#21

25 5 0
                                    

ASEL'İN AĞZINDAN;

"Okyanus!"

İzgi'nin tiz sesi salonu doldururken gülümsedim ve merdivenlere baktım. Okyanus, minik bedeni ile, bir basamağının bile ondan büyük olduğu merdivenlerden inmeye çalışıyordu. Kendini merdivenden merdivene atıyor desek, daha doğru olurdu sanırım. İzgi, merdivenin bittiği yere bağdaş kurmuş, ellerini açarak, Okyanus'un gelmesini bekliyordu. Okyanus merdivenleri bitirip, kendini İzgi'nin kollarına attığında, İzgi kıkırdayarak onu havaya kaldırdı. Minik ağzına bir öpücük kondurduğunda, Okyanus İzgi'nin çenesini yalamaya başladı. İzgi iyice kıkırdarken onlardan bakışlarımı çekerek kahveme uzandım. 

Okyanus geleli henüz bir hafta bile olmamıştı. Olay birkaç günden ibaretti. Ama Okyanus'un varlığı, kaybettiğimiz bebeğimizi unutturuyordu. Hele İzgi için çok iyi olmuştu. Bütün gün onunla oynaşıyor, geceleri de onunla uyuyordu. Kahvemden bir yudum aldım ve sehpaya koydum. Tekrar İzgi'ye döndüğümde, Okyanus'u merdivene oturtmuş ve fotoğraf çekiyordu.

"İzgi?"

"Efendim?" Bana bakmadan fotoğraf çekmeye devam ettiğinde gözlerimi devirdim.

"Yankı söylemişti ya, bugün veterinere gideceğiz." İzgi bir hışımla bana döndüğünde, şaşırmıştı.

"Ay! Ben onu tamamen unuttum." 

"Klasik sen işte.. Ben merkezdekini arıyorum şimdi. Orası randevusuz almıyordu. Randevumuzuda alalım. Bütün kontrolleri yapılır." İzgi beni onayladığında telefonuma uzandım. İnternetten telefon numarasını buldum ve çevirdim.

"Merhaba?" Kadife bir erkek sesi kulağıma dolduğunda koltukta doğruldum.

"Merhaba. Biz randevu almak istiyordukta.." Adamın homurdandığını duydum ve cevap bekledim.

"Anladım, pekâla. Bir form dolduralım. Randevu dosyasına ekleyelim öyleyse.." Onu onayladığımda, birkaç tuş sesi duydum.

"Kedi mi Köpek mi?"

"Köpek." diye kısaca yanıtladım.

"Bir yaşından büyük mü, küçük mü?"

"Küçük."

"Randevu günü ve saati olarak ne istiyorsunuz?"

"Bugün istiyoruz. Akşam üstüne doğru." 

"Bir dakikanızı rica ediyorum, bakmam lazım."

"Tabii." Doktor randevu saatinin uygun olup olmadığına bakarken, bakışlarım İzgi'ye döndü. Hala aynı yerde oturmuş, telefonu ile uğraşıyordu. Gözlerim Okyanus'u ararken, merdivenin köşesindeki mama kabından mama yediğini gördüm ve gülümsedim. Kısa sürede eve alışmıştı. Tuvalet ihtiyacı olduğunda, homurdanıyordu. Homurdandığı an İzgi bahçe kapısını açıyordu. Okyanus ise birkaç dakika sonra işlerini tamamlamış eve geri dönüyordu.

"Hanımefendi.. Bekletmedim umarım." Doktorun sesi ile düşüncelerimden arındım.

"Hayır, hayır.." 

"Tamam, bugün akşamüstü 16.00'a randevunuzu verebilirim, uygun mudur?" Düşündüm, bugün bir planımız yoktu. Kabul ettim.

"Tamam o zaman, birde randevu formu için birkaç soru daha sormam gerekiyor.."

"Tabii, sizi dinliyorum."

"Köpeğinizin adı nedir?"

"Okyanus."

"Pekala, sizin adınız?" Tam ağzımı açmış kendi adımı söyleyecekken, sahibinin İzgi olduğunu hatırladım. 

"İzgi Atasoy." diye mırıldandım usulca.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 13, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Çaresiz BedenlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin