-11.Bölüm- Korkak

77 5 2
                                    

-yazar notu-

Bu bölüm cinsel ögeler barındırmakla beraber,okurken The neighbourhood-a little death dinlemenizi öneririm.

İyi okumalar

---

Nefesimi kontrol altında tutmaya çalıştıkça daha da hızlanıyordu. SAKİN OL. Ragnar belimi sıkıca tutmuş bana gülümsüyordu. SAKİN OL. Hayır,olamıyordum. Kalp atışlarımın ve cama vuran yağmur damlalarının dışında hiçbir şey duyulmuyordu. Ragnar tepkimi beklermişçesine tek kaşını kaldırıp bana baktı. TANRIM KES ŞUNU.

Ne kadar karşıkonulmaz olduğunun kesinlikle farkındaydı.

İyi oynuyordu.

Pekala,biraz oynayalım.

Gülümsedim. Ragnar ayaklarımı ve belimi kavrayarak beni kucağına aldı. Tanrım tek yapabildiğim gözlerinin içine bakmaktı.

Beni hafifçe köşkün camına yasladı,bacaklarımı beline doladım. Tek kelime bile etmiyor,sadece gözlerime bakıyordu. Bakmayı sürdürdükçe bana dokunsun istiyordum.

Kesinlikle iyi oynuyordu.

Bense,oyunu yeni öğreniyordum.

Yavaşça burnunu boynuma dokundurdu ve iç çekti. Nefesini yavaşça bırakırken beni öpmüyor,dudaklarını dokunduruyordu. Bana karşı bu kadar kibar olması,ceza mıydı?

Elimle çenesinden tutup bana bakmasını sağladım. Bakışları sabitlendiğinde gözlerime,bedenini benimkine doğru çektim. Onu arzuladığımı bilsin istiyordum. Gülümsedi ve beni yavaşça yere bırakıp bedenini benimkine sertçe bastırdı. Soğuk cam ile Ragnar'ın vücudu arasında kalmıştım. Hızla gömleğimi çıkardı.

NEDEN HALA ÖPMÜYORDU?

Birbirimizi sırasıyla soyuyorduk. Gömleğim,ceketi,pantolonum,gömleği... Yalnızca bedenler kalıncaya dek soyduk birbirimizi. Ay ışığı bedenimize yansıdığnda Ragnar ifadesizce beni süzdü. Birden kollarını bedenimde hissettim ve ardından dudaklarını dudaklarımda.

Boynunu kavrayarak saçlarına dokundum. Genç gösteren şu kıvırcık saçlarına. Dudakları milim kıpırdamıyor,benimkilerin üzerine sertçe baskı uyguluyordu. Elleri vücudumda gezinirken,belimi kavrayıp kendine doğru çekti. TANRIM. Ereksiyonu varken böyle hareketler benim için tehlikeliydi.

Elleri belimde sabit durdu ve dudaklarını uzaklaştırdı.

"Öpüşmeyi bile bilmiyorsun. Bakire olmana şaşmam elbette."

Nerden anlamıştı?! Şey,elbette sevgilim oldu. Ama hepsi "ilgisiz"liğimi öne sürerek kavga başlatıp ayrılan tiplerdi. Bilmiyor olmam normal değil mi?

Ragnar gülümsüyordu. Ezik mi görünüyordum? Bir şey söyleyecektim ki dudağımdan öpmeye başladı. Sırasıyla bir üst dudağımı emiyordu,nefessiz kalınca alta geçiyordu. Bel hizamda olan elleri kalçama inmişti ve tüm gücüyle sıkıyordu. Vücudum yanıyordu ve Ragnar dudaklarımı emdikçe sesli soluk alıp veriyordu. Bana yaptığı gibi ben de aynı şekilde dudaklarını emmeye başladım.

Şaşırmıştı.

KURALLARI ÖĞRENİYORDUM.

Karşılık verdikçe soluk seslerimiz artıyor,birbirine karışıyordu. Ragnar dudağımı ısırarak sertçe cama itti ve cama çarpmamla inledim.

Ragnar başını iki yana hızla sallamaya başladı ve kendine tokat attı. Delirdi mi bu?

"Devam edersek,sana zarar verebilirim."

Ragnar arkasını döndü. Mükemmel vücudu parıldıyordu.

"Sana zarar verirsem,benden korkmakta haklı çıkarsın."

Ragnar'a yaklaştım. Yanlış düşünüyordu. Beni önemseyen biri karşımda duruyordu ve onu kesinlikle arzuluyordum.

Ragnar bana döndü ve sımsıkı sarıldı.

"Benden korkmandan korkuyorum. Bir şeyleri berbat etmekten... "

Bir dakika. Ağlıyor muydu?

"Beni tüm yanlarımla tanımanı isterken... Bile korkuyorum. Başından beri korkan bendim,Melodi."

Adımı söylediğinde sıcak gözyaşlarının vücuduma damladığını hissediyordum. Yavaşça ilerledi ve yerdeki düğmeyi alıp avucuma bıraktı

"Bu düğmeye baktıkça,korkaklığın verdiği saflığı unutma... ve beni de."

Ardından ışık hüzmesi vücuduna yansırken hızlıca köşkün merdivenlerini çıktı.

Kore wa aide wanai,desu ka?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin