Hapis Diyarlılar'ın zindanları da aynı merdivenlerin uzunluğu kadar vardı.Bir sürü zindan doluydu.Aytekvor bu kadar kişinin yardımına koşmayıp bir de esir almıştı.Bay Thorpan onu çok iyi biri sanmıştı.Ama gerçekten iyi birisi değildi bunları yapabildiyse.
Christy'yi çok özlemiştim.Onun ne kadar gizemli işler peşinde olduğunu bilsem de böyle bir durumda çok üzülüyordum.Hepimiz onun için bu yolları kattetmiştik.Far-Tron'daki eğitimimizi bırakıp buraya gelmiştik.Ama Far-Tron Kralı Christy için bunların hepsi azdı bile.
Yanlarından geçerken gördüğümüz farklı türler çok değişik yaratıklardı.Bu evrende ne kadar çok tür vardı.Her dünyada farklı hayvanlar farklı türler bu evreni oluştururken biz dünyalılar bunlardan habersizmişiz.
Hepimiz yürüyorduk Üç Büyük Gardiyan'a doğru.Artık zindanların sonu gözükmüştü.Üç Büyük Gardiyan en alt katta bulunuyor diye tarif ettiklerinden dolayı en aşağıya doğru iniyorduk.Yeraltı tamamen başka bir dünyaydı.Burası restore edilse gerçekten bir diyarda iki evren olurdu.
Loş ışık biterken karanlık bir ortama gidiyorduk.Telefonlarımız da yoktu.Bu yüzden flaş yakacak gücümüz de yoktu.Ama merdivenlerin birinin yanında bir kaç tane meşale vardı.Alabilen meşaleleri kaptı ve yolumuza devam ettik.Herkes sessizce ilerlerken bir yandan 'artık bitsin bu yol' diyorduk.Basamaklar elbet bir yerde sonlanacaktı ve öyle oldu da.Karşımıza iki kapılı bir oval geçit çıktı.Onlarca desen burayı özel yapıyordu.Avcı Gregor kapıyı açmak için öne çıktı ama başaramadı.Dev kasları bile onun bu kapıyı açmasına yardımcı olamamıştı.Daha sonra Sitarus öne çıkıp:
-Merak etmeyin sadece bir sıkışma olmuş.Eğer arasını yağlarsak açılacaktır."dedi ve yanında getirdiği tek yağ matarasını sürdü kapının arasına.Bundan sonra tekrar açmayı denedi ama olmadı.Üç madenci bir araya gelip kapıyı açmaya çalıştılar ama yine olmadı.Bay Thorpan ve Raon kılıçlarını giydirip denerlerken bir anda kılıçların kırılabileceğinden dolayı bıraktılar denemeyi.MagnetHorn ise öne çıkıp:
-Hey,bu sadece kas meselesi."deyip kapıyı tek koluyla açmaya çalıştı.Yapamayınca:
-Tamam,belki zayıflamış olabilirim."dedi.Marly,Jane,James ve ben denemeyince:
-Hepberaber deneyelim."dedim.Hepimiz bir güçle açmaya çalıştık.Ama yine kendini ele vermedi kapı.
-Denemeyenler de bir deneyebilirler mi lütfen?"dedi MagnetHorn.Arkadaşlarım birer birer öne çıktılar.Buna rağmen açılmayan kapıyı açmayı bir tek ben denememiştim.
-Bir de sen dene,Michael."dedi Marly.Onun demesiyle bir cesaret geldi içime.İki kolumu iki kapıya dayayıp yanlardan destek aldım.Bir saniyede kapı açıldı ve başarmış oldum.Kimsenin açamadığı kapıyı açmam üzerine herkes şaşkın şaşkın bana baktı.
-Hepsi protein meselesi."dedim sırıtarak.Ama ben de inanamamıştım.Marly'nin:
-O yapar demiştim."demesiyle de büyük bir sevinç geldi içime.Ama şimdi bunu düşünecek vaktim yoktu.Hepimiz içeri girmiştik.Üç Büyük Gardiyan ortalıkta gözükmüyordu.Ama aniden üç tarafta belirdiler.Siyah giysiler içindekiler Christy'nin görüştüğü adamları andırıyordu.
-Buraya ne için geldiniz?"dedi ortadaki.
-Kralımız bir hastalığa yakalandı."diye cevapladı Sitarus.Sol taraftaki:
-Ne hastalığı?"dedi kalın bir sesle.
-Xproteus'un mor damar hastalığı."diye cevapladı Bay Thorpan.Sağ taraftaki anladığını gösterdi:
-Bunun panzehiri için Aytekvor'dan yardım istiyorsunuz."Üçü bir konsey yapıyormuş gibi toplandılar.
-Ne yapacağız."dedi soldaki.Sağdaki bilgeliğini göstererek:
-Bunlar kralları için buraya kadar gelmişler.Bir kral bir diyar eder."dedi.
