-16.Bölüm- Külkedisi Okula Döndü

22 5 1
                                    

"Süren doldu külkedisi. Genç prens,yaşlı adam oldu."

Harika. Kesinlikle harika.

Okula bu kadar çok olaydan sonra dönmek,evet o da harika. Üvey babacığım ve biricik Alice'in oynaşması,Ragnar'la yaşadıklarım... Bir de E-. durumu var tabii. Sahi,E-'ye mesaj atmalı mıyım ? Belki de bir özür mesajı atmam gerekebilir. Hazırlanıp kimseye çaktırmadan evden çıktım.

Eve geldiğimden beri,etrafta söz edilmese de hissedilebilen gergin bir hava vardı. Her şeyden haberi olan annem neden hala hiçbir sıkıntısı olmayan,mutlu evli kadını oynuyor bilmiyorum ama kesinlikle sinir bozucu. Yatome soyadını almamamız gerektiğini başından beri biliyordum. Annemin bundan başka bir hatası olamaz.

Hata demiştim ben değil mi ?

Hata. Ragnar'la yaşadıklarım da benim en büyük hatam olabilir sanırım. Hala sanırım diyorum! Hayır Melodi,sanmıyorsun kesinlikle öyle! İnkar etmekten korkuyorsun,gerçeklerin farkına var artık.

Ben Melodi Yatome. Hayatım boyunca çevreme uyum sağlamak için insanların türettiği kişisel/toplumsal her norma uyan basit bir genç kızım.

Sürekli olarak çevremdekileri ve kendimi kandırmaktan başka bir şey yapmadım. Şimdi bile kendimi kandırıyorum. Ragnar'la eve giderken bir daha asla onu göremeyeceğim için üzülmüyor muydum ?

Belki de E- haklıydı. Birçok maskem vardı ama onlara bile sahip değildim. Sahi,E-... Ona gereksiz bir şekilde kötü davranmıştım. Terslemelerim ve son olarak da onu ekişim büyük kabalıktı. Kendimden utanmıştım.

Kesinlikle özür dilemeliyim.

***

Okula vardığımda Alice dışında herkes etrafımda toplanmış,nerede olduğumu sormuştu. Biraz kötü hissettiğimi,dinlenmeye ihtiyacım olduğunu söyleyip geçiştirdim. Bunları söylerken çaktırmadan Alice'e bakış attım. Uzakta telefonla konuşuyor,arada bir bize bakıyordu. Telefonu gülümseyerek kapatıp bize doğru yönelince bakışlarımı kaçırdım.

"İyi görünüyorsun,dinlenmek yaramış."

Sözlerinde iğleneme seziyordum. Ancak farketmemiş gibi yapıp gülümseyerek teşekkür ettim. Bu kıza artık eskisi kadar güvenmiyorum. Hatta hiç güvenmiyorum. Ders zili çalmasıyla birlikte sınıflara dağılıyorduk ki bir el beni omuzumdan tuttarak durdurdu.

"Hiçbir şey olmamış gibi gideceğini mi sanıyordun Yatome ?"

Yatome mi ?! Bunu kim yapıyo bö...

Arkama baktığımda gördüğüm kişi Alice Eve'den başkası değildi. Hiçbir şey yapmadan sessizliğimi korudum. Buna daha çok sinirlenmiş olacak ki gözü seğirmeye başladı.

"Ragnar'ı sana numarasını verirken gördüm."

Ragnar mı ? Ne saçmalıyordu ki bu kız böyle ya. Yüzsüz yüzsüz benimle konuşması yetmezmiş gibi Ragnar'ı araya karıştırması... İstemsizce Ragnar ve bu kızın ismi yanyana bile gelmesi hoşuma gitmiyordu. Sinirimi gülümseyerek bastırdım ve söze girdim;

"Ben de Yatome ile seni birçok pozisyonda görmüştüm Alice,ama sormadım değil mi ?"

Arkamı dönerek hızlı adımlarla sınıfa doğru ilerledim.

***

Okul çıkışı Mikasa ile birlikte vanilya kokulu kafeye girdik. Geçen sefere oranla daha sakindi,çok da sigara içen yoktu.

Mikasa haricide tabii.

Ne zaman Mikasa'yı sürekli sigara içerken görsem ya heyecanlı ya da tedirgin oluyordu. Sigarasını söndürdükten sonra acılı bir şekilde gülümsedi.

"Seninle dertleşmeyi özlemişim. Ama sen bana hiçbir şey bahsetmiyorsun Mel."

Sanırım haklıydı. İlk defa kendini bana yakın gören bi arkadaşım olmuştu. Sanırım benim de birkaç şey anlatmam gerekiyordu ama Ragnar'ı anlatmak kesinlikle riskliydi. Özellikle Alice ile konuşmamızdan sonra.

"Mikasa,hiç internet ortamında takılır mısın ? Chat ortamında falan ?"

Mikasa afalladı. Sanırım derdimi anlatmamı bekliyordu.

"Şey,pek sayılmaz. Bunu daha çok asosyal fakülte'liler yapıyor,üzgünüm."

Asosyal Fakülte'liler. Uluslararası ilişkiler okuyan ve daha çok popüler insanların;felsefe,psikoloji,edebiyat gibi mental uğraşlara bağlı bölümdekilere taktığı isim. Aslında okumayı düşündüğüm yerlerden birisiydi fakat hem annemin işiyle bağlantılı olmasını istediğim için,hem de "Asosyal Fakülte'li" damgası yememek için asla orayı tercih etmedim.

Mikasa'nın dediklerine biraz bozulsam da belli etmedim ve sohbete devam ettik.

Eve geldiğimde, bay E-'ye mesaj atmaya karar verdim ve chate giriş yaptım. Yine aynı bir dünyaydı;depresifler,pollyannalar ve sürekli chatte yaşayan canlı türü olan işsiz kesim. Sıkıcı dünyam bile birkaç gün içinde bu kadar değişmişken,sanal dünyanın aynı oluşu beni rahatlatmıştı.

Giriş yapmamla birlikte yine Tomy-Boy mesaj attı. Ryome,gerçek dostum!

Bir süre konuştuk ve Ryome'nin bana E- ile buluşmanın nasıl geçtiğini sormasıyla beraber neden giriş yaptığımı hatırladım. Özür dilemem gereken birisi vardı.

Ryome'ye birazdan gideceğimi söyleyerek konuşmayı sonlandırdım ve E-'ye baktım. Çevrimiçiydi. İstemsizce gerildim. Ama özür dileyecektim,geri dönüşüm yoktu.

"Geçen sefer olanlar içim özür dilerim."

Anında cevap geldi! Bunu mu bekliyordu yoksa ?

"Sadece bir özürle yırtamazsın."

Yine sinir bozucuydu ama haklıydı. Belki de haklı olduğu için sinirimi bozuyordu.

"Pekala,telafi olarak tekrar buluşmaya ne dersin ?"

"İsabet olur derim."

Ve yine çevrimdışı oldu. Belki de artık benim de çevrimdışı olma vaktim gelmişti. Zor şeyler yaşamıştım ve oldukça yorgundum. Ragnar'dan da ses seda yoktu. Masalım gerçekten sona ermişti demek.

Tam çıkıyordum ki yine bir mesaj gelmesiyle irkildim. Mesaj Tomy-Boy'dandı.

"Mel,neden biz de buluşmuyoruz ? Benim E-'den neyim eksik ?"


Kore wa aide wanai,desu ka?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin