-5.Bölüm- Öğretme(n) Sevgisi

88 5 0
                                    

Herkes okuldan dağılmaya başladığında, Mikasa,Teresa,Gray ve ben yavaş adımlarla yürüyorduk. Gray ve Teresa,3. aylarını kutlamak üzere bizden ayrıldılar. Gray her ne kadar sersem biri gibi gözükse de,Teresa'nın yanında oldukça farklı olduğunu fark edebiliyordum. Birbirlerine değer veriyorlardı ve kampüsteki cıvık çiftlere kesinlikle benzemiyorlardı. Aşık olmadığım için hangisi daha doğru aşktı,bilemiyorum.

"Melodi,beni dinlemiyor musun?"

Mikasa'nın sesini duymamla birlikte kendime geldim. Mikasa'nın yüzü endişeli görünüyordu. Ciddi bir şey olmadığına inandırmak için tüm gücümle gülümsedim ve cevap verdim.

"Akşam bizimkilerin evde olmadığı aklıma geldi de. Neden bir şeyler yemeye gitmiyoruz?"

***

Vanilyalı tütsü kokulu mekanı incelemeye başladım. Fazla elit bir kafe olmamasına karşın gayet şık görünüme sahipti. Çevredeki masalarda bizim yaşıtlarımızda öğrenciler bulunuyordu. Duvardaki birçok farklı görünüme sahip saatlerin sesi,kalabalıktaki gülüşmelerin arasında kayboluyordu.

"Beğenmiş gibi görünmüyorsun."

Mikasa cebindeki paketten bir dal alıp çakmağını çıkardı. Endişeyle ona baktım ancak çevredeki öğrencilerin de içtiğini gördüğümden ses çıkarmadım.

"Elbette beğendim! Sadece böyle bir yerin hesabının ne kadar olabileceğini kestiremiyorum."

Mikasa gülümsedi. Sigarasının dumanını masaya doğru üfledi.

"Ben varken paranın sıkıntı olacağını düşünmen inandırıcı gelmedi"

Haklıydı. Mikasa maddi durumu iyi bir ailenin tek kızı. Kendisinden 3 yaş büyük abisi Ganta,soylu ailenin başına geçtikten 2 yıl sonra başka bir aile tarafından öldürülmüştü. Bu nedenle Mikasa'nın köklü aile adındaki "kabile"lere bakışı daima kötüydü.

Sigarasını söndürdükten sonra bana baktı.

"Melodi,sanırım sana söylemem gereken bir şey var."

Milkshake'imi karıştırmayı bıraktım ve konuşmaya devam etmesini bekledim.

"Takano-sensei'yi seviyorum." Bunu söyledikten sonra tüm ciddiyeti uçmuş,kıpkırmızı küçük çocuk haline gelmişti. Utancından başını eğdi ve konuşmaya öyle devam etti.

"Takano-sensei,Nezumi ailesiyle birlikte çalıştı uzun bir süre. Ben ve abim henüz biz küçükken eğitim görmeye başladık. Ancak bunlar yaşımıza oranla daha ağır derslerdi. Küçük yaşta diplomasi görebiliyorduk." Başını kaldırdı,bir süre durakladı ve gülümsedi.
"Ben daha 5 yaşımdayken,o 19-20lerindeydi. Henüz tam anlamıyla öğretmen olmasa bile öğretim gördüğü özel üniversitede burslu öğrenciydi... Zaten sonrasında 1. olarak mezun oldu."

Mikasa'nın anlattıklarını şaşkınlıkla dinliyordum. Bir an bana baktı,sıkıldığımı düşünüyor olmalıydı. Bu yüzden devam etmesini söylerek başımı salladım.

"Eğitim devam ederken,benimle beraber hislerim de büyüyordu. Her konuda oldukça başarılı olmasına rağmen böyle bir mesleği tercih etmesi beni yanıltmadı... Öğretmeyi seviyordu."

Telefonuma mesaj gelmesiyle beraber konuşması bölündü. Özür dileyerek mesajın kimden geldiğine baktım. Annemdi. Bu yüzden takmadan devam etmesini söyledim. Mikasa her zamankinden daha sıcakkanlı gözükmeye başlamıştı bana. Yüzünde bir gülümseme vardı ancak mutlu muydu bundan emin değildim.

"Ayato Takano'yu 5 yaşımdan beri seviyor olmam elbette beni onun izinden devam etmemi sağladı. Eğitim süresince aramızda yakınlaşma oldu elbette.Eğitim bittiğindeyse... "

Mikasa yeni bir sigara yaktı ve devam etti.

"Eğitim bittiği akşam birlikte olduk."

Şaşkınlığımın üzerine bir yenisi daha eklenmişti. Bugüne dek nasıl fark edememiştim ki bu hisleri böyle. Mikasa'ya baktım. Yüzünde ifadesizliği görüyordum sadece. Neden böyleydi ki?

"Kötü bir şey söylemiş gibi gözüküyorsun."

"Hayır kesinlikle mükemmel bir seksti. Ancak yanlış olduğunu biliyorduk. Ben 15 yaşımda bakireliğimi 29-30'unda bir adama vermiştim. Ve öğretmenime."

Bu sözlerden anladığım kadarıyla ikisi de pişman olmuştu. Büyük ihtimalle hiçbir şey olmamış gibi davranmaları da bu yüzdendi.

"Mikasa ben cidden çok üzü.."

"Hayır üzülmen için söylemiyorum bunları. Yaşadıklarım güzel şeylerdi,pişmanlık duymuyorum. Aslında söylemem gereken şey bu bile değildi Mel."

Ne?! Daha ne kadar önemli bir şey olabilirdi ki bu kıza böyle ya. Hem az önce... Mikasa bana Mel mi dedi?! Kafamdakileri bırakıp merakla Mikasa'ya baktım.

"Melodi ben evleniyorum."

Kore wa aide wanai,desu ka?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin