Jisung Jeongin'i aramış internet kafede buluşmak için onu davet etmişti. Jisung'un internet kafeden daha çok sevdiği bir şey bulmak zordu. Jeongin bu teklifini kabul etmiş evden çıkmadan önce haber vermek için Chris'i aramıştı."Ben bir arkadaşımla buluşacağım, bugün bana sürpriz yapmak için kapıma gelirsen kapıda kalırsın" gülerek konuşmuştu.
Chris sandalyesine sırtını yaslayıp kahkaha attı "O zaman arkadaşınla buluşman bittiğinde beni ara ve akşam bir yerlere gidelim."
"Biz böyle her akşam bulaşacak mıyız? Bir gün görüşmesek de beni özlesen daha iyi olmaz mı?" Chris ağzıyla onaylamadığını belirten bir ses çıkardı "Olmaz, elimde olsa senle aynı evde yaşardım. Aslında neden olmasın bu konuyu konuşalım."
Jeongin yüzünü buruşturmuş ardından dalga geçtiğini düşünerek "Komikti" demişti. Chris'in yüz ifadesi ciddileşti "Aslında ciddiydi."
Jeongin fazla hızlı gittiklerini düşünmeye başlamıştı. İlk günkü Chris'in evinden çıkmama heyecanı bir anda uçup gitmişti.
"Tamam sonra konuşalım bu konuyu" demiş telefonu kapatmıştı. Jeongin böyle bir şeye hazır olmadığını Chris'e söylemesi gerektiğini kendine hatırlatıp evinden çıktı.
Kısa mesafe yol gitmesine ve az süre geçmesine rağmen aklında Chris'in söyledikleri olduğu için ona saatler gibi gelmişti. Vardığında hızlıca kendisini arabadan atmış kapının önünde onu bekleyen Jisung ile selamlaşmıştı.
Jisung Jeongin'in derin düşüncelerde olduğunu fark etmiş "Bana yenileceğin gerçeği yüzünden bu kadar gerginsen gerilmene gerek yok, bana herkes yeniliyor" demişti. Jeongin Jisung'un bu dediğine gülümsedi.
"Jisung ben oyun oynayacak havamda değilim de şu an, dışarıda mı takılsak?"
Jisung kafasıyla onaylamış moralini yükseltmek için "Benden korktuğunu bu kadar belli etmeseydin keşke" demişti. Jeongin ona hafif bir gülümseme verdi.
Ardından ikili binanın önünden ayrılmış kaldırımın üzerinde yürümeye başlamıştı. Jeongin Jisung'a geçen şirkette yaptığı şeyi anlatıyor, Jisung ise dün gece oyunda yaptığı şeyle övünüyordu.
İkili bu tarz konuları konuşurken bir parka gelmiş herhangi bir banka oturmuşlardı. Şimdi Jisung geçen gün arkadaşının kuzeninin doğum yaptığı hakkında konuşuyordu. Bu konuya nereden geldiklerini ikisi de bilmiyordu.
Jeongin anlatmasını bitirmesini beklemiş "Ben de sevgili yaptım kendime" demişti. Jisung'un gözleri şaşkınlıkla büyüdü "Ne? Kim? Nerede? Ne ara?" Heyecanla konuşmuş o sırada Jeongin'in gözü yoldaki çifte takılmıştı.
Tanıdık gelen 2 yüz gözlerinin şaşkınlıkla büyümesine yol açtı. Changbin ve Hyunjin karşısındaki yolda konuşuyorlardı. Jeongin'in bu kadar şaşırmasının nedeni Changbin'in elinin Hyunjin'in belinde olmasıydı.
İşi ilerletmiş gibi duruyorlardı. Jisung nereye baktığını anlamak için oraya döndü. "İkisinden biri mi sevgilin yoksa?" Diye sordu Jeongin'in şaşkın yüzüne ithafen.
Changjin ikilisi hâlâ Jeongin'i fark etmemişti. Jeongin oraya doğru gidip gitmemek konusunda kararsızdı. Ardından gördüğü şeyle Jisung ile kendisini geriye çekmişti.
Changbin -Jeongin'in duyabileceği bir seviyede- "Seni sevdiğim için" demiş ardından Hyunjin dayanamayıp Changbin'in dudaklarına kapanmıştı yolun ortasında. Çevresindeki insanları umursamamıştı.
Jeongin ne olduğuna bakmak için tekrardan görebileceği bir açıya geçmiş Jisung ise donup kalmıştı. Ne olduğunu anlayamıyordu. Jeongin işi bu denli ilerlettiklerini bilmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pick Me
Fanfiction»Jeongin yalnızlıktan sıkılmış mükemmel sevgiliyi bulmak için yasadışı bir siteye başvuru yapmıştı. Eşleştiği 7 erkekten hangisi ona daha çok uyuyordu ve Jeongin hangisini seçecekti? |Jeongin x Skz| *Uyarı: Ficte ana karakter Jeongin o yüzden ship...