Feels so, feels so, feels so good to dance again
Feels so, feels so, feels so good to dance again
With my emotions, I just start going in
With everything
To dance again
Feels so, feels so, feels so goodBu şarkı çok güzell.Dinleyin dinleyin mutlaka dinleyin.
Marinette
"Marinette biraz konuşalım mı?"
Adrien'ın sorusuyla arkama döndüm ve biraz bekleyip olur dedim.
"Aslında sana uzun zamandır söylemem gereken bir şey var.Bu biraz karışık yani ama önemli benim için."
"Ne oldu Adrien,bir şey falan mı oldu?"
"Evet oldu Marinette.Ben sana çok aşık oldum.Kendime hakim olamıyorum seni çok çok seviyorum."
Adrien'ın söyledikleri beni olduğum yere çivilemişti.Ne hareket edebiliyor ne bir şey söyleyebiliyordum.Tek hissettiğim yüzümün kızardığıydı.
"Bir şey söylemeyecek misin?İlk aşkımsın sen benim ve seni kalbime gömmek istemiyorum."
"Adrien ben ne d diyeceğimi bilmiyorum.Ama bildiğim bir şey var.Ben de sana aşığım hem de çok."
Bunu söyleyince yanıma biraz daha yaklaştı.Çenemi tutup yüzümü kendisine çevirdi.
"O zaman,izninle Leydim."
Bana iyice yaklaştı ve bende ona yaklaştım.Kollarımı omzuna doladım ve o da ellerimi elleri ile okşadı.Ardından dudaklarımız buluştu.İlk başta hafif olan öpücüğümüz gittikçe derinleşti ve kalbimizin sesi çoktan birbirine karışmıştı.
"Marinette ...Marinette... Uyaaaaann!"
Güçlükle gözlerimi açtığımda beni uyandırmaya çalışan bir çeşit Adrien gördüm.
"Ne bağırıyorsun be sabah sabah!"
"Mari saat 1'e geliyor ve okuldayız üstelik.Hem sen ne zaman böyle uykucu oldun?"
"Sen üzerime boyayı döktüğünden beri.Mutant ornitorenk."
"Marinette kendimi affettirmek için ne yapabilirim?Ayrıca Luka'ya neden kızmıyorsun?Bu bir tek benim suçum değildi."
"Çünkü Luka en azından beni sinir etmiyor.Ayrıca onu da seni de affettiğim yok.İkinize de hala tripliyim.Chloe'nin ağzına düştüm sizin yüzünüzden zaten."
O gün yaşananlardan sonra sınıfa girdiğimde Chloe'nin benimle sesli dalga geçmesi ile herkes bana bakmıştı.Tabi sınıftaki diğer kişiler Chloe gibi olmadığı için benimle dalga geçmek yerine yardım etmeye çalıştılar ama Chloe'ye göre o gün Avatar'dan daha çok Avatar'a benzemiştim.Neyse ki başkalarının söylediklerine karşı artık daha çok dirençliyim.Yoksa hayat benim için çekilmez olurdu.
Bir anda rüyamda gördüklerimi hatırlamaya başladım.Beni böyle bir rüya görmeye iten ne olabilirdi acaba?Ayrıca bu çok utanç vericiydi. Bilinçaltım bile beni çıldırtıyor.Neyse en iyisi bu rüyadan kimseye bahsetmemek.
Son derse girmiştik.Ama yaklaşık 10 dakikadır öğretmen gelmemişti.Bu da dersimizin boş olacağına işaretti. Tam bir şeyler yapalım mı diye sınıfa seslenecekken Alix benden önce davrandı ve o klasik soruyu sordu.
"Gençler ders boş sanırım.Hadi doğruluk mu cesaretlik mi oynayalım?"
Herkes oynamayı kabul etmişti.Tabi boş bir derste doğruluk mu,cesaretlik mi oynamaktan daha iyi ne olabilir?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ONA AŞIĞIM~Miraculous (Askıya Alındı)
Fanfiction"Meleğim biliyor musun? Eğer gözlerim bir kamera olsaydı daha iyi görmek için odaklayacağım tek yüz seninki olurdu." Genç erkek daha fazla dayanamayarak dudaklarını genç kızın dudaklarına sardı. İki saniye görmese deli gibi özleyeceği kızın dudakl...