Yağmur daha da şiddetlenmişti.Çakan şimşekler bütün diyarı aydınlatırken yağmur damlaları ona eşlik ediyordu.Aniden şimşekten farklı bir ses çıktı.Yeraltından geliyordu.Bu ses herkesi şaşkına çevirmeye yetmişti.
-Bu ses de neyin nesi?"dedi MagnetHorn.Bay Thorpan şaşkın bakışlar ve titrek bir sesle:
-Hayır.Bu kesinlikle olamaz.Bu sadece halk arasında bir hikaye."dedi.
-Ne demek istiyorsun?"diye karşıladı Sitarus.Zindanlardan kaçan türlü türlü yaşam formları bu konuşmayı dinlerken:
-Bunu sonra düşünürüz."dedi Üç Büyük Gardiyan aynı anda.Christy de bu sözü tamamladı:
-Şimdi,kurtarılmayı bekleyen bir diyarımız var."En az kırk kişi olduğumuz dağlık bir ovada herkes yağmurun altında bekliyordu.
-Benim gemim ancak on beş kişiyi alır."dedi MagnetHorn.
-Merak etme,bunun için beş gemimiz var yeraltında."diye karşıladı Üç Büyük Gardiyan.
-Michael bizimle gel aşağıda sana göstermem gereken bir şey var."Onlara güvenmemeliydim ama:
-Bir şartım var.Bende Xproteus kanı olduğunu söylemiştin.Bunun nasıl olduğunu söyleyeceksin!"dedim.
-Peki."diye karşılamasıyla gittik yeraltına.Yeraltına bu sefer çok hızlı inmiştik.Bu gerçekten tartışılması gereken bir şeydi.Üç Büyük Gardiyan'dan ortadaki:
-Bu kapıyı tek açabilen sendin.Ve Xproteus'u tek yenebilecek kişi de sensin.Şimdi bu kapıyı yeniden aç!"dedi.Onun isteğiyle hemen daldım kapıya ve bu hızla hemen açılmıştı kapı.
-Evet,söyleyin şimdi!"diye çıkıştım.Üç Büyük Gardiyan orada bulunan gizli bir kapıyı açıp oradan bir kitap çıkarmıştı.Kitap çok muazzam bir kalemi barındıran üzerinde büyük bir 'X' sembolü olan bir dış kaplamaya sahipti.
-Bu nedir?"dedim.Ortadaki gardiyan:
-Sana söyleyebileceğim tek şey şu;FearLand Günlükleri senin elindeydi.Ve bu kitapla beraber bu evrenin en büyük gizemini çözeceksin.Eğer Xproteus nedir diye soracaksan bu kitabı oku.Gelecekte en büyük savaşı başlatacak olan bu işte."diye karşıladı.Kafamın başlayan savaşla allak bullak olmasının yanı sıra gelen bu gizem soru içinde soru barındırıyordu.Üç Büyük Gardiyan beş gemiyi yeryüzüne çıkarırken:
-Michael orada sana bir kaç şey daha söyleyeceğim.Far-Tron'da görüşürüz deyip beni de aldı ve yeryüzüne çıkardı.Zindandakilerin bazıları MagnetHorn'un gemisine girerken diğer çoğunluk Üç Büyük Gardiyan'ın beş gemisine bölündü.Ultra Modulat PX48 Destroyer dolunca altı gemi ayrılarak Far-Tron'a doğru kalkışa geçen ekip hala bitmeyen yağmurun altında yola koyuldu.Tam kalktığımızda çakan garip mor şimşek herkesi şaşırtsa da Far-Tron'daki savaşın ciddiyeti nedeniyle gemiler uzun sürecek olan sessizliğe bürünmüştü.
Christy'nin geri dönüşünden sonra ortaya çıkan komplonun kurbanı olmuştuk.Far-Tron şu anda belki de elden gidiyordu.Bunun üzerine Üç Büyük Gardiyan benim Xproteus kanı taşıdığımı söyleyip durmuştu.Benim FearLand Günlükleri'ni taşıdığımı biliyordu.Ve benim büyük savaşı yenecek tek kişi olduğumu söyleyip Xproteus adlı bir günlük vermişti.Bitmeyen gizemler üst üste gelmişti.
MagnetHorn'un süpersonik iticileri çalıştırmasıyla uzay boşluğunda imkansız bir hızla ilerliyorduk.Uzun süren sessizliği Christy bozdu:
-İlk gittiğimizde sizi yönlendireceğim.Korumamız gereken bölge krallığın merkezindeki yeraltı.Timefar buranın tam olarak koordinatlarını biliyor.Bu yüzden hedefinin de orası olduğuna eminim."
-Neden yeraltı bu kadar çok önemli?"dedi James.Christy'nin
-Yeraltı Far-Tron'u koruyor.Eğer kapanırsa büyük bir facia olacaktır"diye karşılamasıyla birlikte bir gezegen belirdi önümüzde;Far-Tron...Uzay boşluğunun sonunda içeri girmiştik.Aşağıya baktığımda gördüğüm manzara içimi tamamen karartmaya yetmişti.İnsanlar koşuşturuyor,çocuklar ağlıyordu.Yerle bir olmuş binaların arasında sıkışmış milyonlarca kişi kurtarılma ümitlerinden yoksun bir şekilde bağırıyordu.Dağlık alanlardan düşen çığlar başka bir bölgeye kaçmaya çalışanları tehdit ederken kaçamayanları avlayan Darkpaw askerleri vicdansızca ölüme sürüklüyordu insanları.Siyah zırhlıları engelleyecek Far-Tron ordusundaki casusların yüzünden ordu darmadağın olmuştu.Ancak en yüksek merkez binası az da olsa korunuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmiş ve Gelecek Arasında
FantasySıradan bir hayatı olan Michael'ın başına çok garip olaylar gelmeye başlar.Okulunda hiç popüler olmadığını düşünen Michael bir anda herkesin sevdiği biri olur.Bunun nasıl olduğunu çözmeye çalışırken gelecekte olduğunu fark eder.Bir gün odasına kostü...