"Neyin peşinde olduğunu biliyorum"
"Hiçbir şeyin peşinde değilim?"
"Kendini kandırabilirsin ama beni asla"
"Seni kandırmaya çalışmıyorum Axar"
"Sence bende buna inanacak tip var mı?"
"Kes sesini ve siktir git"
"Ona gerçeği ne zaman söyleyeceksin?"
"Sana ne?"
"Planını Handler öğrenirse ikinizi de yaşatmaz biliyorsun değil mi?"
"Seni ilgilendirmez..."
"EM! EMİLY!!" kafam deli gibi ağrırken sanki boyut değiştirmiş gibi hissediyordum.
"Sakin olun,Bayan Sundin"
"Sydney?" gözlerimi açtığımda yanımda Five'ı görmeyi umuyordum ama onun dışında herkes buradaydı.
"EMİLY!" Sydney çığlığı bastı ve yaklaştı.Onunla beraber herkes yanıma yaklaştı.Sydney,Hallie,Riley,Jules ve kapıda tanımadığım siyah kapüşonlu yüzü gözükmeyen biri vardı.Ona baktığımı görünce gitti ve nereye gittiğini biliyordum.
"İyi misin Emily?"
"Noldu sana birden?"
"Konuşuyorduk ve birden nefesin kesildi,gözlerin büyüdü ve yere düştün hatırlıyor musun?"
"Gözlerin açık bayılan ilk insan olabilirsin!"
Bayılmamıştım.Geleceği görmüştüm.Kendi zaman dilimimden kopmuştum ve tahminen bedenimi kendi zaman diliminde bırakıyordum.Belki de bedenim donuyordu.Kendi zaman dilimimde ölüyor bile olabilirdim.
Oldukça korkutucuydu ama şimdi düşünmek için zamanım yoktu.Hızla ayağa kalktım.Kapıdaki çocuk gelecekteki Five'ın Axar dediği çocuk olmalıydı ve şu an Five'ın yanına gelecekte gördüğüm konuşmayı gerçekleştirmeye gitmişti.İçimden bir ses o çocuğun hiç iyi biri olmadığını hatta Five'ı bıçaklayabileceğini söylüyordu.
Saçmalama Emily öyle bir şey olsaydı görürdün.
"Emily Miller hemen yerine geçiyorsun! Daha yeni ayıldın!" koşarak Axar'ın peşinden giderken arkamdan Jules'un sinirli sesini duydum.
Hemen arkamı döndüm.Çok hızlı dönmüştüm bir an sendelemiştim ama hemen geri topralayıp "Hemen döneceğim!" diye seslendim ve koşmaya devam ettim.
Jules'un "Tanrı aşkına daha ayakta bile duramıyor!" sesini duyar gibi olmuştum.
Hızla ana merkeze gelmiştim ve Axar'ı odalara çıkan merdivenlerde görmüştüm.
"AXAR!" diye seslendim.Oyalamak içindi.
Durdu.Kafası bulunduğum tarafa doğru dönmüştü ama yüzünü kafasındaki lanet şapka yüzünden göremiyordum.Nefes nefese kalmıştım.Yavaşca ona doğru ilerledim.
Merdivenlerden indi ve yanıma geldi. "Beni hatırlıyorsun?" dedi.Şapkasını hala çıkartmamıştı.
"Yüzünü görseydim keşke" dedim.Geçmişte tanışıyor olmalıydık ama sesini hatırlamıyordum.
"Pekala" dedi ve kolumdan tuttuğu gibi sürüklemeye başladı."Bırak!" diye bağırdım.Bu çocuk her kimse iyi birine benzemiyordu.Az insanın olduğu tarafa doğru yaklaştığımızda beni kendine çekti ve "Sana zarar verecek en son kişi olabilirim" dedi.O an neden bilmiyorum ama inandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐂𝐫𝐢𝐦𝐢𝐧𝐚𝐥𝐬 | 𝐓𝐡𝐞 𝐔𝐦𝐛𝐫𝐞𝐥𝐥𝐚 𝐀𝐜𝐚𝐝𝐞𝐦𝐲 𝐅𝐚𝐧𝐟𝐢𝐜𝐭𝐢𝐨𝐧
FanfictionKapak=@weturnpurple "1989 yılının Ekim'inde, hamile bile olmayan 43 tane kadın aniden mucizevi bir şekilde doğum yapar. Milyarder Sir Reginald Hargreeves bu çocuklardan 7 tanesini evlatlık edinir ve dünyaya kurtarmaları için The Umbrella Academy" ad...