Yavaş yavaş yürüyorduk.Far-Tron'un daha önce hiç görmediğim bölgelerindeydik.Vatandaşların evleri küçüktü.Bir adalet binasının önünden geçtik.O an dünyadaki adalet binalarının oldukça gösterişsiz olduğunu anlamıştım.Çünkü gördüğüm adalet binası inanılmaz derecede parlak şeyle doluydu.Yani üzerindeki yazılar ve diğer yan kısımlarında parlak cisimler vardı.
Yolculuk daha şimdiden sıkıyordu beni.Ama tabi iki ön yargılı olmamalıydım.Etrafımızdaki insanlar işleriyle ilgileniyorlardı.Bu yüzden bizi fark etmiyorlardı.Eğer Christy'nin bu halini gören birisi olursa yakalanacağımız kesindi.Bay Thorpan aniden bizi durdurdu.Bir binanın köşesine çekti bizi ve:
-Şuradaki kıyafetçiyi görüyorsunuz değil mi?O adam Far-Tron'un gizlenme kralıdır.Şimdi gidip ondan gizlenmek için bazı şeyler alacağız."dedi.Hızla oraya gittik.
-Merhaba Thorpan.Seni uzun zamandır görmüyordum.Bu dönüşü neye borçluyum?"dedi adam.Bay Thorpan:
-Bak,bu gençlere kolay gizlenebilecekleri bir şeyler gerekiyor.Elindekinin en iyisini istiyoruz."diye cevapladı.Adam dükkanın içinde kayboldu.Birden elinde dört tane paltoyla geri geldi ve şöyle söyledi:
-İşte bunlar kainatın en iyileri arasında yer alan gizlenme giysileri.Birinci Destron Savaşı'nda okçu takımı için yapıldı.Savaştan sadece doksan tanesi sağ çıkabildi.Bunlardan elimde daha çok var.Ama bir özellikleri onları farklı yapıyor.Siz onu çağırdığınız anda dev bir silaha dönüşebiliyor!"
-Peki ne kadar istiyorsun?"diye soru sordu Bay Thorpan.
-Bay Thorpan parayı biz öderiz."dedim ve karşı çıktım.
-Sanki Far-Tron paranız var da."diye şaka yaptı yüce büyücü.Adam memnun bir şekilde söyledi:
-Sakin olun,geri getirmek şartıyla bedavaya veririm."Gizlenme giysilerini üzerimize giydik ve yola koyulduk.Bay Thorpan artık rahatlamıştı.Yakalanmayacağımıza emin olmuştu.Güneş doğmuştu.Artık yeni bir güne açılmıştık.Yavaş yavaş pazar alanına vardık ve Bay Thorpan:
-Çocuklar şimdi gidip kendinize yetecek kadar yiyecek alın.Sizi burada bekliyorum."dedi.Marly ve Jane hemen yiyecek almaya gitmişlerdi.Ben tam fark edememiştim ama James ve köpeği Brave de öyleydi.Kendi kendime "pekala" dedim ve ben de arkadaşlarım gibi yiyecek almaya koyuldum.Ne alacağıma karar veremiyordum.Pazar alanında birçok yiyecek vardı ancak o kadar da seçme zorluğu oluyordu.Karşı alanda ağzı garip bir metalle kaplanmış ve kafasının iki ucunda kıvrımlarıyla dikkat çeken çizgili boynuzları olan bir adam görüyordum.Oldukça etkileyici bir bedeni vardı.Vücut yaptığı her halinden belliydi.Adamın önünde duran tezgah kollarını göstermiyordu.Tezgahın üzerinde ise sadece iki tane tavşan vardı.Tavşanların dünyaya ait olmadığına eminim diye geçirdim aklımdan.Çünkü bir çocuğun kollarını geçebilecek uzunluktalardı.Adamın tezgahına doğru gidip:
-Bu tavşanlar neden böyle?"dedim.Aniden adam koluma küçük bir iğne geçirdi.Ah,diye haykırdım ve tam dile getirecekken adam sözümü başlamadan bitirdi:
-Merak etme bu iğne sadece tavşanlara mikrobun bulaşmasın diye bir önlem."dedi soğukkanlılıkla.İğneyi kolumdan çekti.Kıyafetimin kollarını kıvırıp yara bandı yapıştırdı.Pek nazik olmayan bu adamın yanından hemen uzaklaştım.Giderken klasik bir söz olan 'yine bekleriz' ifadesi kulağımda çınlanıyordu.Marly,James ve Jane de işlerini bitirip dönerlerken Bay Thorpan'ın olduğu yerde buluştuk.
-Hazırsanız yolculuğumuza devam edelim"dedi Bay Thorpan hafif bir gülümsemeyle.Bu gelen cümlenin bitmesiyle Christy'yi kurtarmak için giriştiğimiz yolculuğa devam etmeye başladık.Uzun süre yürümenin neden olduğu yorgunluk ve ağrı giderek şiddetleniyordu.Bunun yanında öğle vakti yaklaşırken yükselen güneş tam tepemize vuruyordu.Güneş ışınları beynimize de işlemişti.Dinlenmeliydik;ama nerde?Hiç bir taraf gölge değildi.Bay Thorpan yaşlı olmasına rağmen bizden daha az yorulmuşsa benziyordu.Sırtında Christy'yi de taşıyordu.Ama yine de azimle bir şekilde hiç durmadan yol almaya kararlıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmiş ve Gelecek Arasında
FantasySıradan bir hayatı olan Michael'ın başına çok garip olaylar gelmeye başlar.Okulunda hiç popüler olmadığını düşünen Michael bir anda herkesin sevdiği biri olur.Bunun nasıl olduğunu çözmeye çalışırken gelecekte olduğunu fark eder.Bir gün odasına kostü...