Güzel ve sıcak günün erken saatlerinde,günün tam aksine buz kesen ancak hala güzel kalabilen genç kadın hışımla malikaneden çıktı. Köklü ve varlıklı bu malikanenin tek kızı Mikasa,her sabah olduğu gibi kendini huzurlu hissettiği yere gidiyordu.
Adımları malikaneden uzaklaştıkça yavaşladı ve malikane gözden tamamen kaybolunca duraksadı. Derin bir nefes aldı ve yüzü yumuşadı. Kırmızı bir ipin bağlı olduğu ağacın arkasına doğru ilerleyerek çalılıkları yardı. Aradığını her zamanki gibi yine bulsa da,derin bir nefes verip sırıttı.
Karşısında koyu yeşil bir bisiklet duruyordu.
Etrafı kolaçan ettikten sonra bisikleti yavaşça patikaya çıkardı ve çabucak binerek pedallara asıldı.
Küçüklüğünden beri bisitlete binmekten keyif alırdı. Fakat 5-6 senedir bisikleti,kendisinin kurtarıcı atı olmuştu.
Uzun süre pedal çevirdikten sonra sigara molası vermek istedi ancak çok yaklaştığını fark edince vazgeçti. Etrafta sayılı insan vardı;bunlar da ailece piknik yapanlar,ava çıkanlar ve kafa demlemek isteyenlerden oluşuyordu.
Bir süre daha pedal çevirdi ancak oldukça yorulmuştu. Yol asfalttan çıkalı çok olmuştu,ilerlemek daha zordu. Mikasa bunalmaya başlamıştı. Bisikletinden inip onu gölge bir ağaca yaslayarak kendini gölgeliğe attı.
"Sigarayı bırakmam gerekecek" diyerek sigarasını yaktı. Ertelediği molasını şimdi veriyordu. Dumanı dışarı verirken etrafı inceledi. Her geldiğinde daha da kalabalıklaştığını fark etti.
İnsanoğlu keşfettiğine sıçmakta çok başarılı,diye düşünerek söndürdüğü izmaritini cebine attı.
Her şeye rağmen burayı seviyordu. Burayı sevdireni seviyordu.
Ayato Sensei.
Ailesi Mikasa'yı ve abisini küçük yaştan beri zorlamayı bırakmazdı. Aşırıya kaçtığı zamanlarda eğitmenleri,Ayato Sensei,onları buraya getirip hiç konuşmadan etrafı dinletirdi. Sabretmeyi ondan öğrenmişti. Pek çok şeyi ondan öğrenmişti.
Şimdilerdeyse insanlar burayı da keşfetmiş,dinledikleri o güzel doğa şarkısını da mahvetmişti. Ama Mikasa inatla buraya gelmeye devam ediyordu. Tek başına.
Sevdiği hocası ondan uzaklaşmış,abisi de öldürülmüştü. Tüm bunlara rağmen sükunetini sürdürmeyi başaran Mikasa,kalpsiz damgasından korkmuyordu. Sabretmeye devam ediyor,bunaldıkça yeşil bisikletiyle buraya kaçıyordu.
Gözlerini kapatmış etrafı dinlerken bir şeyin önünde durduğunu fark etti. Aldırış etmedi ancak bu sefer bir şey onu dürtüyordu. Hışımla gözünü açtığında genç bir adam elinde oltasını çekiştiriyordu.
"...."
Mikasa sessiz kaldı ve karşısındakini izledi. Genç adam onu fark ettiğinde daha çok telaşlandı ve oltayı birden yukarı çekti. Yırtılma sesiyle beraber Mikasa tüm tizliğiyle bir çığlık attı.
****
Tişörtünün büyük bir kısmı genç adamın kancası yüzünden yırtılan Mikasa,adama en soğuk bakışlarıyla bakıyordu. İç çamaşırı gözükecek kadar büyük bir yırtık olması nedeniyle adam kendi tişörtünü ona vermişti.
Ancak bu bakışları azaltacak kadar geçerli bir telafi değildi.
Genç adam hala tedirgindi. Ortada büyük bir sessizlik söz konusuydu ve bu onu daha çok korkutuyordu. Tüm cesaretini toplayıp sessizliği bozdu.
"Kancanın takılmış olabileceğini düşünmemiştim. " gerginliği azaltmak için gülümseyerek kafasını kaşıdı. Ancak yanındaki genç kadının korkutucu bakışları aynıydı.
Mikasa arkasını döndü.
Genç adam yanlış bir şey söylediğini zannederek panikle konuşmaya başladı
"Öyle demek istemedim,yani... Ee... Utandırmak istememiştim... Üzgünüm. ADIM TOUMA."
Panik yapan adam son cümlesinde istemsizce bağırmıştı ve sesi yankı yaparak tüm ormana yayıldı. İnsanlar ona bakarak söylenmeye başladılar. Touma özür dileyerek gülümsedi ardından herkes kendi işine yöneldi.
Mikasa kahkaha atmaya başladı. Böyle salak bi çocuğun ormanda kaybolmadığına inanmak çok zordu. Mikasa'nın ani kahkahasına ürken Touma,korkacak bir şey olmadığını fark edince o da Mikasa'ya eşlik ederek gülümsedi.
"Mikasa." Mikasa gülümseyerek etrafa bakındı ve fısıldayarak devam etti. "Adım Mikasa."
Biraz bozulsa da kızın gülümsemesine sevinen Touma içtenliğiyle gülümsedi.
"Olanlar için çok üzgünüm. Aslında balık tutmak istiyordum ancak gölü ararken kayboldum."
Mikasa cevap vermedi. BİNGO. Çocuk kesinlikle safın tekiydi.
"Pekala ben yeri biliyorum. Sana göstereyim." Diyerek ayağa kalktı.
İçinden bir gün olacak diye düşündü. Kendisine bu kadar zıt biriyle vakit geçireceğine inanamıyor olsa da gülümsüyordu. Güzel ve sıcak günün bu erken saatlerinde,gün kadar güzel Mikasa soğuk bakışlarını bir kenara koyup tüm sıcaklığıyla gülümsüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kore wa aide wanai,desu ka?
Romansa''Oynadığımız rollerin ardındaki insanı unuturuz çoğu zaman. -Melodi Yatome.'' Melodi Yatome,19 yaşında üniversite öğrencisidir.Gençliğinin de verdiği ''ait olma'' isteğine kendini aşırı kaptıran Melodi,gün içerisinde defalarca rol değiştirmektedi...