Five'ın tam Riley gelirken arkasında belirmesi beni kuşkulandırmıştı.Acaba Riley'le mi konuşmuştu?
Five zeki bir insandı.Eğer Riley'le konuşmuşsa arkasında gelmek gibi saçma bir şey yapmazdı ama ya kendini göstermek ve benim şüphelenmem için yapmışsa?
İkinci ihtimal daha baskın gözüktü.Riley'i kendi tarafina çektiğini bilmemi istemişti.Beni görevden aldırtmak için Riley'i kullanacaktı.Şaka mı bu?
Daha kimleri kullanacaktı?
Aklıma gelen isimle kafamı kaldırdım ve Five'ın olduğu yere baktım.Artık orda değildi.
“Ajanların göreve nereye gittiklerini görebiliyor muyuz?” dedim Hallie'ye doğru.
“Evet,noldu ki?”
“Sydleri bulmam lazım”
Tabii ki Syd Five'tan gelen herhangi bir teklifi kabul edecekti.Evet arkadaştık ama o Five'ı uzun süredir seviyordu ve onunla yakınlaşmak için beni gözü kapalı satardı.
“İyi de neden?” Riley kuşkulanmıştı.Five ona planından bahsetmiş miydi? Riley'i yanımızda götüremezdik.O şu an gözümde tam bir haindi.
“Onu boş verin,Syd'le bir işim var nasıl bulabilirim?”
“Çanta odasından.Her çantada takip cihazı var ama bizsiz gidemezsin kızım-”
Cümlesini tamamlamadan koşarak odaya doğru gittim.Hallie ve Riley uzun süredir çalışma yaptıklarına göre benden hızlı koşuyorlardır ve çok geçmeden yanıma geleceklerdi.Onları bir şekilde atlatmalıydım.
İşlerimi hayatım boyunca hep kendim yapmıştım.(Mike istisna) Şimdi de içimde saçma sapan bir his vardı.Hallie'yi de yanıma almak istiyordum ama sevgilisiyle onu ayıramazdım.
Bir tarafta 2 gündür tanıdığı kız diğer tarafta kaç yıllık sevgilisi vardı.Tabii ki onun tarafını tutardı.
Kısacası yine yalnızdım.
Odaya daldığım gibi kapıyı kapattım.Ajan kartımı gösterdim (Five vermişti) ve Sydney Sundin'in nerde olduğunu görmek istediğimi söyledim.
Odada 1 metre ya var ya yok bir adam dışında kimse yoktu.
Adam kartımı görür görmez bilgisayarına bir şeyler yazmaya başladı.
“Tehlikede olduğuna dair bir bilgi gelmedi elime.Tehlikede mi?” sesi endişeli çıkmıştı.Telaş yapmıştı.
Eğer tehlikede olmadığı açığa çıkarsa beni Sydney ile görev başında görüştürmeyecekleri kesindi.
“Yardımımı istedi”
“Nasıl?”
Bunu düşünmemiştim.
“Bir sinyal yolladı tamam mı? Sadece benim anlayabileceğim bir sinyal.Şimdi kapa çeneni ve onu bul.Ellerin çalışsın ağzın değil”
Çok sert davranmıştım ve bunları söyler söylemez direk pişman olmuştum.Adam da kırılmış gibiydi.
Kapı tıklatıldı.Gelmişlerdi.
“Buldum sen buna bak bende kapıyı açayım” dedi.
Adam tam bir salaktı.Kapının önünde duruyordum istesem kapıyı açardım değil mi?
Bilgisayara yaklaştım ve koordinatlara baktım.Bir sürü sayı vardı.Nasil hepsini aklımda tutacağımı bilemeden siyah çantalara yöneldim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐂𝐫𝐢𝐦𝐢𝐧𝐚𝐥𝐬 | 𝐓𝐡𝐞 𝐔𝐦𝐛𝐫𝐞𝐥𝐥𝐚 𝐀𝐜𝐚𝐝𝐞𝐦𝐲 𝐅𝐚𝐧𝐟𝐢𝐜𝐭𝐢𝐨𝐧
FanfictionKapak=@weturnpurple "1989 yılının Ekim'inde, hamile bile olmayan 43 tane kadın aniden mucizevi bir şekilde doğum yapar. Milyarder Sir Reginald Hargreeves bu çocuklardan 7 tanesini evlatlık edinir ve dünyaya kurtarmaları için The Umbrella Academy" ad...