Bölüm-3

1.2K 129 32
                                    

İlerleyen 3 gün boyunca Eudora'yla daha çok ilgilenmiştim çünkü şu anlık tek hastam oydu.

Bir yandan da otopsi raporu çıkmıştı ve tüm ülke bir şok dalgası yaşadı.Ben hariç.

“3 gün önce gece devriyesi yapan zabıtalar tarafından bulunan cesedin kimliği belirlendi.Kendisi Joe Anderson.Yaşayan tek bir akrabası var o da 21 yaşındaki kuzeni Martin Brown.Bay Brown'un açıklamasına göre kendisi 18 yaşındayken iletişimleri kesilmiş ve herhangi bir konuşmuşluğu yokmuş ama insanlık görevi namına cesedi aldı ve mezarlık yaptırıp gömdürdü.

Bay Anderson'ın ölüm sebebi ise çok ayrı bir trajedi sayın seyirciler.Otopsiden çıkan rapora göre Bay Anderson zehirlenmeden öldü ama laboratuvar da çalışan kimyagerlerin hiçbiri bu tarz bir zehirle karşılaşmadıklarını dile getirdi.

Bay Brown şikayetçi olmadığı için polisler ve detektifler katilin peşine düşmediler ama muhabirimiz Emma Watson bir detektife (kendisi isim vermek istemedi)  zehir hakkında ne düşündüğünü sordu ve işte cevabı:

'Açıkcası bu konu benimde dikkatimi çekmişti.Her ne kadar kimyagerler bu tarz bir şeyi görmediklerini dile getirselerde ben bir bilim adamına da bu konuyu sordum.Kendisi benim eski dostum olur ancak isim vermek istemiyorum.O da bu zehiri daha önce görmediğini tamamen yeni bir şey olduğunu söyledi.Bunu yapan kişinin tam bir dahi olduğunu da ekledi ve cesetten alabildiği kadar örneği inceledi.

Kendisi bunu yapan kişinin durmayacağını yeni zehirlerle veya aynı zehirle insan öldürmeye devam edeceğini de söyledi ve eğer bu zehirle birini daha öldürmeye çalışırsa,hazırlıklı olmak için bir anti-zehirin üstünde çalışmaya da başladı.

Kısacası halkın ve benim endişelenmemem gerektiğini söyledi ama bana kalırsa bu kadar zeki bir insan olamaz.Bu yüzden bunu yapanın bir insan olmadığını yüzyıllardır beklediğimiz uzaylı istilasının sonunda başladığını düşünüyorum”

Kısacası mükemmel bir iş yaptığımı herkes öğrenmişti.Peşime düşülmeyecekti.

Bilim adamının anti-zehir yapmaya çalışması detektifin bahsettiği uzaylı istilasından daha komik gelmişti.

Tabii ki Mike ile bir anti-zehir yapmamıştık.Çünkü daha zehirimiz bitmemişti! Tamamlanmamış bir şeyin ilacını nasıl yapabilirdik ki? Yaptığımız ilaç zehirden daha etkili sonuçlara varabilir ve ilaç yapalım derken zehir yapmış olabilirdik.

Zehiri daha bitirmeden kullanmak çok riskli bir davranıştı ama kötü sonuçlanmamıştı.

Bilim adamı da henüz tamamlanmamış bir zehirin ilacını yapamazdı.Hadi ama daha zehirin tamamlanmadığını bile bilmiyordu!

Yaptığı denemeleri görüp kahkaha atmayı öyle çok isterdim ki...

Tabii ki bu haberi duyar duymaz doğruca antikacıya gitmiştim.Çünkü bu haberin kaydını tutmak istiyordum.Kaset çıkarttırdım.

Kimlik koleksiyonundan sonra kaset koleksiyonu mükemmel olacaktı.

Kaset şu an çantamdaydı daha eve gidememiştim çünkü Eudora bugün taburcu oluyordu ve onun taburcu izin kağıdını imzalanan gerekiyordu.Çok iyi bir kadındı.

Hastaneye döndüğümde Diego ile Eudora'yı bankonun önünde buldum.

Taburcu izin kağıdını çıkartmaya çalışıyorlardı ama benim imzam olmadan yapamazlardı.

“Hadi ama! Doktor nerde nerden bilelim? Bize 3 gün sonra taburcu olabilirsin dedi ve 3 gün doldu!” Diego sinirlenmişti Eudora ise Diego'nun bu sinirini çok yersiz buluyordu.

“Bakın beyefendi doktorunuzun imzası olmadan hiçbir hastayı taburcu edemeyiz.” hemşire sakince Dieogo'ya olayı izah etmeye çalışıyordu ama Diego ısrarla anlamak istemiyordu.

“O zaman verin kağıdı atayım imzayı” dedim tam Diego itiraz edecekken.

“Hele şükür Emily! Yani iyi ki geldiniz Doktor Miller” dedi Diego rahatlayarak.

“Kusura bakmayın bir işim çıkmıştı da” dedim af dilercesine.

“Hiç sorun değil Bayan Miller.İlginiz için size çok minnettarım”  dedi Eudora kibarca.Bu kadını çok sevmiştim muhakkak ziyaretine gidecektim.

“Hiç sorun değil Eudora.Şimdi şu kağıdı imzalayayım da özgürlüğüne kavuş.” dedim gülerek.Diego da Eudora da gülmüştü.

Kağıdı imzaladım.Eudora teşekkür etti.Diego'ya da ilgisi için teşekkür etti ve artık gitmesini istedi ama Diego gitmedi.Hastaneden çıkarken hâlâ atışıyorlardı.

Çok sevimliydiler umarım Eudora nazı bırakır ve Diego'ya karşılık verirdi.

Tam ben de peşlerinden çıkacakken bu hastane de staj yapan bir kız yanıma geldi.

Ben kimseye staj vermezdim.Staj veren doktorlardan birinin öğrencisiydi ve büyük ihtimalle aklına bir soru takılmıştı ama hocasını bulamamıştı.

“Emily Hocam aklıma bir soru takıldı da acaba...” Nasıl da bildim ama!

Onun bitmeyecekmiş gibi gelen sorularını teker teker cevapladıktan sonra nihayet hastaneden çıkacakken bir ambulans sesi duydum.Ardından da telefonumun zil sesini.

-Alo?
-Alo,Emily Hocam şey rahatsız etmek istemezdim ama yeni bir hasta geliyor ambulansla.Ve şey durumu çok ağır.Kendi başına avize takmaya çalışmış.Taşlı maşlı birşeymiş.Adam merdivenden düşmüş takarken.Zavallı adam avizeyi tam oturtamadığı için avize de üstüne düşmüş ve-
-Anladım ama benim işim var.Başka doktor mu yok koskoca hastanede?
-Hocam hastanın durumu çok ağır.Sizin gibi zeki hocalarımızdan biri şu an ameliyatta,biri toplantı için başka ülkede ve diğeri de izinli.Tek siz kalıyorsunuz-
-Tamam geliyorum.

Koşar adım acile doğru gittim.Yeni bir hayatı kurtaracaktım.Bu da yeni bir can almak demekti....

𝐂𝐫𝐢𝐦𝐢𝐧𝐚𝐥𝐬 | 𝐓𝐡𝐞 𝐔𝐦𝐛𝐫𝐞𝐥𝐥𝐚 𝐀𝐜𝐚𝐝𝐞𝐦𝐲 𝐅𝐚𝐧𝐟𝐢𝐜𝐭𝐢𝐨𝐧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin