Geçmiş ve Gelecek Arasında

Kara Büyü ve Hainler

Üç Büyük Gardiyan'ın ardından açılan kapının ötesinde genç,zayıf ve uzun saçlı;yüzünün sadece alt kısmını görebildiğimiz birisi vardı.Bu kişi Aytekvor'du!

-Hoşgeldiniz,Power-Tron."dedi genç büyücü.Bize uzun zamandır böyle hitap eden olmamıştı.Bay Thorpan tüm heyecanı ve gizleyemediği şaşkınlıkla:
-Siz o musunuz?"dedi.Aytekvor kendini gizlediği başlığı atarak:
-Şaşırmana gerek yok kadim dostum.Ben oyum.Unutulamayan Aytekvor!"diye karşıladı.Bunu söylemesiyle herkesin içi kıpır kıpır olmuş gibi gözüküyordu ben de dahil.Bay Thorpan
-Evet,evet!Çocukluğumdan beri idolüm olan Aytekvor sizsiniz!"dedi titrek bir sesle.Gözlerinde bir ışık görüyordum.Uzun zamandır hissedemediğim bir his ona geçmişti.O ışığı Christy'ye bakarken ben de yaşamıştım.

-Sen;Bilge Büyücü Thorpan benden sonra gelen en iyi büyücü sendin.Bunu unutma.Kendini yüceltmiyorsun.Yaşlıyken ben de bunu yapardım."dedi Aytekvor.
-Evet,en son sizi gördüğümde yaşlıydınız.Ama yine bilgeliğinizle gençleşmişsiniz."diye övdü onu Bay Thorpan.Gerçekten heyecanını ilk defa dışarıya vuruyordu hocamız Thorpan.Bizim gözümüzde bilge Thorpan'ın da bilgeliğine hayran kaldığı biri vardı.

Bay Thorpan ve Aytekvor arasındaki konuşmayı kimse kesmiyor,herkes bir hevesle seyrediyordu onları.
-Ustam,size o gün ne olmuştu?"dedi Bay Thorpan.
-Uzun hikaye.Sen bunları boşver.Şimdi kanlı canlı ve kendim olarak karşındayım.Bu yetmez mi?"diye karşıladı Aytekvor.
-Niye bekliyoruz?Kralınızı getirin de onu yeniden hayatına kavuşturalım.Xproteus bedenini yitirmeden yok etmeliyiz mor kanları."diye devam etti.
-Sizler de gelin bunu izlerken bir mutluluk girecek içinize."

Christy'yi oradaki tek masaya yatırdık.Sonunda ona kavuşabilecektik.Bizi buraya getiren,eğiten;bazen gizemli olsa da kişiliğini yitirmeyen tek kralımız Christy en sonunda bu korkunç hastalıktan kurtulacaktı!Uzun bekleyişin sonunda onun sesini yeniden duyacaktık!

Aytekvor elinde panzehirin bulunduğu tüpü getirirken sabırsızlanıyorduk.Geldiğinde tüpü Christy'nin kalbine döktü.Bazı kutsal sözler söylüyorken bir yandan da panzehirin döküldüğü yerden aldığı bir damla sıvıyı mavi bir enerjiye dönüştürüyordu iki eliyle tutarak.Aniden gelen enerji sesi hiç durmadan devam ederken Christy'nin mor damarları normal rengini alıyordu.Bembeyaz kesilmiş yüzü normalleşirken kaskatı kesilmiş bedeni yavaş yavaş serbest kalıyordu.Bu sahnede içimize gelen umut her birimizi heyecanlandırıyordu.Ve o enerji sesinin,mavi enerjinin birden kesilmesiyle kırpılan gözler bir gülümsemeyle birleşen özlediğimiz ses kulağımızda çınladı:
-Tekrar merhaba dostlarım."

Artık yeniden bizimleydi Christy.O an aklıma onunla geçirdiğimiz zamanlar geldi.Ne kadar çok vakit geçirmiştik.Onun geri dönmesi üzerine:
-KRALIMIZ ÇOK YAŞA!KRALIMIZ ÇOK YAŞA!KRALIMIZ ÇOK YAŞA"diye bağırdık hepberaber.
-Lütfen,dostlarım buna gerek yok."dedi Christy.Onun sesini duymayı gerçekten çok özlemiştim.
-Emredin kralım."dedim.
-Hahaha,Michael nasılsın?"diye karşıladı Christy.Gülüp mutlu olmakla yetindim.Her kafadan başka bir ses çıkıyordu.Bundan hoşnut olmayan Christy'nin:
-Lütfen,geri döndüğüme göre normal görevimize devam edelim.Bence vakit kaybetmeden evimize dönelim"demesiyle herkes ayaklandı.Bay Thorpan Aytekvor'la vedalaşırken:
-Çok teşekkür ederiz.Affedin ama aklımda hala bir soru var.Niye yardım isteyenleri zindan'a attınız?"dedi.
-Bir dostum hepsine tedavi hazırlıyor.Topluca bir tedavi aşılayıp bırakacağız."diye karşılayıp yolcu etti bizi.

Kapıdan çıktığımızda herkes yoluna devam etti.Ama ben Üç Büyük Gardiyan'a bakıyordum.Bir saniye sonra:
-Xproteus'a dikkat etmeli,gelecekte tüm evreni tehlikeye girdirtmemeli,başka bir takımla aynı tarafta mücadele etmelisin."dedi aralarından biri.Sessiz davranıp takip ettim Christy ve diğerlerini.Ama aklımda bu sözlerle ilgili düşüncelerim olmuyor değildi tabiiki.