Zehir

278 18 6
                                    

-Nasıl olur?" diye haykırdım.Bay Thorpan şöyle karşıladı:
-Bunu sormayı bırakın!Doktor yok mu?!"
-Gecenin bu saatinde herkes uyuyordur."dedi James.Jane ise:
-Aynı zamanda doktorlar diyarın uzak yerlerinde yaşıyor."diyerek James'in sözünü onayladı.
-Ve sabah işlerine başlıyorlar.Sabaha daha çok saat var."dedi Marly.Bay Thorpan:
-Yeter!Artık gidelim de belki müdahele edebiliriz!"dediğinde herkes susmuştu.

Hızlı adımlarla Christy'nin odasına doğru yol alıyorduk.Bu nasıl olmuştu?Meraklar ve binlerce soru kafamın içinde geziniyordu.En son konuştuğumda oldukça iyi görünen Christy birden nasıl kötüleşmişti?Belki de yine o garip yüzlü adamlarla ilgili bir durumdu! "Tabii ya!" dedim içimden.Kesin onlarla ilgiliydi.

Odanın içine girdiğimizde gördüğümüz manzara karşısında hepimizin ağzı açık kalmıştı.Christy yerdeydi.Ama asıl sorun bu değildi.Aşağıdan yukarıya her damarı mor bir renk eşliğinde hızlı hızlı atıp duruyordu!Sanki kalbinin hızla atmasının aynısıydı!Korkunç görüntüsü de hiç iç açıcı değildi.Gözleri sadece tavana dikili bakıyordu ve kıpkırmızı olmuştu.Felçleşmiş bedeni hareketsizdi.Tam bir dakika boyunca süren derin sessizliği Bay Thorpan bozdu:
-Zehir bütün bedenini sarmış!"
-Hadi o zaman hemen doktorları uyandıralım ki müdahele etsinler."dedim telaşlı bir şekilde.
-Hayır.Bu zehri tanıyorum.Öyle doktorların düzeltebileceği türlerden değil."diye karşıladı Bay Thorpan.Marly umutsuzca sordu:
-Peki,ne yapacağız?"
-Bay Thorpan,cevap verir misiniz?"dedi Jane.Bilge büyücü endişeyle karşıladı bu soruyu:
-Bunu düzeltebilecek tek bir kişi var.O da Aytekvor!
-O da kim?"diye karşıladı James.Korkuyla cevap verdi Bay Thorpan:
- 'On İki Diyarın Yüce Büyücüsü' diye bir lakabı vardı çok eskiden.Her büyücü onu örnek alırdı.Tüm büyücülerin lideri gibiydi.Bilge kişiliğiyle herkese kendini hayran bırakırdı.Dört tane büyücü el kitabı yazdı.Bu kitaplar diyarların dört bir yanında tanıtıldı.Büyücülerin gelişmesini sağladı.Ancak bir gün büyük bir olayda kayboldu.Son kitabını tanıtırken içine bir yaratık girdi ve onun bedenini ele geçirdi.Efsanelerde onun şeytanla birleştiği söyleniyor ama ben Aytekvor'un kalbinde hala iyilik ve bilgelik olduğuna inanıyorum.Çünkü şeytan onunla birleşseydi insanları öldürürdü.Ancak Aytekvor yer altına kaçmayı tercih etti.Yani bu onun hala aynı kişi olduğunu gösteriyor.Tek bir sorun var.Aytekvor'un yaşadığı yeraltının kapısını sadece ruhlar açabilir.Eğer oraya gideceksek çok uzun bir yolumuz olacak."
-Ne kadar uzun bir yolculuk?"dedi James.
-Yaklaşık üç ay."diye cevapladı Bay Thorpan.
-Peki yanımıza kimleri alacağız?Yani Sitarus ve Raon gelecek mi?"dedim.Bay Thorpan:
-Hayır,asla!Eğer Far-Tron'u korumasız bırakırsak çok kötü şeyler olabilir.Bu yüzden kimseye söylemeyeceğiz.Ah,söylemeyi unutmuşum;zaten siz gelmeyeceksiniz!"dedi.
-Hayır,geleceğiz!"diye bağırdı Jane.
-Gelmeyeceksiniz!"diye karşıladı bilge büyücü.
-Hayır,geleceğiz!"dedik hepberaber.Ama Bay Thorpan emindi ki şöyle kapattı konuyu:
-Gelmeyeceksiniz.Çünkü sizi tehlikeye atamam.Üç ay boyunca kar-kış-sıcak-soğuk çok yer gezeceğim ve başka bir diyara da yolculuk yapacağım.İşte bu yüzden siz gelmiyorsunuz.Kimseye de bir şey söylemiyorsunuz.Şimdi hiç bir şey olmamış gibi odalarınıza gidin.Ben eşyalarımı hazırlayacağım ve Christy'yi alıp yoluma koyulacağım.Ben herşeyi düzeltip gelene kadar burada kalacaksınız."

