Her şey çok güzel giderken bir anda bütün düzen tepetaklak olursa?
Babasının yaptığı bir hata yüzünden hayatı mahvolmuş iki kız kardeş ve kuzenleri. Beklemiyorlardı bunu hemde hiç!
Yeni taşınılan bir şehir, yeni bir mahalle yeni bir okul. Peki ya...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Ada ve Sarp)
Begüm'ün Anlatımından
Sahil kenarında biraz daha dolaşıp eve geri yürümeye başladık. Annem bir gün sonra gelecekti. O gelene kadar doya doya dolaşabilirdik aksi takdirde asla izin vermezdi. Yavaş yavaş ilerlemeye devam ettiğimizde Uraz dönüp bizlere baktı.
"Bugün akşam yemeğini birlikte yiyelim geç oldu eve gitmeye uğraşmayın bir daha." "Zaten uyumak için eve gidecektik sorun olmaz." "Uyuyacağınız zaman biz bırakırız sizi."
Onayladığımızda tekrar yürümeye devam ettik.
"O zaman ben markete gidip içecek bir şeyler alayım." Doruk'un konuşması üzerine Uraz kafasını sallayarak onayladı.
"Pizza mı sipariş edelim hamburger mi?"
Uraz elinde telefon bizlere baktığında hepimiz birbirimize baktık.
"Size soranda suç pizza siparişi veriyorum."
Sesimizi çıkarmadık. Tabii Hera hariç.
"Şey ben pizza sevmiyorum ama." Uraz Hera'ya bakıp hafifçe gülümsedi. Utana sıkıla söylemesi Uraz'ı gülümsetmişti. Enis Hera'yı koltuğunun altına çekip saçlarını karıştırdı.
"Oy oy bizim minik kızımız pizza sevmiyor muymuş?" Hera gülümseyerek yumruk yaptığı elini hafif Enis'in karnına vurdu.
"Neyse gel maviş biz yürüyelim." "Ben mi mavişim grupta neredeyse Sarp hariç hepiniz yeşil veya mavi gözlüsünüz ama maviş ben oluyorum." Enis Hera'nın küçük isyanına gülümsedi.
"Bilmiyorum bu maviş lakabını en çok sana yakıştırdım. Mor kafa olmaktan güzeldir."
Enis Akasya'ya laf attığında Akasya göz devirdi. Hera ve Enis sarıla sarıla ilerlerken Uraz'ın onlara bir bakış atıp tekrar ilerlediğini görmüştüm.
"O zaman siz gidin ben markete uğrar gelirim."
Herkes onaylayıp yürümeye başladığında bende Doruk'un yanında kaldım. Canım gitmek istememişti.
"Sen gitmiyor musun?" Kafamı sağa sola salladım.
"Yok seninle gelsem daha iyi olur sanırım." Doruk denize bakıp gülümsedi ve yürümeye başladı. Tabii bende peşinden onu takip ettim. Doruk biraz ilerleyip kayalıkların üzerine oturdu. Kaşlarımı çattım önce, sonra bende gidip yanına oturdum. Cebinden bir sigara çıkardı. Ardından ağzına bir tane sigara aldı ve yavaşça yaktı. Onu ilk defa sigara içerken görüyordum.
"Sigara içtiğini bilmiyordum." Doruk dumanı bana gelmeyecek bir şekilde üfledi ve ardından bana baktı.
"Artık öğrendin." Baygın baygın ona bakmaya başladığımda üflediği duman ile gülmeye başladı. O an sadece hayran hayran onu izlemekle yetinmiştim. Kıvırcık saçlarının birkaç tutamı önüne düşmüştü. Gözleri ise karşıdaydı. Yüzümde oluşan gülümseme ile onu izlerken bir anda bana döndü. Afallasamda yüzümde ki gülümsemeyi silmedim.
