu Aras.
"Biz tamamız." dedi Can. Ege, Batuhan ve Berk'i de kast ederek.
Getirdiğim eşyalarımı da çantama koyduğumda, Aras elimden alıp kapıya doğru götürmüştü.
"Ay! İki dakika daha bekleyin tarağımı unutmuşum." deyip odasına doğru koşmuştu Burcu.Herkes hazırdı artık dönme vaktimiz gerçekten de gelmişti.
"Her şey çok güzeldi."
"Evet çok güzel günler geçirdik."
"Tekrar geliriz de mi Aras?" diye sordum.
"Geliriz tabii sevgilim, ne zaman istersen..." dediğine gülümsedim.Aras, babasından iki araba göndermesini rica etmişti. Babasının gönderdiği arabalara doğru yerleşmiştik. Bir araba da şoför Aras yanında ben ve arkamızda Burcu'yla Can vardı. Diğer arabada ise Ege, Berk ve Batuhan vardı.
Uzun bir yolumuz yoktu sadece 1-1.30 saat sürüyordu. Radyo açıldı ve yolculuğumuz başladı.~Yine çok uzun zaman olduğu için kısacık da olsa yayımlayayım dedim
Hala okuyanlar varsa teşekkürler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZ KARANLIĞI
Teen Fiction"Ben üşüyorum Aras, ısınabilmeme yardım et. Bul beni..." Kendime güzel gelecek bulmam gerekiyor. Bunu sadece ben başarabilirim. Kimse için değil kendim için çünkü kimsenin gölgesi altında kalamam, bu bana kötü hissettiriyor, gerçekten kötü... Bugün...