Bazı insanlar vardır,gün doğumunu izlemekten keyif alırlar. Nerede olursa olsun,erken saatlerde kalkıp gün ışığının yükselişini izlemek onlara daima huzur verir.
Ah,ben o kategoride insanlardan değilim.
Benim bulunduğum kategorideki insanların yüzüne vuran tek ışık,bilgisayar ekranından süzülen ışık oluyor. Bir dakika,az önce kategori mi dedim ben? Gülünç. Kendimi bir yere ait hissetmeye çalıştığım zihnimden geçen sözcüklerde dahi belli ediyor kendini. Evet ben; Melodi Yatome. Annemin "iş" bahanesiyle -daha sonra evlenip Yatome soy adını alacağı, Keita Yatome adında bir iş adamı için- yaklaşık 3 senedir Tokyo'da yaşıyoruz. Üniversite hayatımı Tokyo'da sürdürmenin hayatımda bir etkisi olup olmadığından emin değilim ancak pek de mükemmel sürmediği fikrindeyim.Herkesle iyi geçinmeyi amaçlarken büyük bir karmaşanın içinde olabiliyorsunuz. Homojen bir grubun üyesi gibi hissedememek,kendini sürekli olarak figüran olarak nitelendirmek büyük bir yük olabiliyor. Hele ki henüz 19'unuzdaysanız ve kanınızın kaynaması gerekirken kaynayan şey mutfaktaki kettle'ınızsa.Mutfağa gidip kettle'ı kapattım. Yavaşça fincana doldurduğum suyun buharını içime çektim. Yine de her şeye rağmen bazı şeyler sizi mutlu edebiliyor. Kahve ve yaş pasta. Özellikle annenizin 19.yaş gününüz için eve gelmeyip,küçük bir notla eve yolladığı pastanın tadından yenmiyor. İnsanların karakterleri değişime o kadar müsait ki,bazen yaşın bir önemi kalmıyor. Evin sürtük kızı siz olmanız gerekirken,anneniz ile rolleri değiştirebiliyorsunuz. Pastadan kendime bir-doğum günü çocuğu kendini şımartmalı iki olsun- dilim kesip fincanımı da alarak odama çekildim.
Mutfağın aydınlığından dolayı yorulan gözlerim odamdaki loşluğa kavuşunca rahatladı. Bilgisayarımın başına geçtim,ait olduğum yere. Sanal dünyaya. Kullanıcı adımı girdim. NONSENSE. Ah benim gibi birine de böyle bir kullanıcı adından başkası olamazdı zaten.
Sohbet odalarından birine giriş yapmamla beraber Tomy-boy ve birkaç kişinin mesaj atması bir oldu. Bunu seviyordum. Evimdeymiş gibi hissediyordum.
Sanal alemin normal yaşadığınız dünyadan farkı,seçim yapma özgürlüğünüzdür. Her sohbet odası farklı bir dünyadır ve istediğiniz dünyada yaşama özgürlüğüne sahipsinizdir. Kim olmak isterseniz,öyle olursunuz. Adınızı bile ebebeynleriniz değil,siz seçersiniz.
***
Önce saate ardından dışarıya baktım. Gün ışığı yavaşça göğe süzülmeye başlıyordu. Sohbet odasında hiç uyumadıklarına kesinlikle inandığım birkaç kişi haricinde kimse kalmamıştı. Onlar da doğum günümü tekrar kutlayıp sohbetlerine devam ettiler.Çıkmam için geriye kalan tek neden,bitmesini beklediğim şarkıydı.
Şarkıları asla yarıda bırakmayan biriyimdir. Yarıda kesilen bir şarkı,o müziğe yapılan büyük bir saygısızlıktır benim için. Çok sevdiğiniz birisi heyacanla bir şey anlatırken,siz konuşmasını bölerek oradan uzaklaşamazsınız. Geçerli bir neden olmadıkça tabii.Günün kapanış şarkısı Death Cab For Cutie-Lightness oldu. Şarkının bitmesini bekliyordum ki,mesaj sesi ile irkildim. Mesajı gönderen kullanıcı adına baktığımda şarkının bittiğini fark edemeyecek kadar şaşkındım.
