Uzun bölümlerden kısa bölüm yazmak ayıp olacakmış gibi hissediyorum, bu bölüm diğerlerinden de uzun xjdmxödöxöc
*
Ders çalışmak için kütüphaneye gitmiştim. Güya evde aklım sürekli başka şeylere kayıyordu da kütüphanede rahat çalışırdım.
Hiç de öyle olmamıştı.
Ders çalışırken sıkıldığım için kütüphaneden çıkmıştım.
Karnımı doyurmak maksadıyla bir kafeye girmek istiyordum. Gözlerim etrafta geziniyordu.
Şermin'le eskisi kadar sık görüşmüyorduk. Son olanlardan sonra Şermin'e aynı yakınlığı hissedemediğimdendi belki de.
Ya da onu hatırlatan şeylere uzaklaşmamdandı.
Planım hazırdı. Şehir dışında bir üniversite kazanıp gidecektim. Gözden uzak olan benim için akıldan da uzak olacaktı ve mis gibi unutup hayatıma devam edecektim.
Aksi takdirde hayatıma devam etmem bile zorlaşmıştı.
Karşılacağız korkusundan camdan dışarı bakmıyordum. Düşünürken bile bu denli heyecanlanıyorsam kim bilir görünce ne olurdu...
Derin bir soluk alıp ileride gördüğüm pastaneye girdim. Bir bardak limonta ve bir dilim pasta yesem de olurdu. Fazla acıkmamıştım zaten.
Pastanenin renkli sandalyelerinden birisine oturduktan sonra siparişimi verdim. Beklerken de çantamdan test kitabımı çıkardım. Burası ders çalışmak için daha uygun gelmişti.
Test kitabımdan kaldığım yeri açıp soruları çözmeye devam ettim. Her çözdüğüm soruda yüzümde bir mutluluk oluşuyordu.
Çok geçmeden siparişim geldi. Test çözerken bir yandan da limonatamı yudumluyordum. Bir testi bitirdikten sonra kontrol ettim. 15/20 iyiydi. Yavaş yavaş daha az yanlış çıkaracağıma inanıyordum.
Üniversiteyi kazanmak zorundaydım. Evde yat yat nereye kadardı? Tamam abim ve ablam çalışıyorlardı ama ben de para kazanmalıydım. Bunun için e öncelikle üniversite okumam gerekliydi.
Para kazanmalıydım diyordum ama kesin okul bitince atanırdım(!)
Yine de okumam gerekliydi. Hem de buradan uzaklaşmak istiyordum. 4 yıl uzakta olmak çok iyi olacaktı. 2 yıla bile razıydım. Sanırım bu yıl ne gelirse gelsin gidecektim. Öyle görünüyordu.
Test kitabımı kapatıp pastamı yedim. Gayet lezzetliydi. Limonatam bitene kadar bir test daha bitirdim ve yerimden kalktım. Hesabı ödedikten sonra pastaneden çıkıp yürümeye devam ettim.
Ben artık cevabımı bulmuştum. Şermin dedi diye düşünüyordum evet ama sadece düşünmüyordum. Sadece düşünecek olsam 'gerçekten yakışıyor muyuz' , 'o ve ben olabilir miyiz' , 'o da beni sever mi' gibi şeyleri düşünebilirdim. Ama ben sadece bir şeyi düşünüyordum.
'Beni asla kabul etmeyecek ve kalbimi kıracak'
Asla onu sevebilir miyim diye düşünmüyordum? Sanki şu an zaten seviyordum da onun beni kabul etmeyeceğinden korkuyordum.
Sevgim var mıydı hâlâ çözmüş değildim. Ama onun beni kabul etmeyeceğine emindim. Bana asla inanmayacağını biliyordum.
Zaten ben onun gözünde onun sevebileceği bir kadın konumunda da değildim.
Hâlâ çocuk olarak görüyordu belki de beni.
Önceden gün içersinde sadece yüzünü görürsem hatırladığım adam şimdi 24 saatin uyumadığım her anında aklımdaydı. Neyse ki daha uykularıma karışmıyordu. Hiç rüyamda görmemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Birisi | texting
Historia CortaBirisi: Özür dilerim Birisi: Sana bunu yapmamalıydım Ufuk: Sakın bana tek mesaj dahi atma. Ufuk: Yoksa kalbini kırarım. Birisi: Beni dinlemiyorsun Birisi: Hiç mi değerim yok senin gözünde? Ufuk: Zerre kadar değerin yok. Sadece Birisi'ydin. Artık o d...