"Jeongin, yarın saat 3te önemli bir toplantı var sakın unutma" Jeongin oturduğu sandalyeye yaslanmış, konuşan Douhyun'a bakmıştı."Önemli bir toplantıyı unutur muyun sence?" Douhyun omuz silkip odasından çıktı. Jeongin esnemiş telefonunu eline alıp kontrol etmişti.
Bu şirketin başına geçeli 3 ay olmuştu. Zaman düşündüğünden hızlı geçiyordu. Chris'in mesaj attığını görünce telefonun ekranına buruk bir gülümseme verdi.
Chris ile ilişkileri etkilenmişti. O 2 aylık süreç içinde Jeongin de Chris de çok yoğun olmuş haftada 2 kere konuşma fırsatı bulmuşlardı. Chris şu an Kore'de olsa da eskisi kadar sık buluşamıyorlardı.
Birbirlerine olan sevgileri eskisi kadardı ama hayat şartları onları birbirlerinden uzaklaştırmaya çalışıyor gibiydi.
"Jeongin işten çıkınca beni ara" Jeongin mesajı okumuş sandalyesinden kalkıp Chris'i aramıştı.
"Bu kadar fazla çalışıp kendine yüklenmesen olmaz mı?" Chris telefonu açtığı gibi bunu söylemişti. Saat epey geç olmuştu.
"Bir sorumluluğum var Chris ben çalışmazsam şirketteki diğer çalışanların verimli çalışacağını düşünmüyorum."
"Sadece senin için endişeleniyorum" Chris'in ses tonundan samimi olduğu anlaşılıyordu.
"Biliyorum özür dilerim." Jeongin neden özür dilediğini bilmiyordu sadece Chris'e karşı kendini mahçup hissediyordu.
Onu hakketmiyordu. Bundan 4 ay önce eğlencesine bir uygulamaya kayıt olmuş ve sonucunda bir adama aşık olmuştu. Korktuğu her şey başına geliyordu ve bu hikayenin sonunu tahmin edebiliyordu.
Kalbi Chris'i seçtiği için pişman değildi sadece Jeongin Chris'e yeteri kadar zaman ayıramadığı için kendine kızıyordu.
"Jeongin? Buluşalım mı?" Jeongin düşüncelerinden bu sözlerle çıkmıştı.
"Olur ne zaman buluşuyoruz?" Hemen kendini toparlayıp şehrin manzarasını gözler önüne süren camının önünden çekildi.
"Bu akşam ya da yarın akşam" İkisi de bu buluşmanın sonunu tahmin edebiliyordu. Ayrılık... Kaçınılmaz sondu.
Jeongin'in hâlâ Chris için atan kalbi bu buluşmayı elinden geldiğince geçe ertelemek istiyordu "Yarın önemli bir toplantım var, o toplantı bitince seni ararım ve biz buluşuruz."
"O zaman seni şirketin önünden mi alayım?" Chris'in sesi yorgundu, onun kalbi de hâlâ Jeongin için atıyordu ama ilişkileri sadece kalple yürüyemecek kadar dengesizleşmişti.
Doğru düzgün ne zaman konuştuklarını hatırlamıyorlardı bile. Jeongin ayrılıklarının ilk buluşmaları gibi olmasını istiyordu. Başladığı gibi bitsin istiyordu.
"Hayır, beni evimin önünden alır mısın? İlk buluşmamız gibi." Chris bu dediğiyle hafifçe gülmüş "Sana gül de alacağım" demişti.
Jeongin de güldü "Şiir kitabını unutma"
❄️
Toplantı boyu Jeongin'in aklı akşam olacaklardaydı yinede toplantı da iyi bir iş çıkarmış güzel bir yatırım yapmıştı. Douhyun Jeongin'in dalgın halini fark edip "3 ayda işten mi sıkıldın?" diye sordu.
Jeongin omuz silkip oynadığı kalemi elinden bıraktı "Chris ile bu akşam ayrılacağız."
"Ayrılacağız derken? Planlı bir şeymiş gibi konuştun." Douhyun bunu gülerek söylese de Jeongin'in ciddi yüzünü görünce gülüşü solmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pick Me
Fanfiction»Jeongin yalnızlıktan sıkılmış mükemmel sevgiliyi bulmak için yasadışı bir siteye başvuru yapmıştı. Eşleştiği 7 erkekten hangisi ona daha çok uyuyordu ve Jeongin hangisini seçecekti? |Jeongin x Skz| *Uyarı: Ficte ana karakter Jeongin o yüzden ship...