***
Chat ortamının da bazı kuralları vardır. Seçtiğiniz dünyanın kurallarına göre oynarsınız. Bazıları vardır ki,onlara kuralları sorgulatmazlar bile. Bazen sanal dünya da tıpkı gerçeği kadar ihmalkar olabiliyor.Gelen mesaja ait kullanıcının adına baktıkça şaşkınlığım artıyordu. Bulunduğum dünyanın popüler kullanıcısı Emontionless. Çok sık görünmemesine karşın nasıl bu kadar önemsendiğini asla anlayamadığım kullanıcı. Ne zaman ortaya çıktığını kimsenin bilemediği E- hakkında bilinen çok şey yoktur. Kullanıcı adından bahsedildiğinde herkesin bir şeyler sakladığı ama söylemediği hissine kapılmışımdır her zaman. Nedir bu,tarikatın lideri falan mı? Üstü kapalı bahsedilen bu kişinin asıl adından bile söz edilmemesi bile insanı ürtükebiliyor. Kesinlikle tarikat lideri. Geçen gece Tomy-boy'un bahsettiklerinin arasında buldum birden kendimi.
Tomy-boy benim dünyamdaki arkadaşlarımdan biri. İsminin "Tom" sanılmasına karşın asıl adı Ryo. Tabii chat odasındakilerin sandığına göre öyle. Tomy-boy;asıl adı Ryome Nagichi olan 20lerinde bir genç kız. Kendisini erkek gibi tanıtan Ryome,diğerlerinin bildiği üzere Ryo, kullanıcı adını Tomboy'dan* türetmiş.
Ryome ile 2 yıllık bir dostluğumuz olsa bile henüz hiç buluşmadık. Benim çekingenliğimin ve tabii gerçek hayattaki tutarsızlığımın etkisi bunda büyük bir rol oynuyor tabii ki. Biseksüel olan Ryo,her şeye rağmen 2 senelik yakın bir dost benim için.
Ryo'nun E- hakkında söylediklerine gelince... Ryo'nun dediğine göre E- sohbetin hayalet kullanıcılarından birisiymiş. Hayalet kullanıcı,chat ortamında sessiz kalarak konuşulanları okuyanlara verilen bir isim. Söylentilere göre Emotionless sohbet odasındaki kullanıcıların hepsine dair bilgiye sahip birisiymiş. Gözüne kestirdiği kullanıcılara mesaj atarak onlara yardım edip,psikiyatr gibi yönlendiriyormuş. Kimsenin E- hakkında özel yorum yapamama sebebi de onların da Emotionless tarafından yardım görmesiymiş."Sanırım insanlar yorum yaparken ağzından birkaç şey kaçırmaktan korkuyor" demişti Ryome.
Düşünceleri bir kenara bırakıp mesajı açmaya karar verdim. Anlamsız bir korku vardı üzerimde. Hadi ama, tarikata zorla üye mi yapacaklar sanki. Alt tarafı bir mesaj sadece. Mesajı açtım. Emotionless çevrimdışı oldu. Nedir bu?! Şaka yapıyor olmalısın Ryome. Mesajı açmamla birlikte çevrimdışı olmak. Nedir bu sapıklık mı? Mesaja baktığımda yazanın bir sapık olmayacağının farkına vardım. Ve kesinlikle şakaya benzemiyordu.
-Maskelerinden kaç tanesine sahip olduğunu bilmek ister misin?-
----------------------------------------------
*Tomboy;İngilizce'de "erkek fatma" tabiridir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kore wa aide wanai,desu ka?
Romansa''Oynadığımız rollerin ardındaki insanı unuturuz çoğu zaman. -Melodi Yatome.'' Melodi Yatome,19 yaşında üniversite öğrencisidir.Gençliğinin de verdiği ''ait olma'' isteğine kendini aşırı kaptıran Melodi,gün içerisinde defalarca rol değiştirmektedi...