Bölüm 19: Adrien ve Böceği

198 19 242
                                    

Adrien'ın ağzından

  Yatağımın üzerine kendimi atmış ve biraz uyuklamaya çalışıyordum. Ama bileğimin ağrısı buna bile izin vermiyordu. Bunun için de ağrı kesici almak istemiyordum. Ama başka çarem yokmuş gibi gözüküyordu. Ani bir hareket yapmamak amacıyla ayağa yavaşça kalktığımda telefonumun çalmasıyla oturdum ve arayan kişiye baktım.

 Kalbimi kontrol eden meleğim arıyordu. Tüm ağrılarımı bana unutturan bu isim, telefonu gülümseyerek açmama da sebep olmuştu.

 "Alo?"  Bunu dememle sesini kalınlaştırıp sesinin toplamak için öksürdü.

"Az önce sizi arayan kişi, şu anda ne yazık ki sizinle konuşmak istemiyor. Lütfen daha sonra yeniden deneyiniz!" (Hep bunu yapmak istemişimdir aradığım bir kişiye karşı jgmkfın) Buna karşılık koca bir kahkaha atmamak için zor tuttum kendimi. Bu kızın kafayı sıyırmış olması bile özeldi. Onun gibi ciddi bir hale büründüm ben de.

"O zaman kapatayım ben efendim, zahmet olmazsa siz sonra yeniden ararsınız!"

"A Adrien dur! Niye kapatıyorsun?"

"Çünkü şu an benimle konuşmak istemiyorsun. " İlk başta kıkırdadı sonra da ekledi.

"Daha önceleri hep bir sevgilim olursa bunu yaparım diye düşünüyordum. Şimdi bir tane sevgilim var ve neden yapmayayım dedim. Sonuç bu!" Görmeyeceğini bilsem de gülümsedim. Evet Marinette çok çılgın birisi...

"Hmm senin ağzından sevgilim olduğun lafını duymak ne hoşmuş!" Bunu dememe karşılık gülümsedi ve benden kaptığı egosunu biraz konuşturdu.

"Bilirim sevgilim, sesim güzeldir hatta istersen sana şarkı söyleyebilirim!" Bunu demesiyle yüzümdeki sırıtan ifade kendini şaşkın ve heyecanlı bir ifadeye bıraktı.

Flashback

  Nino'nun  hep beraber karaoke yapma fikriyle okulda derslerden sonra müzik odasına gitmiştik. Babama bir kursta olduğumu söyleyerek o gün biraz geç çıkacağımı söylediğimde her şey tamamdı. 

  Nino nasıl çalındığı hakkında hiçbir fikri olmadığı elektrogitarın yanına atmıştı kendini ve ben ise eski görünümlü piyanonun önünde oturmuştum. Önce biraz bir şeyler çalıp, sonra akıllı tahtadan şarkı açıp karaoke yapmayı planlıyorduk, kulağa eğlenceli geliyordu. Piyano ile güzel tınılar ortaya çıkarırken Nino'nun çalamadığı elektrogitarın korkunç tınısı kulak tırmalıyordu. Ama komik olan bir şey vardı ki: Nino harikalar yaratıyormuş gibi kendinden geçmişti, sanırım sahnede olduğunu sanıyordu.

  Her ne kadar o görüntüyü görmek komik olsa da kulağım bu sesleri duymaya daha çok dayanamayacağı için yanına gittim ve onu durdurdum. Biraz utanmış gözüküyordu sonra da elindeki elektrogitarı bir köşeye bırakıp akıllı tahtayı açmama yardımcı oldu. Birkaç şarkının karaokesini yaptıktan sonra kapı bir anda açıldı. Önümüzde Alya'yı ve yerde Marinette'i gördük.

  Belli ki burada ses duyunca buraya gelmişlerdi ve sakar Marinette yine yere düşmüştü. Bu hali bana gerçekten kocaman bir kahkaha attırdı. Mızmızlanarak ayağa kalktığında yanında gördüğü flütle beni kovalamaya başladı. Sonunda elinden flüdü alıp dayaktan kurtulduğumda, kızlar beraber karaoke yapma fikrini ortaya attılar ve Nino ile ben de bu cazip fikri kabul ettik. Alya ve Nino ilk olarak düet yapmak istediler ve Marinette ile onlara öncelik tanıdık. Gercekten iyi iş çıkartmıslardı ve şimdi sıra bizdeydi.  

  Bruno Mars'tan 'Talking to the moon' şarkısını açtık. Her satırı birlikte söylemeye başladık.

I know you're somewhere out there
– Orada bir yerde olduğunu biliyorum.
Somewhere far away
– Çok uzak bir yerde
I want you back, I want you back
– Seni geri istiyorum, seni geri istiyorum
My neighbors think I'm crazy
– Komşularım deli olduğumu düşünüyor.
But they don't understand
– Ama anlamıyorlar
You're all I have, you're all I have
– Benim her şeyim sensin benim her şeyim sensin

ONA AŞIĞIM~Miraculous (Askıya Alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin