'Alnilam,
Bir şeyler yazma konusunda hiçbir zaman iyi olmadım, bilirsin. Ödevlerimi bile siz yapardınız. Sizin sayenizde derslerden geçerdim. Keşke biraz ben de yazsaydım o kompozisyonlardan. Şimdi bu kadar zorlanmazdım. Gerçi yazsam ne olacak ki yapacaklarımın izahı olamaz. Bazen keşke diyorum. Keşke hayatınıza hiç girmeseydim. Son sekiz senenizi bensiz, mutlu bir şekilde geçirseydiniz. Siz çok iyisiniz Alnilam. Sizin yanınızda kötü biri olmak mümkün değil ki. Eğer dayım bana sizin nasıl birileri olduğunuzu anlatsaydı asla bu oyuna yanaşmazdım. Kaçardım belki, yetimhaneye dönerdim. Belki dayımı ikna etmeye çalışırdım. İkna olacağını pek sanmıyorum ama en azından denerdim.
On yaşındayken beni kaldığım yetimhaneden aldı. Bunca yıldır nerdeydin diye sormadım. Bir dayım olduğu için çok mutluydum çünkü. Benim de bir akrabam vardı. Dayım bana iyi bakacaktı. Benimle oyunlar oynayacaktı. Ne kadar da aptalmışım. Bunlara gerçekten inanmıştım biliyor musun? Beni eve götürdüğü ilk gün annemin ve babamın başına gelenleri anlattı. İkisi de hapisteymişler. Bir adamın yüzünden. O adam babanızmış. Annem ve babam çok iyi insanlarmış. Babanız onlara iftira atıp hapse düşmelerine neden olmuş. Üstelik dayım aynı gün bana büyücü olduğumu da söyledi. O da büyücüymüş, annem bir cadıymış ve babam da büyücüymüş. Dayım hapse atılmaktan zor kurtulmuş. Beni altı yıl nefretle besledi Alnilam. Nerdeyse her gün kaldığımız yerden çıkıp sizin evi gözetledik. İçinden intikam planları yapıyordu. Öyle bir şey yapmalıydı ki babanıza kardeşinin intikamını iyice almalıydı. Altı yılın sonunda sizi iyice tanıdık. Kardeşinle çok iyi anlaşıyordunuz. Anneniz de sizi çok seviyordu ama babanız size ayrı bir önem veriyordu. Dayım, babanızın size gökyüzündeki incilerim dediğini duymuştu. Bir gece eve gelip beni karşısına oturttu. Kızlarla çok iyi arkadaş olacaksın dedi. Amacı sizin eve girip babanızın hassas noktalarını öğrenmemdi. Hiç arkadaşım yoktu. Bu fikir hoşuma gitmişti. Hem ben babanızın öyle kötü biri olduğunu düşünmüyordum. Dayım mutlaka yanılıyor olmalıydı.
Sizin evinize yakın o eve taşındık sonra. Sizin evden çıktığınızı görünce çayırdaki bir ağacın altında saklanıp sizi gözetlemeye başladım. Dayım bugün tanışacaksın diye evde bağırmıştı bana. Eğer yapamazsam dayak yiyeceğimi adım gibi biliyordum. Ben orada saklanmış dururken küçük bir kız geldi yanıma. Bir şeyler dedi ama yeni yeni konuşmaya başladığı için pek anlamadım. Yerdeki zambaklardan bir miktar kopartıp ona verdim. Sonra siz geldiniz. Sizi hemen sevmiştim. Ah, Alnilam sizi gerçekten seviyorum. Evet, bunca yıldır dayım kalbime nefret işledi ama ben sizi gerçekten seviyorum. Sizin yanınızda hiç rol yapmadım. Sizinle güldüm, sizinle ağladım. Sizin yanınızda huzur buldum sadece. Şimdi bu kötülüğü size nasıl yapacağım? Yarın düğünümüz var. Bu, dayımın en hain planıydı. Sana bir süredir aşk iksiri veriyorum. Aniden bana aşık olmuş gibi hissediyorsun. Etkisi birkaç güne geçer. Ben seni kardeşim gibi seviyorum zaten. Dayım, Luna ile evlenmeye karar ver ve Alnilam ile kaç dedi. Ben Luna'nın bana aşık olduğunu biliyorum. Ona kızma ama bana birkaç ay önce söyledi. Ablamı sevdiğini düşünmüyorum dedi. Ona gerçeği söylememek için kendimi o kadar zor tuttum ki. Yapamadım. Her şey bir oyun ben seni seviyorum diyemedim. Yanıma onu almak istedim. Ona aşk iksiri vermeme gerek yok. Fazla aşk iksiri vermek vücuda dokunuyormuş. Seni yanıma alıp hasta olmanı istemedim.
Korkma, Luna'yı dayımdan elimden geldiğince koruyacağım. O çok kötü biri Alnilam. Bana siyah dumanlar gönderiyor. O zaman şuurumu kaybediyorum. Kendime geldiğimde başım çok ağrıyor. Doğru düzgün düşünemiyorum bile. Bugün aynısını tekrar yaptı. Arada ellerim titriyor, sizinle yaşadıklarımız bulanıklaşıyor ama iyiyim. Luna'yı koruyabilmek için iyi olmalıyım. İlk bulduğum fırsatta onu eve göndereceğim. İsterse dayım beni öldürsün. Sizinle aram bozulduktan sonra yaşamamın ne anlamı var ki zaten? Ben seni kardeş gibi sevdim. Luna'ya ise aşığım. Yarın hem kardeşimi hem de aşkımı kaybedeceğim. Eğer Luna'yı yanımıza almayacak olsaydık intihar ederdim. Beni tek sevenleri de kaybedecek olmak o kadar canımı yakıyor ki. Senin karşına çıkacak gücüm yok. Sana veda edemem. Gelinlikle beni beklerken bunu yapamam. Dayım uyuyor. Birazdan yazdığım bu mektubu kitapların durduğu odanıza getireceğim. Size hediye ettiğim kitabın içine koyacağım. Lütfen, çok geç olmadan bul bunu. Çok üzülme Alnilam. Emin ol, elimden bir şey gelseydi dayıma bunu asla yaptırtmazdım. Keşke annem ve babam yanımda olsalardı. Keşke sizinle rastgele tanışmış olsaydık. Sizi bırakmak istemiyorum. Sizi çok seviyorum. Sekiz yıl yaşadığımız güzel günlerin hatrına lütfen beni affet. Buna benzer bir mektup Luna'ya da yazmak istiyorum ama o zaman zihnim iyi olur mu bilmiyorum. Çok korkuyorum Alnilam. Siz beni affetmeden öleceğim diye çok korkuyorum. Bu mektubu bulduğunda eğer ben öldüysem en azından mezarıma gelip beni affettiğinizi söyler misiniz? Sizi hiç unutmayacağım. Her beyaz zambakta beni hatırlayın.
-Marcus'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzündeki İnciler
FantasiaKitabın açıklamasını yaparsam lanetlenebilirim ya da kötü bir büyüye maruz kalabilirim. Merak ettiğinizi hissedebiliyorum. Daha fazla merak etmeyin ve kitaba adımınızı atın. Bütün karakterler sabırsızlıkla sizi bekliyor. 🌖 💫 ✴