Jeongin öğlene doğru uyandığında gülümsüyordu çünkü yattığı yer onu mutlu ediyordu.
Dün gece sabaha kadar Chris ile konuşmuşlardı ardından Jeongin'in kafası Chris'in omzuna Chris'in kafası Jeongin'in kafasına yaslı bir sekilde koltukta beraber uyuyakalmışlardı.
Jeongin gözlerini açıp yattığı yerden doğruldu. Chris uyanıp onun koltukta rahatça yatmasına izin vermiş olmalıydı. Geceyi başka birinin evinde geçirdiğine inanamıyordu Jeongin.
Ve inanamadığı diğer şeyse Chris ile tam öpüşecekken yüzüne hapşurmasıydı. Tam anlamıyla rezillikti ama bunu Chris'e yaptığı için rezil olmuş gibi hissetmiyordu.
Onun yanında cidden rahattı. "Uyandın mı? Daha akşam olmasına vardı biraz daha uyusaydın keşke" demişti Chris alayla.
Tekli koltukta oturmuş kahvesini yudumluyordu. Jeongin gülümseyip "Beni uyandırmalıydın" dedi.
Chris elindeki kahveyi sehpaya bırakmış "Çok güzel uyuyordun uyandırmaya kıyamadım." demişti. Jeongin kaşlarını çatıp "Ciddi misin?" diye sordu. Bu fazla klişeydi.
"Hayır, uyandırmayı denedim ama bir türlü uyanmadın. Her neyse yemek yiyelim mi?" Jeongin bu dediğine gülüp sorusunu başını sallayarak onaylamıştı.
Ardından aklına evde yalnız bıraktığı Seungmin geldi. "Tamam ama benim önce bir arama yapmam lazım. Nerede yiyeceğiz?"
"Burada, ben pişireceğim." Jeongin Chris'in bunu demesiyle ona uzaktan öpücük yollayıp göz kırpmış "Etkilendim" demişti.
Chris bu hareketine güldü "Şebeklik yapma da yüzünü yıka sonra telefon ile konuşup yanıma gelirsin."
Chris mutfağa Jeongin banyoya gitmiş ardından telefon ile Seungmin'i aramıştı. 2. çalışında açıldı. "Seungmin noldu iyi misin?" Diye sordu Jeongin merakla.
Seungmin telefonun arkasından canlı bir sesle onaylamış "Evet ama artık bu telefon numarasına ulaşamacaksın. Gece beni evinde ağırladığın için teşekkürler, ayrıca Chan ile mutluluklar." demişti.
"Chris'i nereden biliyorsun?" Diye sordu Jeongin şaşırırken bu konudan bahsettiğini hatırlamıyordu.
"Sabah evden çıktığımı haber vermek için aradığımda o açtı telefonu. Üstünkörü anlattı her şeyi." Jeongin bunun üstüne bir şey diyeceği sırada onun sözünü kesti.
"Hayır bir şey deme. Sana kızgın değilim, benim en kötü anımda yanımda olduğun için teşekkürler. Belki ileri de tekrardan görüşürüz. Şimdi gitmeliyim." Jeongin gülümsedi.
"Teşekkürler Seungmin, seni arkadaş olarak çok sevdim." Ardından ikili telefonu kapattı.
"Jeongin 2 dakika daha gelmezsen yaptığım kızarmış yumurtayı yiyemeyeceksin."
Jeongin mutfağa doğru bakıp gülümsemişti. "Geliyorum..." dedikten sonra duraksadı ardından ekledi "...sevgilim"
Chris dediğini duymuş işini bırakıp dediğine aptal aptal gülümsemişti. Bu çocuk hayatına gireli daha 2 hafta olmuştu ama yanında ömür boyu durmasını istiyordu.
Jeongin'in doğru kişi olduğuna emindi. Hayır, Jeongin'in doğru kişi olmasını istiyordu. Telefonunu çıkarıp uygulamadan profilini sildi. O sırada Jeongin mutfağa girişini yapmıştı.
"Ne yapıyorsun?" Diye sordu, telefonuna göz atmaya çalışırken. Chris telefonunu ondan saklamış "Napacaksın ya?" Demişti.
Jeongin mızmızlanıp telefonu görmeye çalıştı "İlk günden sevgilinden bir şey mi gizliyorsun?". Chris bunu demesiyle durmuş telefonunun ekranını kapatıp tezgaha bırakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pick Me
Fanfiction»Jeongin yalnızlıktan sıkılmış mükemmel sevgiliyi bulmak için yasadışı bir siteye başvuru yapmıştı. Eşleştiği 7 erkekten hangisi ona daha çok uyuyordu ve Jeongin hangisini seçecekti? |Jeongin x Skz| *Uyarı: Ficte ana karakter Jeongin o yüzden ship...