Kızlarla orda tam 2 buçuk saat konuştuk.Çoğunlukla onlar konuştu ben dinledim ama olsun.
Daha önce hiç bu tarz arkadaşlarım olmamıştı.Ben yalnız çalışan,sessizliği seven, samimiyeti boş gören insanlardandım.
Okulda Mike ile benim yanıma kimse yaklaşmazdı.Herkes bizden korkardı çünkü üniversitenin ilk gününde Mike'a "inek" diyen bir çocuğu dövmüştüm.Evet Mike dövmedi,ben dövdüm.Mike dövmeye çalışmış ama her zaman dayak yiyen taraf olmuştu.
7/24 hazırladığımız ilaçlara çalışırdık.Adeta çizgi filmlerde yararlı bitkilerden şifa hazırlayan karakterlerdik.Tek fark biz sadece şifa değil zehir de hazırlıyorduk.
Bu çalışmaları yapabilecek tek insandık.Kimse bizim kadar zeki değildi.(Biliyorum çok egoistim)Bu ilaçlar dünyayı yerinden oynatacaktı.Tek bir hatası bile olmamalıydı.Bu yüzden gece gündüz demeden çalışırdık.Yani Mike ölene kadar....
Çalışmalardan arkadaşlık ilişkilerine zaman kalmazdı.Önemli de değildi.
Ama şimdi arkadaşlığın ne kadar güzel bir şey olduğunu anlıyordum."Geç olsun güç olmasın" dedikleri buydu herhalde.
Revirden kendimi taburcu ettiğimde kızlarla koridorda yürümeye başladık.
Sydney bana Hallie'lerin grubuyla nasıl şans eseri aynı göreve gönderildiklerini ve başına gelenleri anlatıyordu.
"Benimle geliyorsun" karşımıza aniden ışınlanan Five hepimizi kısa bir şoka sokmuştu.
Sydney'e baktığımda dilinin heyecandan tutulduğunu gördüm.Deliler gibi aşıktı...
"Aa size de merhaba Bay Hargreeves!" dedi Hallie sevinçle.Tek suratı asık olan bendim sanırım.
Five Hallie'ye bir bakış attı, ardından bana ve Sydney'e.Sanki hepimize birden gıcık kapıyordu ve elinde bir balta olsa hepimizi oracıkta öldürürmüş gibiydi.
"Bay Hargreeves sizi görmek ne hoş!" dedi Sydney.Sonunda dili açılmıştı ama ben ne diyeceğimi hâlâ bilmiyordum.
"Hadi Emily" dedi Five sakince.Tam ağzımı açıp bir şey söyleyecekken Sydney "Eee,hazır sizi burda bulmuşken Bay Hargreeves ben zamanla alakalı bir şey sormak-"
"Müsait değilim Bayan Sundin" dedi Five sinirle."Geliyorum" dedim ve yanına gittim.O da yürümeye başladı.
Bilgisayarlarla dolu bir odaya girdik.Bir sürü monitör vardı.Ekranlarda kamera kayıtları vardı.Sandalyelerde oturmuş gözünü kırpmadan ekranları izleyen insanlar vardı.
Zombiye benziyorlardı.Korkutucu.
"Burası Kontrol odası.Her bir monütörde zamanın farklı bir diliminde farklı bir yeri izleniyor.Anormallik tespit edildiğinde rapora yazılıp Görev Belirleme Odası'na yollanıyor.Gözden kaçan anormallikler içinde bu makine devreye giriyor.Mönütörlerde izleyenmeyen zamanlarda veya yerlerde bir anormallik olduğunda makine alarm veriyor.
Etkileyici,sıkıcı ve bir o kadar da güvenli bir görev.Komisyona katılan yeni üyelerin çoğunlukla ilk görevi bu olur." dedi yüzüme bakmayarak.
"Yani?" dedim anlam veremeyerek.
"Yanisi görev her ne kadar başarılı olsa da sağlık da bir o kadar önemli."
"Görevi bırakmamı mı istiyorsun?"
"Vuruldun Emily-"
"Sen de!"
"Sıyrık."
"Sonuç olarak kan çıktı."
Gözlerini devirdi.
![](https://img.wattpad.com/cover/247364255-288-k788026.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐂𝐫𝐢𝐦𝐢𝐧𝐚𝐥𝐬 | 𝐓𝐡𝐞 𝐔𝐦𝐛𝐫𝐞𝐥𝐥𝐚 𝐀𝐜𝐚𝐝𝐞𝐦𝐲 𝐅𝐚𝐧𝐟𝐢𝐜𝐭𝐢𝐨𝐧
ФанфикKapak=@weturnpurple "1989 yılının Ekim'inde, hamile bile olmayan 43 tane kadın aniden mucizevi bir şekilde doğum yapar. Milyarder Sir Reginald Hargreeves bu çocuklardan 7 tanesini evlatlık edinir ve dünyaya kurtarmaları için The Umbrella Academy" ad...