-9.Bölüm- Engel

72 6 1
                                    

Multimedya; Melodi & Ragnar

"I'm lost,exposed.."

Ragnar'ın açtığı şarkı beni biraz ürkütüyordu. Ürkütücü olmasına karşı garip bir hoşluğa sahipti. Tıpkı Ragnar gibi. Şarkıyı merak ettim ve ekrana baktım. Portishead-biscuit. Sessizce Ragnar'a baktım. Kıvırcık saçları onu olduğundan daha genç gösteriyordu. Oysa o kendini emekli amcalar kadar yaşlıymış gibi nitelendiriyordu. Nereye gittiğimizi bilmiyordum,hiç konuşmamıştık. Onu izlemeye devam ediyordum ki dudağı kıvrıldı.

"Bu kadar güzel süzmeye devam edersen,bir erkeği yoldan çıkarabilirsin."

Ne?! Kafamı hemen cama doğru çevirdim. Camdaki yansımadan ona baktım. Siktir,baktığımı gördü!

"Seni uyarmıştım.." Birden patika bir yola saptı. Korkuyordum,aklından neler geçiyor bu herifin?!

"...Sin slave of sensation..."

Şarkının sözleri beni daha da ürkütüyordu. Ragnar'a baktım. Emniyet kemerini çıkardı ve bana yaklaştı. Yüzünde korkutucu bir gülüş vardı. Nefesimi tuttum. Kaçabilir miydim acaba? Bunları düşünürken Ragnar birden kolunu uzattı ve çığlık attım.

Çığlık atmam üzerine Ragnar kolunu çekti ve bana endişeyle baktı.

"İyi misin? Melodi?!"

Birden nefesimi tüm kuvvetimle bıraktım. Önce Ragnar'a baktım,ardından kapıya. Sadece kapımı açmıştı. Aptallıkta sınır tanımıyordum resmen.

"Güzel bir arabam olabilir,ama kapısı içeriden oldukça zor açılıyor."

KESİNLİKLE APTALIM.

Hızla nefes alıp vermemden Ragnar pis bir bakış atıp gülümsedi.

"Sana yoldan çıkarırsın demiştim. İşte geldik. "

Gözlerimi devirdim.

"Kötü espri anlayışın var,geliştirmelisin."

Ragnar arabadan dışarı çıktı ve kapımı açtı. Başını eğerek konuşmaya başladı.

"Bağışlayın küçük hanım,buyrun lütfen."

Gülümsedim ve arabadan dışarı çıktım. Küçük ışıklarla aydınlatılmış taş döşemeli bir yol vardı ve yol bitiminde soylu ailelere yaraşır bir köşk duruyordu. Tanrım,bu Ragnar oldukça zengin birine benziyordu.

"Yaşlı bir adama eşlik edin lütfen" alaycı sözle lütfediyordu ancak çekici gözlerinden emrettiği aşikardı. Elini uzattı,ben de eşlik ettim. Ay tüm şehvetiyle parıldıyordu. Tıpkı Ragnar'ın gözleri gibi. Yol boyunca parfüm kokusunu içime çektim. Tanrım,bu adam kesinlikle çok yakışıklı.

İçeri girdiğimde bir kez daha büyülendim. Kahve tonlarında döşenmiş,oldukça klas bir köşkün içerisindeydim ve bu beni heyecanlandırmıştı. Mumların verdiği kahve kokusu köşkün her yerine yayılmıştı. Ragnar'a döndüm. Mini buzdolabından kendine içecek seçmekle meşguldü.

"Burası sana mı ait? Oldukça zevkli döşenmiş."

Ragnar'ın yanına yaklaştığımda hafifçe güldüğünü duydum. İki bira alıp bana döndü.

"Hıhım. Zevkli biriyimdir,güzel olanı hemen fark ederim." Gülümsemesiyle birlikte utanarak bakışlarımı mumlara çevirdim. Böyle konuşmak zorunda mıydı sanki.

"Hey,Küçük hanım. Duyuyor musun?"

Ah yine mi dalmıştım ben? Bu sefer fark etmeme rağmen cevaplamadım. Ragnar endişeli bir ses tonuyla bana seslendi.

"Arabada da tedirgindin. Melodi? Seni korkutuyor muyum?"

İsmimi söylemişti. Korkudan kalbim hızla atıyordu. Hayır,korkmuyordum. Ama atıyordu işte.

"Dalmışım biraz. İsmimi söylemen beni şaşırttı. Ne sormuştun ki ? "

Ragnar yaklaştı ve elindeki biraları bana doğru göstererek gülümsedi.

"Bardakta mı içersin yoksa şişe mi diye sormuştum ancak küçük hanım dalmış."

Zoraki bir şekilde gülümseyerek şişeyi elime aldım. Yeterince şey yaşamıştım,dalgın olmam normaldi.

"Arabada da söylemiştim."

Biradan bir yudum aldım. Soğukluğu iyi gelmişti.

"Efendim?"

"İsminizi,küçük hanım."

Küçük hanım,yaşlı adam. Neden bu tarz konuşmak zorundaydı? Dayanamadım sordum.

"Neden bu kadar fark açıyorsun? Ne ben küçük bir kızım,ne de sen yaşlı bir adamsın."

Ragnar elindeki bira şişesini televizyon ünitesine bıraktı. Yaklaştı ve elimdekini de alarak diğer şişenin yanına koydu. Ağır hareketlerini izlerken birden duvara yaslanmış buldum kendimi. Sigarayla karışık parfümünü çok keskin bir şekilde alabiliyordum. Kollarım acıyordu,deri ceketinin düğmesi gömleğimin düğmesine çarptı ve yerde yuvarlanarak sessizliği bozan ilk ses oldu.

"Eğer engellere sahip olmazsak küçük hanım,bizi hiçbir şey alıkoyamaz."

Kore wa aide wanai,desu ka?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin