"Kim kahve verdi buna?" Felix salak salak gülerken ben de onu izleyip gülüyordum. Saçmalıyor ve fazlaca ses çıkarıyordu. Minho isyan ederek arkadaşını dürttüğünde kıkırdamıştım.
İlk geldiklerindeki gibi Hyunjin'in arkasında oturmuyordum artık. Daha çok oturmamak zorunda kalmıştım.
Şişe çevirmece oynamak istemişlerdi liseliler gibi ve Hyunjin de oynasın diye onu iteklemiştim. Bana oynayıp oynamayacağımı sorduklarında istemediğimi söylemiş ve keyifle onları izlemeye başlamıştım.
Changbin ve Felix hala çıkmıyorlardı ama onları tezahüratlarla öpüştürmüşlerdi. Hyunjin, bu tarz oyunları sık sık oynayıp ikisini zorla öpüştürüyor gibi gözükseler de Felix ya da Changbin oyundan önce onlarla anlaşıyorlarmış hep. Bunu söylemesinin sebebi Felix'in oyundan önce Hyunjin ve ben mutfakta su içerken içeri gelip Hyunjin'den rica etmesi olmuştu.
Neden çıkmadıklarını daha sonra anlatacağını söylemişti Hyunjin.
Oyunun devamında fazlaca yetişkin içerik kullanmışlardı. Jisung Minho'ya kucak dansı yapmıştı ve Minho kendini banyoya zorla atmıştı. Banyoyu güzelce yıkamadan orayı kullanmayacağını söyleyerek yüzünü buruşturmuştu Hyunjin de. Haklıydı, iğrençti.
Chan ve Seungmin'in Daddy fantezisi yaptığı ortaya çıkmıştı ve bunun ne olduğunu Hyunjin açıkladığında bakış açım tamamen değişmişti.
Kelepçe, tasma, korkunç şeyler...
Hyunjin benim psikolojimin bozulacağını öne sürerek oyun yaş sınırını 17'ye düşürdüğünde daha masum itiraflar ve cesaret oyumları yapmışlardı.
Felix'e tiktok dansı yaptırıp paylaşmış, Changbin'e twerk attırıp kahkahalara boğulmuşlardı. Chan aegyo yaparak bütün karizmayı çizdirmişti ve Seungmin sevgilisini korumuştu. 'Babacığını korumazsan sana ceza verebilir' diye dalga geçtiklerinde de dönüp bu itirafı yaptığı için Chan'ı dönmüş ve birkaç kere yaptıkları bu şeyi bir daha anca rüyasında göreceğini söyleyerek kalkıp yanıma oturmuştu. Evet, yanıma.
Hyunjin onu uyarmak için arkasında döndüğünde oturduğun yerden ona eğilip gerek olmadığını belirtmek için kolunu kaldırmasına izin vermemiştim.
Seungmin'in küsmesiyle oyun sona erdiğinde Chan durumu düzgünce açıklamış, sevgilisinin gönlünü almak için istediği bir atıştırmalığı almak için evden çıkmıştı.
Hala gelmemiş olması durumu komikleştiriyordu.
"Uykum geldi." Felix garip sesler çıkarmayı bırakıp Changbin'in omzuna yatarken gülümsedim.
"Kahve içip sarhoş olan ve uykusu gelen tek insan sensin." Seungmin hayretle konuştuğunda hepimiz gülmüştük. Durum gerçekten böyleydi.
Çalan kapıyı açmaya Seungmin kalktığında Jeongin Hyunjin'in kulağına yaklaştı. "Ne zaman gidecekler?"
"Bu köpekler sabaha kadar otururlar. Göndereyim mi?"
"Biraz alıştım ama hala çok rahat değilim." Hyunjin beni onaylamış, arkadaşlarıyla sohbete dönmüştü. Laf arasında gitmelerini ima edecekti herhalde.
Chan ve Seungmin kapının orada öpüştüğünde gözlerimi onlardan çektim. Felix hala saçmalarken beni işaret etti.
"Bu çocuk gördüğüm en güzel erkek."
"Kendine bak sen." Changbin sevgiyle Felix'in beline sarıldığında utanmıştım. Hrpsi bana bakıyordu.
"Kaçıyorum." Hyunjin'e sessizce söyleyip koltuktan atlayıp koşarak odama girdiğimde arkamdan güldüklerini duymuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Haven / Hyunin
Фанфикyang jeongin daha önce hiç dışarı çıkmamıştı, ta ki annesi ölene kadar. not: psikologların ilaç yazamadığını biliyorum yazarken psikiyatr yazmamışım görmezden gelin lütfen :(