-Bence öldürelim.Mahkum kalmaya bile değmezler!"diye öfkelendi soldaki.Sağdaki:
-Aslında haklısın.Bir diyar da böylece yok olmuş olacak."diye onayladı.Ortalarındakinin:
-Yeter!Aralarında Xproteus kanı taşıyan biri var.O çocuk kapıyı da açabildi!"diye söylemesi sessizdi.Ama duymuştum.
-Hey,benim hakkımda neler oluyor?"diye sordum.Ama üçünden hiçbiri cevap vermedi.
-Bizi Aytekvor'a götürün!"dedi Bay Thorpan.Sağdaki inanılmaz bir gürlemeyle:
-Onun adını ağzına alma!"diye bağırıp Bay Thorpan'a kolunu uzatarak sert bir yumruk attı.Bu darbe onun yere çakılmasına neden olduğunda herkes bu atak karşısında saldırı pozisyonu aldı.Üç Büyük Gardiyan daha biz saldıramadan korkunç alevler savurdu.Bay Thorpan'ın öfkelenişi bağırıp asasından alevler çıkarmasına neden oldu.İki alev çarpışırken Sitarus ve madenciler kolları sıvadı ve madenci savunma pozisyonuna geçti.Bu şekil alevleri Üç Büyük Gardiyan'a geri teptirdi!Bay Thorpan'ın alevleri daha da güçlendi.Ama bir süre sonra alevler tükendiğinde Üç Büyük Gardiyan'a hiçbir şey olmamıştı!-Bize zarar verebileceğinizi mi sandınız?"dedi soldaki gardiyan.MagnetHorn gardiyanın arkasına saklanmıştı ve:
-Evet,sanırım çok savunmasızsın!"deyip bir taştan destek alarak gardiyanı tutarken onunla beraber takla attı.Gardiyan yere düştüğünü fark ettiği anda gözleri parlamaya başladı.Uçarak kalkıyordu yerden.
-Gardiyanın gazabına uğrayacaksın!"dedi.Bunun üzerine korkusuzca öne çıkan James yerden bir yay kaptı ve:
-Bunun için önce bizi geçmen gerek!"diyerek uzun ve sivri oku gerip bir anda bıraktı yayı.Ok muazzam bir ses çıkararak havada süzüldü.Hedefe girmesi an meselesiyken sağdaki gardiyan aniden yakaladı oku.Raon kınından çıkardığı bıçağı sağdaki gardiyanın koluna fırlattı.Bıçak okun aksine yavaşça gitti hedefe.Ama bu sefer onu kurtaran olmadı.Bıçak kolun içini delip duvara saplandı. Kolu kesilip yere düşmesiyle kol yeniden çıkmaya başladı!-Kendilerini yenileyebiliyorlar!"diye bağırdım.Bu dövüşü kazanma şansımızı tamamen düşürebilirdi!
Thiefless ve Loss;Sitarus ve Avcı Gregor iki grup olarak birlikte dövüşüyorlardı.Bir taktik için.İki grup dörtlü olup bir gardiyanı diğerine atacaklardı.Thiefless ortadaki gardiyana bir tekme savururken Loss gardiyanın arkasından saldırarak iki taraftan atağa geçiyordu.Avcı Gregor ve Sitarus da aynısını diğerine yaptıkları anda ortadakini dört kişi beraber yakaladılar.James bir ok daha fırlattı ve ok ortadakinin göğsüne girdiğinde Raon da bir bıçak daha fırlattı.Gardiyanın göğsüne hızla giren iki darbe zayıflamasına neden oldu.Bundan faydalanan dörtlü gardiyanı diğer gardiyana fırlattı.Bay Thorpan asasındaki alevleri onlara püskürttü.Üste üste kalmış gardiyanları tamamlayacak olan son gardiyanı da Jane,Marly,ben ve James fırlattı.Üç Büyük Gardiyan üst üste yıkılmışken üçünü birleştirmek için bir zıplamayla kılıcımı geçirdim onların kalplerine.Ama hızlı iyileşme yetenekleri oldukları için hemen önümüze çıkan yeni kapıya ilerledik.
Kapıyı açarken bazı sorular aklıma ziyarete gelmişti.Benim 'Xproteus'kanı taşıdığımı söyleyen bir gardiyan vardı.Xproteus kanı Christy'nin hastalanmasına neden olmuştu.Peki Üç Büyük Gardiyan neden benden korkmuştu?Bu soruların cevabı yine beklemek zorundaydı.Aytekvor bizi bekliyordu!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmiş ve Gelecek Arasında
FantasySıradan bir hayatı olan Michael'ın başına çok garip olaylar gelmeye başlar.Okulunda hiç popüler olmadığını düşünen Michael bir anda herkesin sevdiği biri olur.Bunun nasıl olduğunu çözmeye çalışırken gelecekte olduğunu fark eder.Bir gün odasına kostü...