*Bundan önceki bölümün okunması diğer bölümlere göre az eğer bildirim gelmediyse diye bunu yazıyorum. Bu bölümü okumadan önce oraya bakmayı unutmayın
Jeongin amcasına telefonla görüşeceğini söyleyip yanından ayrılmıştı. Heyecanlanıp telefonu açtı. Kendisini aramasını beklemiyordu.
"Efendim Seungmin?" Seungmin telefonun arkasından burnunu çekmiş "Aradığım için kusura bakma Jeongin, müsait misin?" diye sormuştu.
Jeongin endişelenip arabasına bindi, Seungmin'in sesi kötü geliyordu "Evet müsaitim. Sana ne oldu? Sesin kötü geliyor."
Seungmin ağlamaktan ıslanan yanaklarını silmiş "Sadece kafa dağıtmaya ihtiyacım var. Beni alabilir misin?" demişti.
Jeongin daha fazla endişelenip arabasını çalıştırdı "Konum at, hemen oraya geleceğim.".
Seungmin o kendisini kötü hissettiğinde ona sarılmış onunla oyun oynamıştı. Ne kadar düzgünce tanışamasalar da yardıma ihtiyacı varsa ona yardım ederdi.
Seungmin telefonu kapatıp ona konumunu gönderdi. Jeongin telefona bakıp arabayı o tarafa doğru sürmeye başlamıştı. Neyseki çok uzak da değildi.
Yarım saat sonra yanına varabilmişti. Geldiği yer tanıdık geliyordu. Önceden gittiği parkla aynı yerdi. Seungmin'e telefon edip tam konumunu sordu.
"Beni ilk gördüğün banktayım.". Jeongin hızlıca montunu alıp arabadan inmişti. Koşar adım parka girdi.
Gözleri Seungmin'i arıyordu. Bankın önüne geldiğinde ince hırkaya sarılmış, gözleri ağlamaktan kızaran bir Seungmin ile karşılaşmıştı.
Hemen yanına gidip elindeki montu sırtına örttü. Seungmin Jeongin'in geldiğini anlayıp gülümsemiş kafasını kaldırmıştı. Jeongin'in gözündeki endişe kendini kötü hissettirmişti.
"Ne oldu? İyi misin? Biri bir şey mi yaptı? Polisi arayalım mı?" Jeongin Seungmin'in önüne çökerken susmadan konuşmaya devam ediyordu.
Seungmin başını olumsuz anlamda sallamış "Benimle içer misin?" diye sormuştu. Jeongin şaşırıp duraksadı.
Ardından sessizce kabul etmişti. Seungmin gülümseyip dizinin üstünde duran Jeongin'in ellerini tuttu. Onu hafifçe kaldırmış yanına oturmasını sağlamıştı.
Yanına oturunca kollarını Jeongin'e sardı "Özür dilerim cidden kimi arayacağımı bilemedim.". Gözlerinden yaş akmaması için dudaklarını ısırmıştı.
Jeongin Seungmin'in çenesini omzuna yaslamasına izin verip sırtını sıvazladı "Önemli değil, yanımda kendini sıkmana gerek yok."
Seungmin bu laflarından sonra kendini tutamamış bir süre ağlamıştı.
Ardından havanın kararmasına yakın ikili Jeongin'in evine gitmişlerdi. Orada içeceklerdi. İkisi de yol boyu susmuştu.
Sonunda eve geldiklerinde Jeongin önde Seungmin arkada eve girmişlerdi. Seungmin evin neye benzediğine bile bakmadan Jeongin'in yönlendirmesiyle salona gitti.
Jeongin de birkaç içki şişesi alıp Seungmin'in yanına gitmişti. Bardakları doldurup birini kendi önüne diğerini Seungmin'in önüne koydu.
"Yanında bir şeyler ister misin?" Seungmin ona tepki vermeden içkiyi kafasına dikmişti. Jeongin kaşlarını çatıp bir bardak daha doldurdu.
Onu da tek seferde içmişti. "Hızlı gitmiyor musun?" Diye sordu Jeongin içki şisesini masaya bırakırken. Seungmin omuz silkmiş kendine bir bardak daha koymuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pick Me
Fanfic»Jeongin yalnızlıktan sıkılmış mükemmel sevgiliyi bulmak için yasadışı bir siteye başvuru yapmıştı. Eşleştiği 7 erkekten hangisi ona daha çok uyuyordu ve Jeongin hangisini seçecekti? |Jeongin x Skz| *Uyarı: Ficte ana karakter Jeongin o yüzden ship...