Christy'nin ağzından...
Savaş Sırasında...
Timefar'ı bulmuştum.Ona doğru koşarken beni yakalamaya çalışan askerleri birer birer yere seriyordum.Sağ tarafımdan gelen kılıcı aniden kınından çektiğim kılıcımla karşıladım.Sol tarafım savunmasız kalmıştı.Koşarak gelen Darkpaw askeri eskiden benim askerimdi.Bir anda karşımda duran asker başını salladı.Darkpaw'ın ajanı olarak Far-Tron'da olsa da son anda taraf değiştirmişti.Asker üzerindeki siyah kıyafetleri çıkarıp Far-Tron üniformasıyla silahını çekip Darkpaw askerlerine doğrulttu.Bu sahne beni duygulandırmıştı.
Yukarı baktığımda Darkpaw gemileri MagnetHorn'un gemisiyle boğuşuyordu.Aniden bir asker elindeki silahı ateşledi.Havada süzülen enerji bana ulaşamadan eğildim.Enerji arkamdaki Darkpaw askerini vurdu.Asker yerde çırpınıyordu.Timefar benim askerlerimi elindeki kalkanla koşarak yere seriyordu.Kalkan Timefar'ın dört bir yanını koruyacak şekilde dairesel bir şekilde yapılmıştı.Aniden önümden kapkara bir motor geçti.Timefar'ın yeni ürettiği motor sistemi önüne çıkanı eziyordu ve tekerlekteki ısıtıcılar toprağı yakıyordu.Yine de motorlar az üretilmişti.Merkez binasının ateşleyicileri aşağıdaki Darkpaw askerlerini yukarıdan saldırılarla yok ediyordu.Öte yandan Darkpaw'ın denizden gelen savaş gemileri karayı bombalıyordu.Darkpaw buraya hazırlıklı gelmişti ama geçilmez bir saldırı uygulayan Hapis Diyarlılar tüm bu Darkpaw güçlerine bedeldi.
Timefar bana baktı.Artık çok yaklaşmıştık.
Kılıcımı kaldırdım havaya.Timefar'ın kalkanını geçmek için hemen düşünmeye başladım.Üstten saldıracaktım.Kılıcımı Timefar'ın kafasına yönelttiğimde diğer elimdeki bıçağı Timefar'ın ayağına sapladım.İnleyen Darkpaw lideri kalkanı birden bıraktı.Arkamdan bir darbe hissettim.Timefar'ın askerleri beni itmişlerdi.Öne savruldum.Timefar zırhımdan yakaladı beni.Askerleri tuttu kollarımdan.Elimdeki silahları almaya çalışıyorlardı.Ani bir refleksle geri doğru koştum.Timefar midemin üstüne bir yumruk atmaya hazırlanırken ayağımla ittim onu.Ama Timefar çok sert bir yumruk attı sol yanağıma. Ağzımdan kanlar sıçramıştı.Timefar'ın yanındaki iki asker ayaklarıma çekiç geçirmeye hazırlanmıştı.İki askere ayaklarımla darbe gelecek şekilde geriye ittim kendimi.Önümdeki askerlerden ayaklarımla destek alarak geriye doğru ittim kendimi.Dengesi bozulan arkamdaki iki askerle beraber düştük yere.Kollarım boşalmıştı.Ayağa kalkarken Timefar'ın yanındaki askerler çekiçlerini bana savurmak üzere havaya kaldırdılar.Ama Timefar onlara yapmayın der gibi bir işaret attı.Ve tam kalktığımda tahmin ettiğim gibi Timefar bir yumruk attı.Ama geri çekilmiştim.Yumruğu boşa çıkmıştı.Ancak diğer elinde tuttuğu şoku karnıma geçirmişti.Üzerimdeki şok dalgasına dayanmaya çalışsam da olmuyordu.Timefar fırsatı değerlendirerek her tarafıma yumruk atıyordu.Karnıma geçirdiği darbeler de şokla beraber korkunç bir acı hissettiriyordu.Kanlar içindeydim.Bayılmıştım.En son hatırladığım şey Timefar'ın beni sürüttüğüydü...
Uyandığımda sarı-siyah bir odadaydım.Aklım başıma gelene kadar gözlerim pusulu görüyordu.Tam olarak görmeye başladığımda kapı açıldı.Timefar içeriye girmişti.
-Nasılsın Parlak Şövalye?"dedi.
-Bunu sana sormalı."diye karşıladım.Timefar soruyu bana doğrulttu:
-Ben çok iyiyim.Asıl sen nasılsın?"
-Burası karargahlarından biri sadece değil mi?"dedim.
-Chase,bu işlere başlama nedenin neydi,bilmiyorum ama.Bu işin peşini çok geç olmadan bırak."Ama Timefar bunu dinlemiyordu bile.
-Bu işe bir gezide kaybolduğum gün girdim.11 yaşındaydım Christy.Daha çocuktum.Ormanda gezerken beni kaybetmiştiniz.Ve ben bir gece boyunca orada yalnız kaldım.Çok ağladım bir ağacın kenarında.O ağaca ismimi bile kazıdım o gece.Ama ağlamam dindiğinde bir etrafa bakındım.Bir çukura düşmüştüm.Tekrar ağlamaya başladığımda ise oradaki yaşadıklarım beni soğuklaştırdı.Beni sabah oradan çıkardığınızda her yer bana çok farklı görünmüştü."diye anlattı.
-Bize neden anlatmadın,Chase?"dedim ama yine tam olarak cevap vermedi:
-Bilmiyorum,bir şey beni engelledi."
-Geri dönüşüm yoktu.Artık evren hakkında fikirlerim vardı ve büyüdüğümde bunları gerçekleştirecek fırsatlar yakaladım.Gördüğün gibi artık hayallerimi gerçekleştiriyorum."diye devam etti.
-Eline ne geçecek ki?Diyarların zaman yolculuğunu yapmasını engelleyip yiyecek üretememesine neden olacaksın.Peki ya sonra?"diye çıkıştım.Hemen cevapladı:
-Hayır,olayların sadece görünen tarafına bakıyorsun.Bir düşün Christy sence ne olacak?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmiş ve Gelecek Arasında
FantasySıradan bir hayatı olan Michael'ın başına çok garip olaylar gelmeye başlar.Okulunda hiç popüler olmadığını düşünen Michael bir anda herkesin sevdiği biri olur.Bunun nasıl olduğunu çözmeye çalışırken gelecekte olduğunu fark eder.Bir gün odasına kostü...