Yerimde dona kalmıştım.Hani bir deyim vardır ya “Başımdan aşağı kaynar sular döküldü” diye aynen de öyle olmuştu.Hareket etmek istiyordum.Kaçmak.
Olduğum yerde kaybolmak istedim.Küçülmek,ortadan yok olmak.Ölmeyi istemedim ben,yok olmayı istedim.
Şu anda Axar'ın karşısında olmak istemiyordum.Five'ın yanında da olmak istemiyordum.Annemin veya babamın da değil.Mike'ın da değil.Sonsuzluğa doğru arkamda kalanları düşünmeden,nereye gideceğimi düşünmeden koşmak istiyordum.
Böyle bir şey mümkün olamayacağı için bu ortamdan uzakta olsam bile bana yeterli gelirdi.
Axar arkasını dönüp giderken bende göz yaşlarımı tutmaya çalışıyordum.Five beni orda bırakıp Axar'ın yanına ışınlandı ve yumruğu geçirdi.
“OROSPU ÇOCUĞU ÖYLE Mİ SÖYLENİR O!?” Axar yere yapışmıştı.Burnundan kan geliyordu.
“SİKTİR GİT ÜSTÜMDEN!” diye bağırıyordu.
Axar'ın gözleri benimkilerle buluşunca gerçekliğe dönmüş gibi oldum.Hayır burdan kaybolamazdım,kaçamazdım.Ben burdaydım ve bunlar yaşanıyordu.Lanet olsun.
Yanlarına doğru koştum.“Five bırak onu” sesim o kadar ince ve zayıf çıkmıştı ki kendime acımıştım.Five da beni duymamıştı.“Five...” diye tekrarladım.Yine duymayınca tekrar ve tekrar ettim ama duymuyordu veya takmıyordu.
Kendimi orda değilmiş gibi hissetmeye başlamıştım.Kulaklarım çınlamaya başlamıştı.Feci şekilde çınlıyordu hemde.
“Dur...dur...sus...lütfen” gözümde tutmaya çalıştığım yaşlar çoktan akmaya başlamıştı.“DUR” diye avazım çıktığı kadar bağırmıştım.Five durup bana baktı.Axar'da.
Onlara korkuyla baktım.Kulaklarım çok kötüydü.En son gördüğüm şey Five'ın yanıma koşusu oldu.
“Sizi öldüreceğim!”
“Hah! Yap da görelim!”
“Çok pişman olacaksınız”
“Hiç sanmıyorum!”
“Komisyon peşinizi bırakacağını mı sanıyorsunuz? Tanrım ne kadar da salaksınız!”
Five'ı ve Handler'ı görebiliyordum.Handler hâlâ aynıydı ama Five çok yaşlanmıştı.Bu sefer cidden ileriye gitmiştim sanırım.
Ve düşünebiliyordum.Gelecekte düşünebiliyordum.Normalde her gidişimde sadece konuşulanları duyuyordum ve kendi zamanıma döndüğümde düşünebiliyordum.Şimdi ise gelecekte düşünüyordum.Korkutucuydu ama güçlerimin geliştiği anlamına da geliyordu.
Konuşmayı denedim ama ağzımdan baloncuklar çıktı.Demek ki henüz konuşamıyordum.
“Dinle Fivey eğer sevgili Emily ölürse ömür boyu vicdan azabı çekeceğini ikimizde biliyoruz.Bu riski almaya değer mi sanıyorsun?”
“O ÖLMEYECEK KAPA ŞU LANET OLASI ÇENENİ!” Five ve Handler buharlaşmaya başladı.Gelecekte her şey siyah-beyaz ve bulanıktı.Bu da geleceğin kesin olmadığı anlamına geliyordu.
Sanki bulutlar gri olmuştu ve insan şekillerine giriyorlardı.
Bulutlar iplerden ve düğümlerden oluşan bir harita şeklini aldı.Tahminimce bu gelecekteki zamanların bir çizelgesiydi.Hangi zamana gideceğime karar veremeden beni başka bir zamana attı.
![](https://img.wattpad.com/cover/247364255-288-k788026.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐂𝐫𝐢𝐦𝐢𝐧𝐚𝐥𝐬 | 𝐓𝐡𝐞 𝐔𝐦𝐛𝐫𝐞𝐥𝐥𝐚 𝐀𝐜𝐚𝐝𝐞𝐦𝐲 𝐅𝐚𝐧𝐟𝐢𝐜𝐭𝐢𝐨𝐧
FanfictionKapak=@weturnpurple "1989 yılının Ekim'inde, hamile bile olmayan 43 tane kadın aniden mucizevi bir şekilde doğum yapar. Milyarder Sir Reginald Hargreeves bu çocuklardan 7 tanesini evlatlık edinir ve dünyaya kurtarmaları için The Umbrella Academy" ad...