Akasya'nın Anlatımından
Kendi aptallığım yüzünden şu an Enis'in kucağındaydım. Şikayetçide değildim gerçi.
Kokusu burnuma dolduğunda kafamı boynuna koymamak için çok zor duruyordum. Bir insan nasıl böyle güzel kokabilir?"Akasya?"
Enis'in yüzünü bana çevirmesiyle daha da yakınlaşan yüzlerimiz kalbime hiç ama hiç yardımcı olmuyordu.
"Efendim." Kısık çıkan sesime lanetler yağdırarak gözlerimi Enis'in güzel gözlerine çevirdim. Ne ara bu kadar bağlandım ben sana be çocuk.
"Ben seninle bir şey konuşmak istiyorum."
"Tamam, konuşalım."
Kafasını olumlu anlamda sallayıp yürümeye devam etti okulun kapısına geldiğimizde Enis'i durdurdum.
"Ben buradan sonra kendim yürüyebilirim. Teşekkür ederim. Şimdi görenler yanlış anlamasınlar."
Gözlerimin içine son kez bakarak beni yavaşça yere bırakıp elini belime atarak dengede durmamı sağladı.
"Rica ederim. Bir dahakine dikkatli giy ayakkabılarını mor kafa."
Onun söylediklerine gülümserken benim gülümsememle gözleri gülüşüme takıldı. Bir tuhaflık vardı bugün Eniste.
Erkekler karşı sınıfımızda geçerken bizde kendi sınıfımızda geçip sıraya oturdum.
" Kızlar. "
Üçüde aynı anda bana döndüğünde gülümsedim.
" Enis benimle konuşmak istedi."
"Ne?"
"Nasıl?"
"Neden?"Gözlerimi büyütüp aynı anda konuşan kuzenlerime ve arkadaşıma baktım.
"Durun sakin olun. Neden konuşmak istediğini bilmiyorum sadece konuşmak istediğini söyledi."
"Ne zaman peki?" Hera'nın meraklı sesine sadece omuzlarımı silkerek cevap verdim. En çok o istiyordu bizim Enisle olmamızı ve tabi ben.
"Gizli gizli takip edip ne konuştuklarını mı dinlesek?" Ada'nın neşeli sesiyle ister istemez gülmüştüm.
"Oldu telefonla arayayım ben sizi biz konuşurken alttan alttanda siz dinlersiniz?"
"Oha çok mantıklı" Begüm'e göz devirirken sınıfa giren hocayla önüme döndüm bakalım ne konuşacaksın benimle Enis Bey.
***********************************
"Neden hala gelmedi?" Begüm'ün sorusuyla sıkıntıyla ona döndüm.
"Bilmiyorum ki."
Son derse girmiştik ama Enis hala gelmemişti. Kendimi derslere vermeye çalışsamda aklım ister istemez Enis'e kayıyordu. Oflayarak kafımı sıraya koydum. Düşünmemeye çalışmak ne kadar mümkün olmasada şu an mantıklı olan oydu.
Sonunda zilin çalmasıyla hepimizin okulun çıkış kapısına doğru yürümeye başladık. Tam bizim sokağa gireceğimiz vakit Enis'in sesiyle hepimiz durduk.
"Arkadaşlar siz devam edin benim Akasyayla konuşmam gereken küçük bir konu var."
Heyecanla nefes alıp verirken Hera destek olmak istermişcesine elimi omuzuma koydu.
"Sakin ol."
Kafamı olumlu anlamda salladığımda bu sefer Doruk'un konuşmasıyla ona döndük.
"O zaman kızlar sizde bize gelin Akasya gelince biz sizi bırakırız."
Onlarda onaylayıp Enisler'e doğru giderken bizde hemen ilerimizde olan parka yavaş adımlarla yürümeye başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sınıfın Ardında (Tamamlandı )
ChickLitHer şey çok güzel giderken bir anda bütün düzen tepetaklak olursa? Babasının yaptığı bir hata yüzünden hayatı mahvolmuş iki kız kardeş ve kuzenleri. Beklemiyorlardı bunu hemde hiç! Yeni taşınılan bir şehir, yeni bir mahalle yeni bir okul. Peki ya...