Bay Thorpan'ın dediklerine uyup odalarımıza gidiyorduk.Ama içimiz hiç rahat değildi.Bay Thorpan tek başına gitmemeliydi.Bir şey yapmalıydık?Ama ne?

Bay Thorpan hepimizi bırakıp gidecek miydi?Tek başına büyük mücadelelere giremezdi.Gerçi buraların en Bilge ve en güçlü büyücülerindendi.Ama anlattığı Aytekvor'un yanlış bir şey yapması karşısında duramazdı.Öte yandan bizim de saha bilgimiz var sayılmazdı.Bu durumda da Sitarus'un ve Raon'un gelmesi en iyi seçenekti.Ancak aynı Bay Thorpan'ın dediği gibi Far-Tron sahipsiz bırakılmamalıydı.Bir şey daha vardı.Avcı Gregor!Fakat o da olmazdı.Çünkü henüz tam tanımıyorduk onu.Kulübede hepimizi ruhlardan kurtararak gövde gösterisi yapmıştı.Ama sadece bu ona inanmamızı sağlamazdı.

Bir fikir bulmalıydım.İşte her zamanki beyin fırtınam başlamıştı.Bana zekamı genişleten beyin fırtınam.Evet,ilk fikrim tekrar ikna etmekti.Çok geçmeden bu fikir cazip gelmemeye başladı.Yeni bir şey düşünmeliydim.Aniden aklım süper bir fikir verdi bana.Bay Thorpan gittikten hemen sonra o fark etmeden takip etmek!Christy'ye uyguladığımızda pek başarılı bir fikir olmamıştı.Ancak bu sefer benim içimde öyle bir umut vardı ki yapabileceğimize neredeyse kesin inanıyordum.Arkadaşlarımın yanına doğru yürüyordum.Bakalım fikrimi duyunca onay verecekler miydi?

-Bir fikrim var!"dedim sessizce.
-Ne fikri?"diye karşıladı James.Kendimden emince anlattım fikrimi:
-Şimdi,aynı Christy'yi takip ettiğimiz gibi Bay Thorpan'ı da fark etmeden takip edeceğiz."Marly desteklemez bir şekilde:
-Şunu belirtmek isterim;başarılı olamamıştık."dedi.
-Marly de dahil hepinize söylüyorum.Gelmek istemeyen gelmesin.O kişi umudunu kaybetmiş demektir."dedim sinirli bir şekilde.
-Pekala."dedik beraberce.Marly'nin yüzü çok buruşmuştu.Onu sinirlendirdiğim için üzgündüm ama pişman olmamıştım.Çünkü doğru bir şey söylemiştim.Bunları da düşünecek vaktim yoktu.Arkadaşlarımla birlikte eşyalarımı hazırlamaya koyuldum.Ne de olsa uzun bir yolculuğa çıkacaktık.

Zaten fazla bir eşyam olmadığından hemen hazırlanmıştım.FearLand Günlükleri'ni de çantama koymuştum anahtarla beraber.Arkadaşlarım da yavaş yavaş hazırlanıyordu.Herkes hazır olduğunda Bay Thorpan'ın bizi görmediği bir yerde buluştuk.Hepimizin dikkatini James'in köpeği çekmişti.
-Wow,köpeğin Brave'i de mi getiriyorsun?"dedi Jane.James cevapladı:
-Evet,getirmek zorundaydım.Çünkü en fazla bir hafta yalnız kalabiliyordu."
-Hiç gezdirmiyordun.Unutmuşum Brave'i."diye düşüncesini söyledi Marly.James:
-Onun için de bir malzeretim var.Brave cezalıydı.Ama bugün cezası bitti."diyerek sonlandırdı konuşmayı.Ben de bir şey diyecektim ama Bay Thorpan'ın yanımıza geldiğini gördüm ve durdum.Çantamı göstermemeye çalışarak ayakta bekledim.
-Michael,neden hala odalarınıza gitmediniz?"dedi Bay Thorpan.Ne diyecektim bu soru karşısında?Birden aklıma bir şey geldi ve söyledim:
-Odalarımızı havalandırmamız gerekiyordu.Bu yüzden burada bekliyoruz."Bay Thorpan inanmışa benziyordu ki:
-Pekala,ben gidiyorum.Sakın kimseye bir şey söylemeyin."dedi ve uzaklaşmaya başladı.Kılpayı kurtarmıştık.Onun gitmesini izledik ve bekledik.Bizi fark edemeyecek kadar ilerlediğini görünce biz de yola koyulduk.

Far-Tron'u evim gibi bilmiştim.Ama şimdi gidiyordum.Yine de Christy için değerdi.Acaba uzun yolculuğumuzda ne olacaktı?Her zamanki gibi meraklarla doluydum.

Bay Thorpan yaklaşık 5 kilometre önümüzdeydi.Ama o yavaş yürüdüğü için arayı kapatıyorduk.Fark etmemesi için de onun gibi yavaş yürüyorduk.Yine de bizim yavaşımız bile hızlıydı.Çünkü Bay Thorpan yaşlıydı.Aslında tam olarak yaşını bilmiyordum.Bu yüzden böyle düşünmemeliydim.Fakat beyaz-gri tonundaki uzun sakalları ve kırışıklıkları yaşlı olduğunu düşünmeme sebep oluyordu.Bu düşüncelerle ilerlerken birden çok yaklaştığımızı fark ettim ve sessiz bir şekilde:
-Çok yavaşlamalıyız ve ses çıkarmadan yürümeliyiz."dedim.Herkes sesleri duyulmasın diye 'tamam' der gibi kafa salladılar.Bir saat geçmişti aradan.Buna rağmen Far-Tron sınırdışlarına bile gelememiştik.

-Hhmm,neden garip hisler sarmaya başladı beni?"dedi Bay Thorpan.Bizi hissediyor olmalıydı!Aniden çok yüksek bir tonda ses geldi:
-Hahahaaapshhuu"Bu hapşırık sesi James'den gelmişti.Ve o an Bay Thorpan arkasını dönmüş bize bakıyordu!
-Açıklayabiliriz."dedi Marly.Ancak Bay Thorpan tatmin olmuştu ki şöyle dedi:
-Açıklayacağınız bir şey yok.Şu an sınırdışına kadar bana kendinizi fark ettirmeden geldiniz.Aslında sizi çok önce fark ettim.Ama siz benim sizin burada olduğunuzu anladığımı fark etmediniz.Bu da size ders olsun.Bir daha sakın birini takip etmeyin.Eğer ben kötü biri olsaydım başınız büyük derde girebilirdi.Ayrıca artık sizi geri götürme imkanım yok.Çünkü ben de başkaları tarafından fark edilebilirim."
-Yani?"diye sordu Jane.Bizi mutlu eden cevap geldi:
-Pekala,uzun yolculuğumda bana eşlik edebilirsiniz."

Başarmıştık!Bu sefer işe yaramıştı planım.Ve Bay Thorpan'la beraber Christy'yi kurtarmaya gidiyorduk.Uzun yolculuk başlamıştı işte.Far-Tron'da yaşadığımız fantastik şeyler yetmemişti bize.Başka diyarlara gidiyorduk.Yol bizi beklerken Bay Thorpan'ı takip ederek ilerliyorduk.Maceranın ilk adımını atarak yola koyulduk...

Geçmiş ve Gelecek ArasındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin