1.2

1.8K 204 231
                                    

Masumca tebessüm eder gibi oldu.
İçimdeki ikilem yüzüme yansımış olacak ki düz bir çizgi hâline geldi dudakları sonra.

Anonim Âsaf olabilir miydi?

Kendi kendime onaylamazca düşündüm. Sonrasında şu an düşünmenin yeri olmadığının kanısına varmıştım ki tekrar tebessüm edip konuştum.

"Diyeceklerin varmış.. sanırım bana."

Nefes aldı derince. Endişeli bakışları sorgu dolu bakışlarımı buldu tekrardan.

Yeşillerine hep böyle bakabilsem ya..

"Serra.. Kızar mısın bana?"

"Ne için?" dedim karşımda oturan 24 yaşındaki adamın çocuksu hâline gülerek.

"Vazgeçmessin değil mi?"

"Neden vazgeçeyim, Âsaf? Ne diyorsun?"

Tedirgin hâli beni de strese sürüklerken elini ensesine götürdü. Tekrar konuştum güven vermek isteyerek.

"Biiznillâh vazgeçmem bu saatten sonra. Ama hâlin beni tedirgin ediyor."

"Ben.. Yani.." dedi gözlerime bakmaktan kaçındığında.

Baştaki rahat tavrına karşı şuanki cümleleri iyice modumu düşürürken Âmine dilini tutamayıp konuştu. Konuşmasıyla da gözlerim şaşkınlıkla açıldı.

"Anonim abimdi işte ya.."

Bir an ne diyeceğimi bilemeyerek dudaklarımı araladım. Zihnime bir bir düşen cümleler Âsaf'tan oldukça uzaktı.

"Serra.." dedi hüzünle.

"Âsaf.." dedim mırıltı gibi çıkan sesimle.

"Cidden sen miydin?" dedim engel olamayarak.

"Bendim ama, senden emin olmak için yaptım. Gerçekten başka bir niyetim yoktu. Gönlün bir başkasında sandım, annemlere zorlamamalarını söylüyordum.."

"Aslında ben abime böyle bir şey yapmasını söyledim, çünkü biliyordum sizin birbirinizi sevdiğini- ah!"

Bacağını çimdiklememle yarım kalan sözüne bacağını ovuşturarak devam etti.

"Abim saçma kuruntularından kurtulsun diye yani.."

"Evette böyle hoş olmayan bir yola hiç gerek yoktu. Gelip sorsaydınız ben zaten.. yani.. Âmine anlıyordun zaten." dedim cümlemi zar zor tamamlayarak.

"Söyledim abime, kaç defa dedim. Serra sana âşık- âh! Yeter ama annem gibi ya!"

"İçeriye geçelim göstereceğim anneni babanı.." dedim kulağına doğru. Âsaf'ın gülme sesi duyulduğunda ona dönmemle dudaklarını birbirine bastırdı.

Gülümsedim hafiften. Konuştuğumuz konu aklıma gelince yüzümün düşmesine engel olamadım.

"O.. O sözler gerçekten sana mı aitti?"

"Sende, sanki sarkıntılık yaptı abim, ne tepki verdin arkadaş.." diye söylendi Âmine.

"Sadece... Yani tuhaf..." dedi

"Bir başkasına yazdın mı böyle?"

"Serra.. Ben senden başkasına gözümü bile kaldırmadım."

"Niye, ben nikahlı eşin miyim?" dedim aniden, kaşlarım istemsizce hafif çatıldı.

"Hayır." dedi gülerek. "Rasulullâh sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz bir hadisi şeriflerinde evlenme niyetinde bulunduğun kimse için "ona bak!" buyurmuş. Bu açıdan konuştum. "

Yeşil GökyüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin