Haven / Hyunin

(³²)

Hyunjin ve Chan resepsiyondaki kadınla konuşmayı bitirip yanımıza gelirken heyecanla yerimden kalktım. "Kiraladınız mı?"

"Hayır bebeğim. Yalnızca aile odaları kalmış, dört kişilik olanlar." Hepsinden mutsuz mırıltılar çıkarken Hyunjin'in elini tuttum. "Dört kişi kalalım, zaten odaya uyumak için gideceğiz ki." Sadece ona ithafen söylediğimde gülümsemişti. "Biz kalırız dört kişi." Gülümseyerek ona sarıldığımda Jisung da onayladı. "Ben de kalırım."

"Minho'yla sen ayrı yat, sevişip duruyorsunuz." Seungmin konuşunca gülerek onlara baktım.

"Jeongin istediği iki kişiyi seçsin o zaman. Kimle rahatsa onlarla aynı odada uyusun." Minho konuştuğunda hepsi bana dönmüştü. Onlara arkamı dönüp Hyunjin'in boynuna yüzümü sakladım. Arkamdan gülmelerine göz devirip mırıldadım. "Felix..."

"Bıktım Felix aşkından." Omuz silktiğimde gülerek omuzlarıma kollarını sardı. Normal sesle konuştuğu için diğerleri duymuştu. "Jisung veya Minho'yu da seç, onları ayırmalıyız." Dudak büzerek Seungmin'i onayladım. Zaten Felix'ten sonra en rahat Jisung'la kalabiliyordum.

"Hiç istemeyerek söylüyorum, Jisung." Hyunjin gülerek saçlarımı karıştırdı. "Tamam, Jisung ve Felix bizimle kalmaya okay mi?"

"Kalırız, ne olacak?" Hyunjin onaylayarak elimi tutup beni resepsiyona kaçırdığında Chan da gülerek yanımıza gelmişti.

"Jisung'tan daha güzelsin, sev artık şu çocuğu."

"Hyunjin ya!" Chan'ı şikayet edercesine konuştuğumda ikisi de gülmüştü. "Doğruyu söylüyor, yeter güzellik mevzusu."

"Jisung'la iyi anlaşırsam bir daha bana 'Jisung'tan daha güzelsin' diyemezsiniz." Chan'a meydan okuduğumda onaylayarak elini uzattı. "Kabul."

"Güzel."

"Nasıl yardımcı olabilirim?" Sonunda kadın bizimle ilgilenmeye başladığında Chan'a bakış gülümseyerek başımı yana eğdim. "Konuş hadi." diyerek geri çekildiğinde gülümseyip kadına döndüm.

"İki aile odası kiralamak istiyoruz. Beş gün kalacağız." Hyunjin'in elini sıkıca kavrarken yaklaşıp saçlarımı öptü. "Odalarda bir çift kişilik yatak iki tek kişilik yatak var."

"Evet, öylesi daha iyi." dediğimde Chan da gülümseyerek göz kırpmıştı. Titrek bir nefes aldım, sonuna kadar devam edecektim. "Nakit ödeme mi?"

Chan elindeki kartı gösterdiğinde başımı iki yana salladım. "Kartla ödeyeceğiz." Chan elime kartı verdiğinde çekinsem de kadına uzatmış, elime dokunarak aldığında irkilmiştim.

"Taksite bölelim mi?" Chan kaşlarını indirip kaldırınca kadına döndüm yine. "Tek çekim."

"Ödeme için şifreyi girebilirsiniz." Post makinesini uzattığında Chan şifreyi girmiş, ödemeyi tamamlamıştı. Kadın fişi ve kartı elime tutuşturduğunda onları Chan'a uzatıp verdiği dört kartı aldım.

"Odalarınız dördüncü kat sağ koridorda yan yanalar. İyi eğlenceler efendim."

"Teşekkür ederim." Elimdeki kartları sıkıca tutarken Hyunjin'in elini bırakmadan diğerlerinin yanına hızla ulaşmış, Hyunjin'e sıkıca sarılıp gülmüştüm. "Ben yaptım her şeyi!"

"Evet, sen yaptın kedi." Hyunjin gülerek belime sarıldığında kollarımı sıkılaştırdım. Beni hafifçe kaldırıp etrafında döndürmüştü sonra.

Beni indirdiğinde elimdeki kartların oda numaralarına baktım.

4012 ve 4013.

"On iki daha güzel bir sayı." 4013 numaralı kapı kartlarını Chan'ın eline bırakıp kendi elimdekilerden birini Felix'e uzattığımda bana gülümsemişti.