ONA AŞIĞIM~Miraculous (Askıya Alındı)

Bölüm 17: Partide Saldırı

Yazardan

   Kendisine dans teklifiyle gelen bir kızı reddetmenin oldukça kaba olduğunu düşünen ve genç kızın planından hiçbir haberi olmayan mavili oğlan istemese de dansa kalktı.  Ellerini genç kızın beline sardı, buna karşılık genç kız da ona yaklaşarak  ellerini boynuna yerleştirdi.  İkisi de birbirlerinden başka taraflara bakıyordu ama baktıkları yer aynıydı. Birçok kişinin baktığı yer aynıydı hatta.  

  Büyük ışık Adrien ve Marinette çiftinin üstündeydi. Genç erkeğin eli genç kzın belini sarmış, diğer eliyle de kzın elini hiç bırakmaya niyeti yokmuş gibi tutuyordu. Vücutları birbirine temas ediyordu ve yüzlerindeki büyük gülümseme tüm aşklarını tanımlıyordu. Şarkının ritmi ile birbirlerinden biraz uzaklaştılar ve Adrien genç kızı kendi etrafında döndürüp sonra tekrar kendine çekti. Açıkçası ışık üzerlerinde olması Alya ve Nino'nun fikriydi ama bu ışık olmasaydı bile onlar yine parlayacak gibi gözüküyorlardı. 

   Luka onları içinde buruk bir acıyla dışında ise buruk bir gülümsemeyle izlerken dans partnerinin kollarının arasından uzaklaşıp gittiğini geç fark edebilmişti.  Lila bu çifte kumrulara daha fazla dayanamamış ve tuvaletlerin önüne gelmişti. Kendi kontrolündeki kötü duyguyu içine yayarken Hawk Moth ile anlaştığı gibi  akumayı önünde hissetmişti. Onu alıp boynundaki kolyeye yerleştirdi. Lila bu okula gelmeden önce akumalanan kişilerden biriydi ve Uğurböceği'nden nefret ediyordu. Hawk Moth bu duyguyu hissedince genç kızın peşini bırakmamış ve uzun süre iletişim halinde kalmışlardı.  Bu parti için ise ikilinin çok özel ve güçlü planları vardı. Genç kız yine Volpina olmuştu ama bu sefer daha güçlü olarak.

  Parti alanında kimsenin göremediği ama herkesi rahatça gözlemleyebildiği bir yere geçti. Sabahtan beri sinirini bozan çift tam da oradaydı. Flüdüne düzgünce üfleyerek komutunu verdi. Şimdi aşık aşık dans eden çiftlerin önünde genç erkeğin babası vardı. Kimse Gabriel Agreste'in partiye nasıl geldiğini anlamamış, şaşkın Adrien ve Marinette ise Bay Gabriel'ın neden bu kadar sinirli olduğunu anlamamıştı. Bay Gabriel sinirli sesiyle konuşmuştu.

"Adrien, parti bitti. Eve gidiyoruz!" Adrien şaşkın olduğu kadar üzgün ve kırgındı. Bugün yapmayı düşündüğü şeyleri yapamayacaktı eğer şimdi giderse. Marinette'in durumu ise farklı değildi. Öyle ki dokunsalar ağlayacaktı. Etrafı bir sessizlik kaplamışken Adrien'ın bitkin sesi duyuldu.

"Tamam baba!"

 Okulun çıkışına geldiklerinde Adrien babasında bir tuhaflık sezmişti. Madem partiden dönmesini istiyordu o zaman neden bunu genelde hep yaptığı gibi korumasıyla belirtmek yerine gelip kendisi söylemişti. Düşününce bu oldukça mantıksız bir şeydi. Ve kafasındaki soru işaretlerini gidermesini sağlayacak tek kişi babası idi. Bunu na sormak için koluna dokunduğunda babası yok olup gitmişti. 

"Ama bu..." diye düşündü Adrien. Bu kesinlikle bir akumalı saldırısı olmalıydı. Ve bir şekilde olay yerinden uzaklaştırılmak istenmişti. Üstelik babasının yok olması... Sanki illüzyon gibiydi ve bu güç Adrien'ın adını çıkaramadığı ama daha önceden büyük ihtimalle savaşmış olduğu bir akumalıya aitti. Arkadaşlarını ve en önemlisi Marinette'i korumak için bir an bile düşünmeden sivil haliyle parti alanına girdi.

 Adrien çıktığında ise Marinette'e her şey gerçek dışı gelmişti. Rüya gibi danslarının son bulması, Adrien'ın babasının gelmesi, Adrien'ın üzgün bir şekilde gitmesi.... Hatta üzerine gelmekte olan  büyük tabela bile onun için fark edilemez olmuştu. 

"Marinetteeee, dikkat ett!" Arkadaşının ismini sayıklamasıyla yukarı bakan Marinette şoka girmiş ve olduğu yerde kalmıştı. Hareket etmeyi unutmuşcasına yaptığı tek şey gözlerini kapatıp bir mucize olmasını beklemekti. Buna sebep olan Volpina ise içten içe gülüp onları seyrediyordu. Ama işler bu kötü kızın istediği gibi olmamıştı.