Sabah olduğunda odadan en geç ne zaman çıkabilirim diye düşünüyordum.
"Ne zaman çıkarsam çıkayım ödeme yapmak zorundasın" arkamdan gelen sesi duyunca hemen arkamı döndüm.
"Ah Five,ödümü kopardın!"
Camda tıpkı bir Spiderman gibi oturmuş bana bakıyordu.Göz altları mı morarmıştı?
"Uyumadın mı?" Diye sormak isterdim ama kararım kesindi.Döneklik yapmayacaktım.
"Amacım korkutmak değildi, üzgünüm"
"Sorun değil ve evet haklısın.Bana para lazım.Komisyon bize para ödemiyor mu?"
"Para kazanmıyorlar ki?"
"Ee neden yapıyorlar bu işi o zaman?"
"Yapmazlarsa ölürüz.Tüm insanlık ölür.Gerçi ölmeyedebilir.Olay bu işte.Ne olacağını bilemeyiz."
"Bu normal değil mi?"
"Hayır.Hayatta ne olacağını ve düzenini bilemeyiz ama sonucunda ne olacağını biliriz.Ve ne olmayacağını.Mesela her insan ölür ama biz zaman çizgisini yerinde tutmazsak insanlar ölümsüz olur.Olabilir yani.Belki uzaylılar dünyayı istila eder?"
"Uzaylılar gerçek mi?" dedim gülerek.
"Hayır ama bak,zaman çizgisini yerinde tutmazsak yeni türler ortaya çıkar.Uzaylılar,vampirler,kurt adamlar...."
"Belki de olması gereken budur?"
"Hayır.Eğer o adam zaman çizgisini bozmasaydı böyle bir ihtimal olmayacaktı."
"Kime göre neye göre? Kim diyor bunu?"
"Oğlu,torunu ve kendisi"
Derin bir sessizlik.
"Peki para?" dedim.Ne yapayım?
"Komisyonda çalışmanın artılarından birini kullanacağız" dedi sırıtarak.
"Neymiş?"
"Gidince görürsün" Beni kolmdan tuttuğu gibi odadan dışarı çıkardı.Bu temastan mutlu değildim.Kararıma uymuyordu.Kafamda "KOLUNU BIRAKMASINI SÖYLE" diye sesler dolaşıyordu.Bu yapmam gereken şeydi belki ama yapmadım.
*Flashback*
"Bak kızım,birileri ki çoğunlukla bu kişi erkekler olur,senin hayatında olacaklar.Bunu engelleyemezsin.Senin hayatında bir yerleri olacak.Bunu da engelleyemezsin ama senin hayatına,senin yapacağın işlere,kararlarına karışırlarsa,işte bunu engelleyemek zorundasın.Bu senin hayatın.Onun veya onların değil.Sen kendi kitabının ana karakerisin.Onlar gelip geçici ama günün sonunda aynaya baktığında kendinle baş başa kalan sensin.İstediğini yapmakta özgürsün.İstediğini yap,istediğini yapma.Yapmak zorunda hissediyorsan ama canın istemiyorsa yapma.Şunu unutma;Hiçbir şey ne senin canından ne de mutluluğundan değerli"
*Şimdi ki zaman*
"Yapmak zorunda hissediyorsan ama canın istemiyorsa yapma" dedim kendime gülerek.Babam aynen böyle demişti.
"Hanımefendi rahatsız ediyorum ama günü-birlik kalacağınızı söylemiştiniz.24 saat doldu acaba ücret-"
"Ücreti fazlasıyla ödeyecek.Eşyaları burda merak etmeyin geri döneceğiz" dedi Five sözünü keserek.
Tekrar beni sürüklemeye başladı adam arkamızdan "Peki efendim" derken.
"Bu araba senin mi?" Bir arabanın önüne getirmişti.Son derece lüks,lacivert bir BMW.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐂𝐫𝐢𝐦𝐢𝐧𝐚𝐥𝐬 | 𝐓𝐡𝐞 𝐔𝐦𝐛𝐫𝐞𝐥𝐥𝐚 𝐀𝐜𝐚𝐝𝐞𝐦𝐲 𝐅𝐚𝐧𝐟𝐢𝐜𝐭𝐢𝐨𝐧
FanficKapak=@weturnpurple "1989 yılının Ekim'inde, hamile bile olmayan 43 tane kadın aniden mucizevi bir şekilde doğum yapar. Milyarder Sir Reginald Hargreeves bu çocuklardan 7 tanesini evlatlık edinir ve dünyaya kurtarmaları için The Umbrella Academy" ad...