Her şey çok güzel giderken bir anda bütün düzen tepetaklak olursa?
Babasının yaptığı bir hata yüzünden hayatı mahvolmuş iki kız kardeş ve kuzenleri. Beklemiyorlardı bunu hemde hiç!
Yeni taşınılan bir şehir, yeni bir mahalle yeni bir okul. Peki ya...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Begüm ve Doruk)
Yazar'ın Anlatımından
İki takımda yerlerini aldığında herkes hakemin başlama düdüğünü bekliyordu. Begüm pasör, Akasya smaçördeydi, Hera arka ortada oynuyordu ve Ada'da Hera'nın yanında arkada oynuyordu. Düdük sesi geldiğinde topu karşı tarafa göndererek oyun başlamıştı.
Erkekler sakince oturmuş maçı izlerken iki okulun taraftarlarıda aynı tribündeydi çünkü karşı tribünde diğer okulların öğrencileri vardı.
"Egemenle sadece üç dört adımlık mesafede oturmak berbat bir şey amına koyayım. Şerefsiz gözlerini bizim kızlardan çekmiyor."
Uraz, Sarp ve Doruk Enis'in söyledikleri ile oturdukları yerden Egemen'e baktılar. Egemen sakince elleri ceplerinde ayağa kalkmış sadece Heralar'ın takımını izliyordu. Kendi okulu kendi takımında ki kızları izlerken onun gözleri sadece Batı Anadolu Lisesi'nin kızlarındaydı. Gözleri orada oyalanıyordu çünkü o takımda dikkatini çeken tek bir kişi vardı.
"Şeytan diyor oy at gözlerini o olsun."
Uraz dişlerini sıkarak konuştuğunda Doruk'un da ondan farkı yoktu. Sevinme sesleri geldiğinde Hera ve arkadaşları ellerini üst üste koyup 'hoop heey!' Diyerek hemen yerlerine geçtiler.
"Şu an kızlar bir farkla önde böyle devam ederlerse alırlar maçı."
Enis gözlerini Akasya'ya çevirdiğinde ışıl ışıl olan at kuyruğu yaptığı mor saçları bazı yerlerden çıkarak boynuna ve yüzüne yapışmıştı.
Akasya Begüm'ün kaldırdığı topa öyle bir vurmuştu ki top karşı takımdan iki oyuncunun arasına düşerek sayı Batı Anadolu Lisesi'nin olmuştu. Herkes ayağa kalkıp tezahürat ederken Enis gülümseyerek alkışlamıştı. Akasya ile göz göze geldiklerinde Akasya'ya göz kırptı.
Oyun tüm hızıyla devam ederken tek son set kalmıştı. Durum eşitti. Bu seti alan kazanacaktı. Maç tekrar başladığında herkes ayağa kalkmış delice tezahürat ediyorlardı. Her iki takımında okullarının irtibatı söz konusuydu.
Uraz stresle bir iki kere yerinde zıpladı. Sadece almaları gereken son iki sayı kalmıştı. Karşı tarafın smaçörü arkaya doğru bastığında Hera'nın yanında ki arkadaşı karşılamıştı ancak kızın kolundan seken top arkaya doğru gitmişti karşı taraf daha top yere düşmeden sevinirken Hera koşarak topa yetişti ve kendini parçalarcasına topu sahaya çevirip kendini yere attı. Hemen ayağa kalkarak vurduğu topa baktığında karşı taraf afallarken top en arka sol köşeye düşmüştü. Bütün takım sevinç nidaları atarak Hera'ya sarıldıklarında Batı Anadolu çoktan tribünleri yıkmaya başlamıştı bile.
"İşte bu be!"
Uraz bağırdığında okul sanki daha da güç almış gibi daha çok bağırmışlardı. Herkes sustuğunda Enis, Sarp ve Doruk birbirlerine bakıp gülümsediler ve aynı anda bu sefer onlar bağırmaya başladı.
