Yılbaşı Özel... #7

106 13 2
                                    

DİLEKLERİNİZİ, HAYALLERİNİZİ GERÇEKLEŞTİREBİLECEĞİNİZ MUSMUTLU YILLAR! YENİ YILDA HER ŞEY DİLEDİĞİNİZ GİBİ GEÇSİN!

Keyifli okumalar!

Korku dolu bakışlarımı kapıya çevirdim. Tam korku filmi izlerken birinin gelmesi gerçekten beni korkutmuştu. Üstelik daha kimin geldiği bile belli değil! Ve en kötüsüde ben ve Asel'den başka evin anahtarı kimsede yoktu. Tanrım, lütfen cinlerini bizden uzak tut.

Kapı açıldı ve karşımda uzun boylu birisi belirdi. Kim olduğunu görmek için başımı kaldırdığımda bunun asosyal ve ukala beyefendimiz Yankı olduğunu gördüm. Aptal,aptal adam! İki saattir yaşadığım ekşının sonucunda gelene bak... Allah'ım cinlerini başımızdan al demiştim, vazgeçtim. Yankı'yı alsan yeterli! Hepimiz ona meraklı gözler ile bakarken bir açıklama gereği duymuş olacak ki konuşmak üzere ağzını açtı.

"Hangi akla hizmet kapıyı aralık bıraktınız?" Klasik Yankı değil mi işte? Konuşmaz, konuşmaz, bir konuşur ya laf sokar yada insanı sinir eder.

"Farketmemişiz." Diye fısıldadı Asel. Yankı omuz silkti ve Başak'a döndü.

"Annem aradı. Alışverişe çıkacakmışsınız bugün, seni bekliyor." Başak bir süre anlamsız bakışlar ile Yankı'ya baktı. Ve sonra avcunun içini alnına getirerek o noktaya baskı uyguladı.

"Ah,tamamen unutmuşum." Asel ve bana baktı ve gözlerini Aselde kilitledi. "Gitsem sorun olur mu?" Asel bana baktığında başımı sağa sola salladım. Asel de beni onayladığında Başak sırıtarak ayağa kalktı ve önce Asel'in daha sonra Berrak'ın yanağına öpücük kondurarak bana doğru yaklaştı. Benimde yanağıma ufak bir öpücük kondurdu ve el sallayarak kapıdan çıktı. Fırsat bu fırsat hemen televizyonu kapattım ve kızlara döndüm.

"O zaman, parti başlasın?" Sorduğum soru üzerine başlarını hızla yukarı aşağı salladıklarında gülümseyerek tabletimden roman havası açtığımda bana ters ters bakıyorlardı.

"Rihanna'nın şarkısında kıvırtmayı düşünmüyorsunuz herhalde?" Gülüştüğümüzde çekmeceden hareket ettiğinde çan gibi şeyleri çalan, bele takılan kumaş parçalarını çıkardım. Pembe olanı kendi belime bağladıktan sonra diğerlerinide kızlara fırlattım. Kırmızı olanı Asel, mor olanı ise Berrak almıştı. Onlarda bellerine bağladılar ve şarkının tam nakarat kısmında oynamaya başladık. Hareket ettiğimizde çalan çanlar ve çığlıklarımız ne kadar eğlendiğimizin kanıtıydı.

Kalçamı sağa sola sallarken bir yandan 'Haydee' gibi saçma sapan sözler söylemek bir yana çığlıklarımı konuşturuyordum. Tanrım, uzun zaman olmuştu ve bu çok zevkliydi! Özlemiştim. Asel ve Berrak'ın yanlarına giderek ortalarına geçtim ve kalçamı sallamaya devam ettim. Kalçamı Asel'in kalçasına vurduğumda Asel'den büyük bir kahkaha yükselmişti. Onu böyle görmeyi seviyordum. Biz mutluluğu hak ediyorduk.

Günün sonunda hepimizin pestili çıkmıştı ve hepimiz kendimizi koltuklara atmıştık. Evin halini hiç sormayın. Hepimiz yayılmış yatarken gözüm Asel'e kaydı ve çoktan kendini uykuya teslim ettiğini gördüm. Bakışlarımı Berrak'a çevirdiğimde onunda gözlerinin gitmiş olduğunu gördüm ve bende omuz silkerek kendimi uykuya teslim ettim.

*****

Uyanmamız tam bir faciaydı. Asel'in çığlıkları ile gözlerimi açtığımda neye uğradığımı şaşırmıştım. Ona bir şey oldu korkusuyla koltuktan nasıl fırladığımı ne siz sorun, ne ben söyleyeyim. Koltuktan fırladım ve korkulu gözlerle Asel'e baktım. O mu? Ne olacak, sırıtıyordu pislik.

"Bir şey olmadı, bakmayın öyle. Ev çok dağınıktı ve bende hemen uyanın toplayalım diye düşündüm."

Asel bize şirin kız gülümsemesi gönderirken gözlerimi kısmış bir şekilde ona delici bakışlar atıyordum. Yanımda duran yastığı aldım ve Asel'e fırlattım. Hazırlıksız olduğu için yakalanmıştı. Bingo! Yastık tam suratının ortasına geldi. İlk önce şaşkın bakışlar ile ona bakarken daha sonra Berrak'ım kıkırdamasıyla ona döndüm. İkimize baktık ve ardından büyük bir kahkaha patlattık. Asel ellerini beline koymuş, sinirle bize bakıyordu.

Çaresiz BedenlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin