Emily's pov:
Tekrardan araştırma odasına döndük.Eski yerlerimizde geçtik.
"Madem gözlem yaparak olayı çözebiliyorduk neden 'kimlik numarası lazım' dedin ki?" Bence gayet mantıklı bir soru sormuştum ama Five buna güldü.
"Evet,inceleme yaparak sonuca varılabilir ama asla doğruluğundan emin olmazsın.Bu yüzden kimlik numarası lazım" dedi.
Yani söylediğimiz onca şey,o kadar gözlem boşuna olabilir miydi? Oysa Five oldukça emin görünüyordu?
"Ama sen eminsin?"
"Evet eminim." Ne?
"Nasıl emin olabiliyorsun?"
"Çünkü daha önce araştırma yapmıştım."
Bir dakika bir dakika...Ne? Ben burda kaç saattir kafa patlatayım ama o zaten bunu bildiği hâlde söylemesin? İşte emeklerim şimdi boşa gitmişti.
"Peki biz neden burda onca saattir senin bildiğin bir şeyi araştırdık?"
"Araştırmadık.Araştırdın.Sen araştırdın.2.Tekil şahıs eki kullanmalıydın.Ben zaten biliyordum." o kadar umursamazca söylüyordu ki içimde ona biriken tüm iyi hisleri öldürüyordu.
"Tamam o zaman....BEN BURDA ONCA SAAT BOŞUNA MI ÇALIŞTIM!?" sakinliği sinir bozucu düzeydeydi.
"Hiçbir çalışma boşuna değildir,Emily.Kafanı çalıştırıp zihinde tuttun.Ayrıca nasıl gözlem yapılır öğrendin.Komisyonda çalışıyorsan bir Sherlock olman gerekiyor.Bir de iyi dövüşmen" Şimdi bu nasıl bir Sherlock olduğumuza bağlıydı.
Arthur Conan Doyle'ın kitaplarında yazdığı Sherlock mu,Robert Downey Jr.'ın oynadığı Sherlock mu yoksa Benedict Cucumberth'ın oynadığı Sherlock mu? Tercihim Benedicht'ten yanaydı.
Benecicth'siz Sherlock,tuzsuz bir yemek gibidir.
Ne saçmalıyorum ki ben?Hepsi aynı Sherlock! Bazen iyice delirdiğimden şüpheleniyorum...
"Bu düşünceli hâlinden dövüş eğitimi nasıl alacağını düşündüğünden eminim." dedi ve beni Sherlock'lu düşüncelerimden kurtardı.
Ne kadarda masumca düşünmüştü.Oysa ki benim ne kadar manyak biri olduğumu bilmiyordu.
"Tabii ki de hayır! Ben dövüş eğitimi aldım" yalan değildi.Her Amerikalı kız küçükken muhakkak karateye falan gitmiştir.Kendini savunmayı öğrenmiş olması gerek sonuçta.
10-11 yaşında aldığım karate derslerine ve hocama güveniyordum.Asla kuşak atlayamamıştım çünkü çok uzun bir süre gitmemiştim.Sıkıcıydı.Ayrıca hiçbir şey hatırladığımı sanmasam da stres anında hepsinin kafama üşüşmelerini bekliyordum.
"Öyle mı? Numaralarını eğitimhanede göstermek ister misin?" kesinlikle hayır.
"Şu plana odaklansak daha iyi olurdu sanki." aslında bu bir cümleden çok soruydu.
"Hayır kendi koruyabildiğinden emin olmadan seni göreve çıkartamam"
Ben kendimi koruyabilirim.Bunca yıldır korudum.
"Sana eğitim aldığımı söylüyorum.Kendimi koruyabilirim.Eğitimhanede boşuna vakit öldürmeyelim.Yeterince vakit kaybettik zaten" bu ona bir imaydı.Umarım anlamıştır.
"Peki,sana guveniyorum"
Bende karate bilgilerime güveniyorum.
Ayrıca bu kadar kolay pes etmesini düşünmemiştim.Biraz daha ısrar etmesini ve eğitimhaneye gitmek istiyordum.Karate bilgilerini tazelemekten bir zarar gelmezdi...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐂𝐫𝐢𝐦𝐢𝐧𝐚𝐥𝐬 | 𝐓𝐡𝐞 𝐔𝐦𝐛𝐫𝐞𝐥𝐥𝐚 𝐀𝐜𝐚𝐝𝐞𝐦𝐲 𝐅𝐚𝐧𝐟𝐢𝐜𝐭𝐢𝐨𝐧
FanficKapak=@weturnpurple "1989 yılının Ekim'inde, hamile bile olmayan 43 tane kadın aniden mucizevi bir şekilde doğum yapar. Milyarder Sir Reginald Hargreeves bu çocuklardan 7 tanesini evlatlık edinir ve dünyaya kurtarmaları için The Umbrella Academy" ad...