0.7 'Çocuk Parkı'

1.7K 245 204
                                    


  Jeongin masanın üstündeki kahvesinden içip amcasını aramıştı. Bu hafta işe, haftada 1 kere gittiği işe, gelmeyeceğini söylemiş kapatmıştı.

  Ardından hava almak için bahçeye çıktı. Son adayla buluşmanın zamanı gelmişti. Hangi adayla sevgili olacağına hala karar verememişti.

Jisung ile konuşmak eğlenceliydi, Felix ona iyi geliyordu, Changbin'in yanında bebek gibi hissediyordu, Hyunjin'in romantikliğini seviyordu, Minho'nun ne olursa olsun dikkatini çekmek istiyordu ve Chan...

  Chan hepsinden ayrıydı. İçindeki bir boşluğu onunla doldurmuş gibi  hissediyordu. Hem eğlenceliydi hem romantik, hem yanında bebek gibi hissettiriyor hem de dikkatini çekmek istemesine neden oluyordu ayrıca ona iyi geliyordu.

  Chan mükemmeldi. Ona hayran kalmıştı.

  Seungmin'in de nasıl bir insan olduğunu merak ettiği için onu aradı. Sesinin çocuksuluğu hoşuna gitmişti. Çevresinden gelen çocuk sesleri eşliğinde konuştu "Kimsiniz?"

Jeongin gözünü çalılıklardan çekmiş başka bir yere odaklanmıştı. "Yang Jeongin ben Pick Me uygulamasından almıştım numaranızı."

  Seungmin anladığını belirten mırıltılar çıkarmıştı "Ben de Kim Seungmin. Buluşmak mı istiyorsun?"

  "Bana fark etmez." Jeongin üzeri ince olduğu için üşümüş içeri girmişti.

  "Bana da fark etmez. Eğer buluşmak isterseniz diye olduğum konumu yolluyorum. Şu an kardeşimleyim ve tüm hafta da doluyum. "

  Jeongin bir anda sıraladığı cümleler ile donmuştu. Kardeşi, Seungmin ve kendisi mi buluşacaklardı? Jeongin çocukları sevmezdi.

  Yinede Seungmin ile bu hafta dışında buluşamayacağını biliyordu. Çünkü Hyunjin, ilk buluştuğu kişi olduğu için, 1 haftadır mesajlarının geçiştirilmesinden sıkılmıştı.

  7 adayı da hemen bırakmak istemiyordu. "Nereye kadar bırakmayacaksın Jeongin?" dedi kendi kendine.

Bırakmak istememesinin nedenini içten içe biliyordu. Yine de zihninin en arkada kalan kısımlarına iteklemişti. Gerçekleri yüzüne biri vuruna kadar orada saklamaya devam edecekti.

  Seungmin ona bir şey dediğini sanmış "Efendim?" demişti. Jeongin toparlayıp "15 dakikaya oradayım." diyerek telefonu kapattı.

  Ardından üzerine kalın bir şeyler giyip dışarıya çıkmıştı. Geçen gün restoranın önünde bıraktığı arabasını dün gece getirtmişti. En sevdiği arabası o olduğu için ona bindi.

  Seungmin'in attığı konum çocuk parkını gösteriyordu. Kaşlarını çattı "Çocuk parkı mı?" diyip gülmüştü. Aklına Seungmin'in kardeşiyle olduğu gelince normal karşılamıştı.

  "Çocuk parkındaki ilk randevum" diyip kavşaktan döndü. 10 dakika sonra parka ulaştığında son kez dikiz aynasından kendisine baktı. 

"İlk görüşte aşık olacak sana." diyip arabadan inmişti. Yakından gelen çocuk sesleriyle yüzünü buruşturdu.

"İmdat" diye bağırmak istiyordu ama onun yerine Seungmin'i aradı. "Neredesin? Ben geldim."

  Seungmin tarif etmek için çevresine bakınmış "Çok büyük bir yer değil zaten. Kapıdan sağa dön dümdüz yürü ikinci parktayız. Sarı kaydırağın önündeki bankta oturuyorum." demişti.

  Jeongin telefonu kapatmadan yürümeye başlamıştı. Seungmin'in dediği gibi sağa döndü. Sağa dönmeden önce kollarına bakmış sağını solunu anlamaya çalışmıştı.

Pick MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin