9.Bölüm🔮

194 29 13
                                    

Gözlerimi açmadan yatarken perdenin arasından sızan gün ışığının etkisini ısınan yüzümde hissediyordum. Uyanalı çok olmuştu. Dışardan neşeyle konuşan annemin sesini, mutfaktan gelen tabak seslerini duyabiliyordum. Arada kulağıma babamın kahkahaları geliyordu. Usulca konuşan biri vardı. Luna olmalıydı. Yataktan kalkmayı reddediyordum. Kırgındım, üzgündüm. Luna'yı tam olarak affedememişken şimdi bir de Antaresle konuşmuyordum. Besbelli kara büyüyle ilgileniyordu ve bunu benden saklıyordu. Babam gibi konunun üzerini kapatıyordu. Biliyordum, hissediyordum. Ne zaman kara büyü lafını açsam herkes konuyu ustalıkla kapatıyordu. Beni aptal yerine koyuyorlardı resmen. Madem söylemiyorlardı, ben de kendim araştırıp öğrenirdim. Evet, bu en iyisiydi. Bugün kütüphaneye gidip yasaklı kitaplardan birini gizlice alacaktım. Başka çarem yoktu.

Odamın kapısı minik bir gıcırtıyla ardına kadar açıldı. Burnuma gelen lavanta kokusundan babamın geldiğini anladım. Gözlerimi açıp ona baktım. Yüzünde büyük bir gülümseme vardı.
"Kahvaltıya gelmeyecek misin Alnilam? Annen en sevdiğin yiyecekleri yaptı. Luna bile masada. Daha iyi görünüyor. Gel de eski günlerdeki gibi neşeyle kahvaltı edelim."
Yutkundum. Babam her şeyin düzeldiğini falan mı sanıyordu? Luna gelmişti ve biz zamanda geriye gidip her şeyin iyi olduğu anlara mı dönmüştük? Tabi ki hayır. Şimdi babamla bunu tartışmanın anlamı yoktu. Somurtarak kalktım ve üzerime siyah bir hırka giydim. Babamın yanından geçerken bana hafifçe sarıldı ama yüzümü asmaya devam ettim. Aynı yüz ifadesiyle mutfağa girip yerime oturdum. Bakışlarım masada gezinmeye başladı. Peynir, zeytin, sosis, kızartılmış patates, şekilli kurabiyeler, süt, meyve suyu, çay... Aklıma gelebilecek her şey vardı. Tabağıma hepsinden biraz aldım. Süt dolu bardağı önüme çekerken annem konuşmaya başladı.
"Luna oldukça iyi. İlk kez akşam hiç çığlık atmadı. Sabah bana kahvaltıyı hazırlarken yardım etti. Sanırım dün hep birlikte dışarı çıkmanız işe yaradı." Dedi neşeli bir sesle. Bakışlarımı tabağımdan kaldırıp Luna'ya baktım. Yüzünde ışıltılı bir gülümseme vardı. Sanki saçları daha parlaktı. Yüzündeki morluklar da geçmiş gibi görünüyordu.
"İyileşmiş gibi duruyor. Kara büyüler etkisini kaybetmiş olmalı." Dedim kayıtsız bir sesle. Babam boğazını temizledi. Kara büyü lafının yasak olduğunu bilmeme rağmen kullanmıştım ve yarattığı etkiyi görmem hoşuma gitmişti.

Yemek boyunca pek konuşmadım. Annem, babam ve Luna arada konuşup gülüştüler. Luna birdenbire nasıl iyileşmişti? Ruhsal durumundan ziyade fiziki durumu da neredeyse eski haline dönmüştü. Aklıma Antares'in ona dokunmadan büyü yaptığı gelince içimi yine aynı huzursuzluk kapladı. Yemeğim biter bitmez kalktım. Geç vakte kadar eve gelmeyi düşünmüyordum. Odama girip kapıyı kapattım. Dikkat çekmeyecek şekilde giyinmem lazımdı. Sıradan bir kazak ve pantolon bulup giydim. Aynada saçlarımı tararken kapıda duran Luna'nın yansımasıyla göz göze geldim. Gözlerimi devirip masada duran parfümümü sıktım. Luna kapıda tedirgin bir şekilde duruyordu. Sandalyeden kalkıp çantamı sırtıma astım ve kapıya döndüm.
"Nereye gidiyorsun?"
Bağırmamak için dişlerimi sıktım. Sakin olup onu savuşturmam gerekiyordu.
"Biraz dolaşacağım. Alışveriş yaparım belki." Diye yalan söyledim. Luna gözlerime bakıyordu. Pek iyi yalan söylediğim söylenemezdi. Luna da anlamıştı tabi.
"Ben de geleceğim. Asa almam gerek."
Kaşlarımı çattım.
"Asa dükkanına gitmeyeceğim. Annemle gidip alabilirsiniz." Yanına gidip kulağına yaklaştım.
"Rahat bırak beni."
Gitmek için hamle yaptığımda kolumu tuttu.
"Gizli şeyler yapacağını anlamadığımı mı sanıyorsun? Sen çantanla dışarı çıkmazsın. Zaten alışveriş çantası veriyorlar. Çantana gizli bir şey koyacaksın. Sana yardım ederim. Tek başına yapamazsın."
Ona baktım. Yüzünde muzip bir ifadeyle bana bakıyordu. Başımı dikleştirdim.
"Son bir yıldır her şeyimi kendim yapıyorum. Sana ihtiyacım yok. Annemle asa alırsınız. Beni oyalama artık."
Kolunda sertçe kurtulup kapıyı açtım. Koridora adım atmıştım ki Luna tekrar konuşmaya başladı.
"Aklında ne olduğunu biliyorum. Şu esmer çocuk nasıl dokunmadan büyü yaptı diye merak ediyorsun. Nasıl iyileştim diye. Tahminimce kitap çalacaksın."
Koridoru hızla kontrol edip odaya girdim. Kapıyı kapattım.
"Sessiz olsana. Annem duyacak. Her şeyi ortalıkta söylemezdin sen." Dedim hızla. Luna'nın dudağı yukarı kıvrıldı.
"Gelmeme izin verirsen aramızda kalabilir." Dediğinde nefesimi dışarı verdim. Başka çarem yoktu.
"Gel o halde." Dediğimde gülümsedi.

Gökyüzündeki İncilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin