*Uzun zaman sonra yeni bölümle döndüm. Geçen bölümün sonuna koymayı unuttuğum için bu bölümün başına koyuyorum. Tüm shiplerin tanışmasını gördünüz sizce Jeongin kimi seçmeli ve neden?
Ayrıca finalde kimle olacağı kafamda var şu an yani sizin cevaplarınız beni etkilemeyecek iyi okumalar.
❄️
Jeongin telefonuna gelen aramayla uyandı. Oflayarak kimin aradığına bakmadan telefonunu açmıştı.
"Buyrun" dedi uykulu bir sesle. Telefonun diğer ucundaki kişi gülmüş "Uyuyor muydunuz?" diyerek Jeongin'in sesini taklit etmişti.
Jeongin duyduğu sesle telefonu kulağından uzaklaştırıp arayan kişiye baktı. Ekranda 'Hwang Hyunjin' yazıyordu.
Ağzı şaşkınlıkla açılırken uykudan tamamen ayılmıştı. Bir haftadır aramalarından kaçıyordu ve uyku sersemliğiyle telefonunu açmıştı.
"Evet. N'oldu bir şey mi oldu?" Yatakta doğrulurken sesini sakin tutarak konuştu. Hyunjin gülmüş "Hayır, buluşalım mı demek için aramıştım." demişti.
Jeongin ne bahane üretsem diye düşünüyordu. Hyunjin ile hemen buluşmak istemiyordu. Aslında kafasında bir sıralama oluşmuştu.
Chris, Minho, Felix, Jisung, Seungmin Hyunjin, Changbin şeklindeydi sıralama. Changbin'e en yüksek puanlardan birini verse de ona rezil olmuştu. Bu yüzden sonuncuydu.
Hyunjin'in ise sadece kendisinin ününü sevdiğini düşünüyordu. Samimiyet kuramamıştı.
Fazla düşündüğünü fark edip "Birkaç gün müsait olamayacağım şirketle ilgili sorunlar var." demişti. Hyunjin anladığını belirten sesler çıkardığında Jeongin daha fazla uzatmadığı için rahatlamıştı.
İkili telefonu kapattı. Hyunjin Jeongin'in ona karşı düşüncelerini anlayacak kadar zekiydi. Şu birkaç gün onu arayıp sormayacaktı. Zaten Jeongin'in ününden etkilendiği gerçeği doğruydu.
Jeongin kaçan uykusu nedeniyle ayağa kalkıp saate baktı. Daha erkendi ve bu hafta işe gitmeyecekti. Hiçbir sevgili adayıyla veya başka bir kişiyle uğraşmamak için telefonunu kapattı. Bugünü kendisine ayrıcaktı.
Evinde çalışan görevlilere evden gitmelerini söyledi.
Jeongin, herkes evden gittikten sonra yemek sitesinden kendine yiyebileceği bir şeyler sipariş etti. Ardından sinema salonuna geçmişti.
Evde bir sürü oda vardı. Elinden geldiğince odaları doldurmaya çalışmıştı. Yinede boş olan fazla oda vardı. O odaları ilerde evleneceği kişiyle doldurmayı düşünüyordu.
Jeongin düşündüğü şeye sesli güldü "Sen ve evlenmek mi Yang Jeongin?"
Sinema odasına girip yemek gelene kadar film seçmeye karar vermişti. Bugünü bu odadan çıkmadan geçirecekti. Bunda kararlıydı.
Sonunda izleyeceği filme karar vermişti. Bird Box izleyecekti. Filmi başlatmadan önce yemeği bekleyecekti. Sinema odasından çıkıp ön tarafa bakan camlı bir odaya gitti.
Bu oda boş odalardan biriydi. Gereksiz eşyalar vardı. Cama yaklaşıp teslim edecek kişiyi beklemeye başladı. Bu restorandan ilk kez yemek sipariş etmişti.
Motor süren biri kapının önüne yaklaştığında yemeğinin geldiğini görüp mutlu oldu. Camdan ayrılıp alt kata inmeye başladı.
O sırada yemek siparişini getiren kişi kaskı çıkarmış geldiği eve bakıp gülümsemişti. Jeongin evden çıkıp dış kapıya yönelmişti.
Bu kadar büyük bahçe yaptırdıkları için ailesine kızıp sonunda dış kapıya ulaşmıştı.
Yemeği getiren kişi gülümsemeyle kapıyı açmasını bekliyordu. Jeongin'in şaşıracağını biliyordu. Jeongin kapıyı açıp karşısındaki çocuğa baktı.
İlk başta ne tepki vereceğine şaşırmıştı. Karşısındaki çocuk boştaki elini kaldırıp kalın sesiyle "Selam" demişti.
Jeongin şaşkınlığı geçince gülümseyip önündeki bedene sarıldı. Mutlu olmuştu. "Felix burada ne yapıyorsun?" dedi bedenlerini ayırırken.
Felix ani sarılmanın etkisiyle şoka girdiği için yutkunup kendine gelmişti. Elindeki poşeti kaldırıp konuştu. "Yemeğini getirdim."
Jeongin ona gülüp içeriye çağırmıştı. Felix saate bakıp biraz kalabileceğini söyledi. İkili bahçede yürürken Felix çevreyi inceliyordu.
"Yine kader mi bir araya getirdi bizi?" dedi Jeongin çevreyi inceleyen Felix'in güzelliğine bakarken. Felix başını hayır anlamında sallayıp Jeongin'e döndü.
Yürümeye devam ediyorlardı. "Senin ismini görüp teslimatı ben yapmak istedim. Normalde aşçıyım kurye değil."
Jeongin içinden "Benim için mi?" diye geçirmişti. Bu düşüncesi dışarıya hafif bir sırıtma olarak yansıtmıştı.
"Hiç sipariş etmediğim bir yerden yemek sipariş etmem seni görmek içinmiş ama. Yani hâlâ kaderimsin."
Felix yutkunup geldiklere eve baktı. Kapıyı açıp Jeongin önden Felix arkadan eve girmişti. "Bu evde tek başına mı yaşıyorsun? Çok büyük. " hoşuna gittiği sesinden belliydi.
Jeongin başını sallayıp "Ailem öldükten sonra bana kaldı. Bazen satıp küçük bir yere taşınasım geliyor ama burayı bırakmak istemiyorum." demişti.
Felix elini Jeongin'in omzuna koyup "Eğer çok yalnızlık çekersen beni arayabilirsin biliyorsun değil mi? " dedi. Jeongin kafasını sallayıp yemeği masaya koydu.
"Sen de yiyecek misin?" Felix kafasını olumsuz anlamda salladı. "İşe dönmeliyim. Ama bu yemeği ben yaptım o yüzden tadının nasıl olduğunu mesaj atıp söylesen iyi edersin." Son cümlesini söylerken göz kırpmıştı.
Jeongin gülümsedi "Eminim tadı çok güzeldir."
Felix'i kapıya kadar götürüp geri eve dönmüştü. Gülümsüyordu. Masanın başına oturup sipariş ettiği yemeği yemeye başladı.
Hayatında yediği en güzel yemekti. Yemeği bitince kapalı olan telefonunu açıp Felix'e mesaj attı. 5 tane yıldız emojisi yollamıştı. Felix karşılığında şef emojisini attı.
Jeongin kahkaha atarak telefonu geri kapatmıştı. Ardından filmi izlemek için salona geçti.
Bedeni oradaydı ama aklı Felix'te kalmıştı. Ona iyi geliyordu.
Zaten Felix'in herkese iyi gelecek bir yapısı vardı. Jeongin gülümsedi.
👤👈🏻
Sınav haftam olduğu için hala düzenli bölüm gelmeyecek ne yazıkki sadece anlık gazla yazmak istedim.
Hepinizin bu kitapta fazlaca sevdiği JeongLix bölümü oldu.
Ve evet son zamanlarda stayler olarak zor bir dönemden geçiyoruz. Ama bu günlerde bir gün bitecek o yüzden kendinizi çok üzmeyin.
Seviliyorsunuz 💘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pick Me
Fanfiction»Jeongin yalnızlıktan sıkılmış mükemmel sevgiliyi bulmak için yasadışı bir siteye başvuru yapmıştı. Eşleştiği 7 erkekten hangisi ona daha çok uyuyordu ve Jeongin hangisini seçecekti? |Jeongin x Skz| *Uyarı: Ficte ana karakter Jeongin o yüzden ship...